in ,

Şaban Özdemir

Edebiyatımızın gizli kahramanı

Günümüzün gençleri, '47'li veya '57'li büyüklerine hiç benzemiyorlar. Bizlere nefis eserler kazandırıyorlar. Onlardan Turgay Anar'ı ve Necati Tonga'yı KARAR için yazmıştım, bu defa da sizlere Şaban Özdemir'den bahsedeceğim.

TANER AY

Yıllar önce, edebiyat mahfillerinde de pek sevilen bir gazetecinin, „Gençliğimde elimden düşürmediğim sol yayınları artık kitaplığımın en üst rafına ve arka sıraya sürgüne gönderdim,“ dediğini anımsıyorum. Adamın bu keskin mizahında aslında ’47 kuşağının büyük dramı dile getiriliyordu ama, en başta yakın arkadaşları olmak üzere, soldan kim varsa hepsi ona küfür yarışına girişmişlerdi. Aynı dram ’57 kuşağı için de geçerlidir. Bu iki kuşak, Marx’ı ve Engels’i hiç eksiksiz okumadı, okuduklarının pek çoğuysa çeviride çarpıtılmış metinlerdi. Bu nedenle ben de on yıl kadar önce kitaplığımda ’70’li yıllardan kalma ne kadar sol kitap varsa hemen hepsini bir kuruma bağışlamıştım. Marx’ın, Engels’in ve Gramsci’nin eksiksiz ve çarpıtılmamış metinlerineyse ancak son birkaç yıl içinde sâhip olabildim.

Aslında benim kuşağımdan Marx’ın ve Engels’in neler yazdıklarını merâk edene de bir iki kişinin dışında hiç rastlamadım. O yıllarda, herkesin elinde, okuyanlara ne kazandırıyorsa, bir parti tarihi vardı. Bu salaklara ben de dahilim. Fakülte yıllarımda bir ara üşütüp günlerce hasta yattığımda bile üç ciltlik bir parti tarihinin satırlarının altlarını çize çize okuyup, zamanımı boşa harcamıştım. Bugün o kitaptan inanın tek satır bile anımsamıyorum. Oysa, günümüzün gençleri, ’47’li veya ’57’li büyüklerine hiç benzemiyorlar, zamanın ne kadar kıymetli olduğunun farkındalar ve meyhâne masalarında kalabalıklaşmak yerine sürekli unutulanların kazısını yapıp, bizlere nefis eserler kazandırıyorlar. Onlardan Turgay Anar’ı ve Necati Tonga’yı KARAR için yazmıştım, bu defa da sizlere Şaban Özdemir’den bahsedeceğim.

Kalabalık Cadde için ‘Edebiyatımızda Unutulanlar ve Kaybedenler’ yazı dizisini hazırlarken, elimi hangi kitaba atsam, Şaban Özdemir ismiyle karşılaştığımı anımsıyorum. Ben fakülteyi bitirmeden iki yıl kadar önce Bremen’de doğmuş. Önce Ahmed Hamdi Tanpınar’ın pek bilinmeyen yazılarını, İlyas Dirin ve Turgay Anar ile birlikte ‘Mücevherlerin Sırrı’ ismiyle bir kitapta derliyor. Sonraki yıl, Hüseyin Su ve yine İlyas Dirin ile çalışıp ‘Âsaf Hâlet Çelebi Kitabı’nı hazırlıyor. Bu eserin ardından Tahsin Yıldırım ile birlikte hazırladıkları ‘Fikirler ve Hatıralar Etrafında Mehmed Âkif’i Anlamak’ yayımlanıyor. Süleyman Tevfik’in ‘II. Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e Elli Yıllık Hatıralarım’ı yayıma hazırlayan da Özdemir. Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan Behçet Necatigil’in ‘Dost Meclislerinde Kasideler’inde ve ‘Küçük Muharrir’inde de Özdemir’in imzası bulunuyor. Nusret Safa Coşkun’un 1936’da Açık Söz gazetesinde 44 edebiyatçı ile yaptığı anketleri derlediği ve ilk baskısı 2018’de Çolpan Kitap’tan yayımlanan ‘Millî Bir Edebiyat Yaratabilir miyiz?’i unutmak ne mümkün. Peyami Safa’nın Server Bedi külliyatından ‘Korkuyorum’u Ötüken Neşriyât için notlandırarak yayıma hazırlayan da Özdemir.

2021’İN EN DEĞERLİ KİTABINDAKİ İMZA

Örnekler elbette çoğaltılabilir. Bugünlerdeyse Ötüken Neşriyât’ın ‘Kitabiyat’ dizisinin proje danışmanlığını yapıyor. Bu dizinin ilk eseri de Yahya Erdem’in ‘Müteferrika’nın İzinde’si. Bence 2021 yılının en değerli kitabı. Her aydının kitaplığında mutlaka bulunması gereken bir hazine. Şaban Özdemir ismi önemli ve değerli eserlerin pek çoğunda görülüyor. Kendisi edebiyat tarihimizin gizli bir kahramanı. Yazdıklarından ve sohbetlerinden çok şey öğreniyorum. Bitirirken, genç kuşağın araştırmacı yazarları için hislerimi şöyle ifâde edeceğim: Şaban Özdemir, Turgay Anar ve Necati Tonga, iyi ki hayatlarımızda varsınız!

Karar

What do you think?

10k Points
Upvote Downvote

Nationalmannschaft mit Neustart und Spiel gegen Österreich

Neue Regeln für hochqualifizierte Einwanderer in die EU