in , , , , ,

Hemşireler Günü Hamburg’da Protestolarla Kutlandı

Hastanelere daha fazla eleman isteyen ve Groß Sand Hastanesi’nin özelleştirilmesine karşı çıkan sağlıkçılar bu özel günde sokaktaydılar.

ALMANYALILAR – Hamburg Belediyesi Meydanı, Dünya Hemşireler Günü’nde sağlıkçıların protestosuna ev sahipliği yaptı. “Daha fazla hastane personeli için Hamburg ittifakı” ile “Groß Sand Kalacak Eylemi!” adlı oluşumlar yaklaşık 200 kişinin katılımıyla bir protesto etkinliği düzenlediler.

“Groß Sand Kalacak Eylemi!” adlı oluşum da oradaydı

“Daha fazla hastane personeli için Hamburg ittifakı”nın, “Hasta Bakımı İnsanlık Hakkıdır – 12 Mayıs’ta Sokaklara” çağrısına kulak veren yüzlerce sağlıkçı salgın koşullarında bir araya gelerek verilip tutulmayan idarecilerin sözlerini, ağır çalışma koşullarını, büyük ve dayanılmaz boyutlardaki personal açığının giderilmesi konusunda atılmayan çabaları protesto ettiler.

Hamburg – DİDF’de protestoya destek sunanlar arasındaydı

Protestocuların ele aldığı bir diğer konu da altmış binden fazla insanın yaşadığı, Hamburg kentindeki Türkiyelilerin en kalabalık olduğu semtlerden biri olan Wilhelmsburg’daki “Groß Sand Hastanesi”nin özelleştirilmek istenmesi olayıydı. Hastanenin özellikle kâr yapmayan bölümlerinin kapatılacak olması, ki bunun başında acil servisi geliyor, endüstri bölgesi olması, sık sık iş kazalarının gündem olması, kapatılacak bu servisi yüzünden hastaların başka hastanelere yönlendirilmesinin çok ciddi sorunları beraberinde getireceğini dile getirdiler.

Hasta Bakıcılar Kirsten Rautenstrauch (solda) ve Conztanze Weinert (sağda)

“Daha fazla hastane personeli için Hamburg ittifakı”ndan Hasta Bakıcı Conztanze Weinert, Almanyalılar’a verdiği demecinde, Hemşireler ve Hasta Bakıcılar Günü’nde Belediye binası önünde bir araya geldiklerini, sağlık kliniklerinde egemen olan kötü koşulları dile getirmek istediklerini, pandemi döneminde dağıtılmak istenen iş konseylerinin özellikle bu dönemde birlikte kararlar alınması konusundaki önemine, buraların baskı altına alınmak istenmesine, bunun kabullenilemeyeceğine, sonra kliniklerdeki eleman açığına, özel firmaların hasta bakıcıları sömürerek daha fazla kârlar elde etmelerine izin verilememesi gerektiğine değindi.

Değil sıradan işçileri iş konseyi üyelerini bile kovabiliyorlar

Yine aynı oluşumdan İş konseyi üyesi ve Hasta Bakıcı Kirsten Rautenstrauch’da gazetemize yaptığı açıklamada Asklepios-Klinik St. Georg’dan Romana Knezevic ve ATOS Klinik’deki İş Konseyi üyesi Anja C. olaylarına değindi. Her iki adı geçen hasta bakıcı çalıştıkları iş yerlerindeki ağır pandemi koşullarını dile getirdikleri için kovuldular. Kamu oyundan gelen ağır baskıdan dolayı ama iş mahkemelerinde davaları hala sürüyor. Rautenstrauch dile getirilen ağır ve zor koşulları Almanya çapında hemen her yerde aynı olduğunu, bu türden işten çıkarmaları iş mahkemelerinin tanımadığını, Romana’nın eski çalıştığı yerine yeniden döndüğünü, iş mahkemesinin Anja’ya ise bir üst mahkemeye başvurma yolunu tavsiye ettiğini, çalışmasına engel olunmasına rağmen iş konseyinde faaliyetlerini sürdürülmesine izin verildiğini açıkladı. Wilhemsburg’daki kliniğin kapatılması dahası satılması olayına da değinen Rautenstrauch bu hastanenin bölge halkı için önemine, olası halde kapatılması veya değiştirilmesi yüzünden çıkabilecek sorunlara değinerek bunun kabul edilmez olduğunu ifade etti.

Sistem mi gerçekten hasta, yoksa idarecileri mi?

