Ali Kemal Hüseyin
ALMANYALILAR – 2006 yılında kurucuları arasında yer aldığı WikiLeaks internet sitesinde, ABD’nin Afganistan ve Irak’ta gerçekleştirdikleri sivil ölümlerini dünya kamuoyunun önüne seren, özellikle 2010 yılında ABD askerlerinin Irak’ta bir helikopterden ateş açarak 18 sivili nasıl öldürdüklerini gösteren görüntülerle dünya çapında ses getirmişti.
Assange karşıtlarına göre o, hassas bilgileri kamu oyunun gözü önüne sererek insanların hayatını tehlikeye atan bir ilgi tiryakisi. Assange 2009 yılında Amnesty Uluslararası Medya Ödülü’nü ve 2010 yılında Sam Adams Ödülü’nü kazandı. Julian Assange’ın başı 14 Ağustos 2010 tarihinde, İsveç’te katıldığı bir konferans sonrasında polisle derde girdi. Konferansta bir kadına tecavüz ettiği suçlamasıyla aranmaya başlandı. Assange davayı temelde yoksun bir dava olarak nitelendirerek konferansı düzenleyen Sosyal Demokrat Partisi’ni bu olaydan dolayı suçladı. Suçlama ile ilgili olarak yasal olarak herhangi bir soruşturma ve iddianame olmadı, Avrupa yasalarınca tutuklanma emri de çıkartılamadı. Ama Interpol kendisini yine de kırmızı bülten ile aramaya başladı. Soruşturmayı yöneten müfettiş “Assange’ın suçlu olduğunu gösteren bir kanıt bulamadık” şeklinde konuşmuştu.
2010 Kasım’ında basına verdiği belgelerin ardından WikiLeaks’de yayınlanmayı bekleyen halen çok sayıda belgeye sahip olduğunu belirten Julian Assange, bu belgelerin tamamını bir arada yayınlamadıklarını, çünkü bazılarının çok önemli olduğu için arada kaynamalarının istenmediğini ve gizli belgeleri açıklamaya devam edeceklerini bildirmişti. Kuruluşun yaptığı en büyük belge açıklaması 2010 Kasım ayında gerçekleşti. Bir bölümü gizli ve sınırlandırılmış etiketleri taşıyan tam 251.000 adet resmi gizli ABD belgesi dünya kamu oyu ile paylaşılmıştı. Wikileaks 2010 yılında yayınladığı bu belgelerde Türkiye’nin de aralarında bulunduğu bir dizi ülkedeki Amerikan diplomatlarının yazışmalarını halka sunmuştu.
Akabinde Julian Assange, yaklaşık yedi yıl boyunca İnfiltere’nin başkenti Londra’daki Ekvador Büyükelçiliği’nde yaşadıktan sonra 2019’da İngiliz polisi tarafından gözaltına alınıp tutuklanmıştı. Günümüzde hayati derecede sağlık sorunları olan, psikolojik işkenceye maruz bırakıldığı konunun uzmanlarınca tasdik edilmiş olmasına rağmen, Londra’daki Belmarsh E-Tip Cezaevinde insanlık dışı koşullar altında tutulan gazeteci Assange, Woolwich Crown Court adlı İngiliz mahkemesinde göstermelik bir yargılamaya tabii tutulmuş, casusluk ve gizli bilgileri sızdırarak yasaları ihlal edip birçok insanın hayatını tehlikeye atmakla suçlanmış, uluslararası demokratik kamuoyundan gelen baskılar sonucu ABD’ye iadesi durdurulmuştu.
Hamburg’da her Çarşamba günü 17-19:00 saatleri arasında bir araya gelen Hamburg4Assange grubu, Assange’yi cesur bir aktivist ve gazeteci olarak görüyor ve onunla bu yüzden dayanışma içerisinde olunması gerektiğini savunuyor.
Hamburg’da Assange ile dayanışmada bulunan insan hakları ve basın özgürlüğü savunucuları, Alman medyasının bir zamanlar başkenti sayılan Hamburg’da, ne insan hakları savunucularının, ne barışseverlerin, ne kilisenin, ne de gazetecilerin konuya yeteri kadar ilgi göstermediklerini, korkup çekindiklerini dile getirdiler.
