in , , ,

Malatya’daki maden faaliyetleri nedeniyle Alevi ocak ve ziyaretleri tehlike altında!

Malatya Çevre Platformu Ankara Sözcüsü Yoldaş M. Ceylan

Malatya Çevre Platformu Ankara Sözcüsü Yoldaş M. Ceylan, madenlerle birlikte kültürel ve inançsal kıyımın da söz konusu olduğunu belirterek “Örneğin Başkınık köyü Alevi Kızılbaş inancı ile bilinen ve birçok ocağın, ziyaretgahların mevcut olduğu bir köy. Burada bir yağma, katliam, göç ve talan oluşacak” dedi.

Malatya Çevre Platformu Ankara Sözcüsü Yoldaş M. Ceylan, madenlerle birlikte kültürel ve inançsal kıyımın da söz konusu olduğunu belirterek “Örneğin Başkınık köyü Alevi Kızılbaş inancı ile bilinen ve birçok ocağın, ziyaretgahların mevcut olduğu bir köy. Burada bir yağma, katliam, göç ve talan oluşacak” dedi.

Maden faaliyetleri sebebiyle Alevi coğrafyasındaki talan hız kesmeden sürüyor. Doğanın katledilerek toplumun yaşam alanlarının daraltıldığı bir bölge de Malatya oldu.

Malatya Çevre Platformu Ankara Sözcüsü Yoldaş M. Ceylan, bölgede süren maden faaliyetlerine işaret ederek yaklaşık 30 köyün yok olacağını söyledi. Ceylan, madenlerle birlikte kültürel kıyımın da söz konusu olduğunu belirterek “Örneğin Başkınık köyü Alevi Kızılbaş inancı ile bilinen ve birçok ocağın, ziyaretgahların mevcut olduğu bir köy. Burada bir yağma, katliam, göç ve talan oluşacak” dedi.

30 KÖY YOK OLACAK!

Yoldaş Ceylan, madenler sebebiyle çok vahim bir durumun söz konusu olduğunu söyleyerek, özellikle Malatya, Sivas, Elazığ, Dersim, Erzincan, Maraş ve Adıyaman gibi illerde “çok yoğun bir vahşi maden projeleri mevcut” dedi. Ceylan, Malatya Çevre Platform olarak 3 yıldır madenlere karşı mücadele yürüttüklerini belirterek şu bilgileri paylaştı:

“Şu an binlerce projenin hayata geçmesi için hazırlık aşamasında olduğunu biliyoruz. Özellikle Malatya’da binin üstünde, iki yüzlü faal olmak üzere proje var. Bugün dahi Hekimhan‘ın Çulhalı köyünde bir maden için ÇED süreci başlatıldı. Hekimhan’dan Kangal bölgesine doğru giden güzergahta özellikle Alevi köyleri yer alıyor. Madenler de bütünüyle bu köylerde bulunuyor. Yaklaşık 30 köyün yok olacağı anlamına geliyor.

OCAK VE ZİYARETGAHLAR DA TEHLİKE ALTINDA!

Söz konusu demir ve altın madenleri nedeniyle Alevi ocak ve ziyaretgahları da tehlike altında bulunuyor. Ceylan, amaçlananın sadece maden faaliyeti olmadığını ifade ederek şunları söyledi:

“Örneğin Başkınık köyü Alevi Kızılbaş inancı ile bilinen ve birçok ocağın, ziyaretgahın mevcut olduğu bir köy. Burada Hacım Sultan Ocağı, 12 Kardeş Ocağı ile Vaylo Dede ve Salih Dede ziyaretgahı var. Alevilerin özellikle gelip burada adak adadığı, birlikte dayanışma içinde olduğu, çoğu zaman cem ve muhabbetlerini yürüttüğü bir alan. Alevilerin her dağın başında, her taşın altında, her ağacın yanında bir ziyaretgahı, bir kutsalı vardır. Bu bir gerçektir.”

