Eleştiri Notları – 37

2004 yılında basılan roman kolay okunan biraz Hande Altaylı, biraz Neslihan Acu, biraz Esmahan Aykol az biraz da Perihan Mağden kokan bir karışım. Modern ya da günümüz kadın yazarların ortak konularından biri özgür kadın, özgür aşk. Ama bunu henüz gerçek bir edebi tad olarak başarıp becerebilen yok. Neden?

Başak erkekleri tarafından hep terkedilen, birkaç yıl önce babevinden ayrılmış, çalışan hatta iş yerinde amir konumunda genç bir kadındır. Babası iki evlilikten sonra Başak’tan genç birisiyle, Sonja isimli bir Ruz kızıyla beraberdir. Önceki evliliğinden olan küçük Ebru, Başak’ın ve babasının elinde büyümüş, okula başlamış küçük bir çocuktur.

Başak klasik büyük şehir yurdum kızlarından biridir. Kazandığıyla geçinmeyi bilmeyen, her türlü ruh haline yorum bulan, klişeleşmiş çok bildik, küstah, adi olmasa da felsefi anlayışı hep aynı boyutlarda seyir eden eşbenzer kadın roman figürlerinden biridir.

Burada biraz durmak gerekiyor. Kadın yazarlarımız batıda görüp gözlemledikleri, yüzeysel tanıklıklarla yerli kadın kahraman yaratma kavgasında yetersizliklerini artık görmek zorundalar. Günümüz büyük şehirlerinde Başak gibiler kalmış mıdır sorgulanmalı.

Romanın hikayesi basitten de basittir. Başak bunalım takıldığı günlerin birinde, yakın samimi arkadaşlarından Gökhan’da iken onun amcası Cem ile tanışır. Cem tam bir stalkerdir. Romanın sonlarında ortaya çıkan karısı Günseli rahim kanseridir. Adam da acısını unutmak için kadın kız peşindedir. Aslında tam bir maganda olan Cem’in yatakta iyi olduğunu her iki kadın da itiraf ederler. Tam da bu noktada roman “Sex in the City” dizisini çağrıştırır. Ne boktan adam olursan ol, kadına orgazmı yaşat, ilah gibi taparlar sana. Kadının kendi kendini hiçleştirmesine ibretlik bir örnek.

Başak’da ar, namus, kişilik gibi kavramlar varmış gibi görünür ama yoklardır aslında. Başak sonunda Cem’in ısrarlarına yenik düşer. Romanın sonunda Günseli’nin izniyle de onunla birlikte olur. Erkekseniz Cem gibi ısrarlı olun, elde edemeyeceğiniz kadın yoktur mesajı oldukça belirgin romanda. Kadınsanız sizi seven, kesinlikle terketmeyeceğinden emin olduğunuz biriyle olun der resmen.

“Gidersen Ölmem” kolay okunan ucuz bir roman. Ahlaksız Başak, ahlaksız Cem ile sıra içi bir ilişki yaşar. Milyonların yaptığı bir şey. Hani romanın sıra dışı söylemi? Yerli insanımıza batılı gömlek giydirmeye çalışmak bunu edebiyatla yapmaya çalışmak nasıl da zor.

Tülay Ferah’ın popülist, Kerime Nadir’in masum aşk romanlarının kıyısından bile geçemeyecek başarısız bir aşk romanı. Okunsa da olur okunmasa da.

20.08.2012

20:00