İttifak geçtiğimiz yıl da özellikle hasta bakıcıların ağır çalışma koşullarını dile getirerek bir dizi aksiyon gerçekleştirerek bir yandan zaman baskısı diğer yandan iyi bir hasta bakımının gerçekleşmesinin imkânsız olduğuna değinen, akort işleyen ve adeta montaj bandında koşuşturarak bir fabrikada çalışıyormuşçasına gerçekleşen bir tempoda iyi bir hasta bakımı hizmetinin olamayacağını, oysa iyi bir bakımın her insanın hakkı olduğunu her ortam ve fırsatta dile getirdi. Geçen yıl dokuz bin hasta bakıcı işini kaybederken özel klinikler kârlarına kâr kattılar. Örneğin Asklepios geçen yılın ilk yarısında 22 Milyon avro kâr elde etti.

33 yıl Wilhelmsburg’da hizmet sunan Dr. Manuel Humburg çok önemli açıklamalarda bulundu

“Groß Sand Kalacak Eylemi!” adlı oluşumdan Wilhelmsburglu Dr. Manuel Humburg’da gazetemize yaptığı açıklamada adı geçen hastanede tıp eğitimini aldığını, bu yüzden hastane ile olan ilişkisinin 1970’li yıllardan beri köklü ve eski olduğunu, bu semti sevdiği için öğreniminden sonra kalarak açtığı muayenehanesinde 33 yıl boyunca ev doktorluğu yaptığını, bu süre içerisinde hastane ile sıkı bir işbirliği içerisinde birlikte çalıştıklarını, bu yüzden bu hastanenin semt için hangi anlama geldiğini ve nasıl bir öneme sahip olduğunu çok iyi bildiğini dile getirdi.

Hastaneye en çok Wilhelmsburgluların sahip çıkmaları gerekmez mi?

Dr. Humburg ayrıca Hamburg’un güneyini kapsayan hastane çevresindeki endüstri bölgesinde yaşananlardan yola çıkarak, meydana gelen tıbbi vakaların yerinde ve zamanında müdahalele edilebilmesi açısından da bu hastanenin hayati önemine vurgu yaptı. Olası kazalarda beş dakika uzaklıktaki bir hastanenin kapatılmasının trafik sıkışıklığı yoksa eğer en azından 20 dakika uzaklıktaki bir başka hastanenin devreye girmesini zorunlu kılacağını, bu zaman diliminin ne denli hayati önem taşıyacağını anlattı.

Hamburg Sol Partinin Federal Meclis Adaylarından Milletvekili Deniz Çelik’de oradaydı

Dün aynı saatlerde Hamburg’da gerçekleşen bir başka protesto eyleminden dolayı geç başlayan mitingte Hamburg Sol Parti Milletvekili Deniz Çelik ile de karşılaştık. Çelik’de Almanyalılar’a yaptığı Almanca-Türkçe açıklamalarda kısaca şu konulara değindi. (Bu arada konu ile ilgili videoları ilerleyen günlerde YouTube sayfamızda izleyebilirsiniz):

„Hastaneler kamu yararına hizmet veren kurumlar olmalıdır, salt kâr yapmayı hedefleryen şirketler değil!“

Çelik Hamburg’un Wilhemsburg semtinde yaklaşık 60 bin insan yaşadığını ve semtte tek bir hastane olduğunu, onun da özelleştirilmek istendiğini, hastanelere daha fazla personel alınmasını isteyen inisiyatif ile adı Groß Sand olan hastanenin satılmasına engel olmak isteyen oluşumların bugün 200-300 kişi olarak bir araya geldiklerini değinerek söze başladı.

Sağlıkçılar yalnız değildi

Hastanenin özelleştirilmesi durumunda kâr yapmayan bir çok bölümünün kapanacağını, hastanelerin kâr amacı güden şirketler haline getirilmesini asla kabul etmediklerini, aksine hastanelerin kamu yararın çalışmaları gereken ve insanların sağlığını temel hedef alan kurumlar olmaları gerektiğine değindi. Bu amaçla Hamburg Belediyesi önünde toplandıklarını, hastanenin belediyeye ait olması için bu mitingin düzenlendiğini, özelleştirmeye karşı protesto etkinliğinin gerçekleştirildiğini, bu etkinlik için hasta bakıcılar gününü özel olarak seçtiklerini, küresel salgın günlerinde de çok daha iyi anlaşıldığı gibi sağlıkçıların çalışma koşullarının çok berbat olduğunu, personel yetersizliği olduğunu, bu gün sadece Wilhelmsburg’daki hastanenin özelleştirilmesini protesto etmediklerini, hastane ve kliniklerde çalışanların daha fazla maaş alması, buralara daha fazla personel alınması, çalışma koşullarının iyileştirilmesi için de bir araya gelindiğini ifade etti.

13.05.2021

What do you think?

10k Points
Upvote Downvote

CHP Hamburg ve Schleswig-Holstein Birliği’nden Bayram Mesajı

Öztrak: Ağar’ın bakanlığınızdaki yeni görevi nedir?