“İNSANLARIN MAL VARLIĞINA EL KOYMAK, GASP ETMEK DEMEKTİR”

“Atma bölgesinden Arapgir ilçesine, Sarı Çiçek Yaylası’ndan Kemaliye ve Munzur dağlarına uzanan çok büyük bir felaket bizi bekliyor. Biz bunu 3 yıldır söylüyoruz. Cumhurbaşkanlığının bir hafta önce yayınladığı acil kamulaştırma belgeleri de var. Bu hepimizin de bildiği gibi bütün insanların mal varlığına el koymak, gasp etmek demektir.

Madem projeleri önce küçük ölçekli başlıyor ve daha sonra kapasite artırımına gidiliyor. Bu anlamda çok uyanıklar, bir alana tamamen birden girmiyorlar. Önce bir bölgenin cevherini aldıktan sonra devlete başvurarak kapasiteyi arttırıyor ve öteye gitmek istiyor. Ekonomik olarak sıkışan ve krize yol açan bu egemen sistem bir an önce bu madenleri çıkarmak ve kendini maddi olarak kurtarmaya çalışıyor.”

“BÖLGE İNSANI HALEN TEHLİKENİN FARKINDA DEĞİL”

Söz konusu maden faaliyetleri içerisinde yerli ve yabancı birçok şirketin olduğunu ifade eden Ceylan, Kolin İnşaat, İngiltere merkezli Starex şirketlerinin asıl büyük talanda pay sahibi olduğunu dile getirdi. Yoldaş M. Ceylan, yabancı şirketlerin iş ortaklarının ise Kolin İnşaat olduğunu söyleyerek şunları aktardı:

“Maden sahalarının faaliyete sokulduğu yerlerde insanlar rahatsız olmaya başladılar. Çevre platformları etrafında insanlar toparlanmaya başladı. Biraz geç kalındı. Çünkü çoğunun şu an bahçeleri, evleri, hayvanların otlandığı yerler toz duman içerisinde. Yine de şu an oralarda yaşamaya çalışıyorlar. Ama bölge insanı halen tehlikenin farkında değil. Tehlike çok büyük. Yani orada dumanı tüten bir maden var ve etrafa toz dağıtıyor. O toz görünüyor ama tamamen köylere ulaşmadığı için insanlar şu an sessiz. Ancak maden sahaları bunlarla sınırlı kalmayacak. Kapasite arttırımına gidiyorlar ve zaten bölge tamamen acil kamulaştırmaya sokuluyor.”

“VAHŞİ MADEN PROJELERİNE HEP BİRLİKTE KARŞI DURALIM”

Yoldaş Ceylan, Malatya ve civar illerdeki maden faaliyetleri nedeniyle “Burada bir yağma, katliam, göç ve talan var” diyerek topluma duyarlılık çağrısı da yaptı. Ceylan, tehlikenin önüne geçilmemesi durumunda kültürel ve çevresel yıkım yaşanacağını ifade ederek şunları söyledi:

“Bugüne kadar Alevileri, Kürtleri yok edemeyen, kültüründen, inancından vazgeçiremeyen sistem, ekonomik olarak da tabii ki halkları çöküntü içerisine uğrattı. Şimdi de diyor ki ‘Hem bunları yerlerinden ederim hem de ekonomimi düzeltmek için buradaki cevheri alırım’.

Eğer bugün Malatya ilini dört taraftan bu maden şirketlerine teslim etmiş olursak ardından o dağlardan Sivas’a, Erzincan’a ve Dersim’e de gideceklerdir. Bu anlamda insanların Malatya’daki çevre mücadelesine omuz vermelerini istiyoruz. Bizler Malatya Platformu olarak birçok basın açıklaması yaptık. Açılan birkaç da davamız var. Ayrıca destek için İliç’e de gittik. Bütün çevre örgütlerini, siyasi partileri, demokratik kitle örgütlerini, yazarları, sanatçı dostlarımızı, hep birlikte çevre mücadelesine omuz vermeye, bu vahşi maden projelerine hep birlikte karşı durmaya çağırıyorum.”

PIRHA / Eren GÜVEN

What do you think?

10k Points
Upvote Downvote

„BAföG-Notfallmechanismus in Gang setzen“

Chicagos Neighborhoods