in ,

Hüseyin Habip Taşkın: MAYMUNLARIN AŞKI

Öykü

“İçkiyi fazla kaçırmış, ağzından istemeden de olsa gerçekler döküldü. Daha anlamadınız değil mi? Aşkın içinde sevgi, saygı yok. Emek, paylaşım yok. Diğer söylediklerini sizler çözün.”

Dalları yeşil yapraklarla süslenmiş sık ağaçlar sallanıyordu, maymun aileler en üst dallarda vücutlarını güneşin ışınlarına emanet etmişlerdi.

Maymun Lafazan’ın sesi ormanda yankılandı:

“İş Maymunu Fabrikatör, Kraliçenin kızı Maymun Leydi’yle evlenmiş. Dillere destan bir düğün olmuş. Zavallının takılardan boynu incinmiş. Teneke dolusu kara altın hediye edilmiş. İş ortağı Kel Maymun son model el tabancası hediye etmiş. İçi dolu bir çuval parayı gelin ile damada hediye etmiş. Yeraltında çalışan mafya maymunları düğünde bir araya gelmişler. Dış ülkelerin Maymun politikacıları da gelmiş. Sosyete Maymun Şarkıcıları da şakımış. İş âleminin her yola başvuranları da oradaymış. Ne de olsa hepsi birbiriyle dolaylı yoldan kankaydı.”

Gözlüklü Maymun:

“Sefiller, sizler önce aç karnınızı kimin boş bıraktığını bir öğrenin. Zenginin düğünü karın doyurmuyor.”

Kadın Maymun Gözlüklü Maymun’a baktı:

“Beni de ensesi kalın bir maymun alsa da namım şöhretim artsa…”

Her kafadan sesler yükseldi. Gözlüklü Maymun güldü:

“Hayallere dalma… Sermayedarların çocukları bizim gibi baldırı çıplaklarla evlenmez. Onların aşklarının temelinde para yatar. Bak bizler Çukur Gecekondudayız. Onlar bizlere tepeden bakar.”

Kadın Maymun’un konuşmasında birazda sitem yatıyordu:

“Güzelim. Okumam, yazmam var. Diplomaya gerek yok. Birkaç işyerine başvuru yaptım. Yakında tanınıp şöhret basamaklarını çıkacağım.”

Gözlüklü Maymun isteksizce başını salladı. Maymun Lafazan ile toplanan maymunlar konuşuyordu. Kimileri isteklerinin olması için yaratıcısına dua ediyordu.

Herkese aşk dağıtan Aşk Maymunu gözüktü. Gelişinde bir tuhaflık vardı. Zikzak çizerek, sallanarak yürüyordu. Birden ilgi odağı oldu. Etrafı maymunlar tarafından çevrildi. Kadın Maymun dayanamadı:

“Seni böyle hiç görmedim!”

Olduğu yerde durmaya çalışsa da dengesi bozuluyordu:

“Sosyete düğününde şişenin dibini buldum. Herkese bol keseden aşk dağıttım. Enayilerin bonkörlüğü tuttu. Paraya para demedim.”

Aşk Maymunu etrafına bakındı. Kahkahayı koyuverdi. Maymunlar efsaneleştirdikleri maymuna bakıyorlardı. Zaten akılları kıttı. Kıt olan akılları da karıştı. Aşk Maymunu gökyüzüne baktığında ağacın dallarında hayranları vardı:

“Ey baldırı çıplaklar! Sizin de sosyeteden farkınız yok! Aşkınızın falını bana baktırıyorsunuz. Sayenizde geçimimi enayilerden sağlıyorum.”

Genç Erkek Maymun:

“Yoksa o enayiler bizler mi oluyoruz?”

Başlar bir o yana bir bu yana döndü:

“Aşkın adı yok… Ne aşkı be! Parasal aşklar, baldırı çıplakların aşkı. Birbirini kullanma var. Oyun içinde oyun var.”

Dişi ve erkeği mantık hesabı yapıyorlardı. Kadın Maymun dayanamadı:

“Ne demek istedi bu? Benim aşkım Şarkıcı Maymun bana hiç yüz vermeyecek mi? Onun için ölürüm ben…”

Gözlüklü Maymun ağaca tırmandı. İlk dalın üzerinde durdu:

“İçkiyi fazla kaçırmış, ağzından istemeden de olsa gerçekler döküldü. Daha anlamadınız değil mi? Aşkın içinde sevgi, saygı yok. Emek, paylaşım yok. Diğer söylediklerini sizler çözün.”

Gökyüzünden yağmur tanecikleri dökülmeye başladı. Kalabalık bir anda yok oldu.

Hüseyin Habip Taşkın

02.04.2014

What do you think?

10k Points
Upvote Downvote

Für Produkte, die langlebiger und reparierbar sind

„Uwe Seeler-Förderpreis“ 2021 für VfL Grünhof-Tesperhude und Holsatia im EMTV