Gazeteci Nagehan Alçı, „Yılmaz Güney’siz bir müze, İstanbul Sinema Müzesi. Türkiye’ye ilk Altın Palmiye’sini kazandıran başyapıt ‚Yol‘ filminin bahsi bile yok bu müzede. Bana göre ciddi bir skandal bu. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a bu köşeden sesleniyorum: Buraya nasıl birçok sinemacımıza çok güzel bir şekilde köşeler açtıysanız bir de Yılmaz Güney köşesi açınız“ dedi.
Alçı, yazısında „Bir bölümde uluslararası festivallerden ödül almış sinemacılarımız var. Hemen hepsinin filmini izlediğim genç yönetmenler de orada mevcut. Çok da önemli olmayan kimi festivallerin ödülleri dahi konmuş. Diyebilirim ki 85 milyonluk ülkede 8500 kişinin bile adını duymadığı bazı isimler kendine yer bulmuş. Tüm toplumun tanıdığı bir star olan Yılmaz Güney’e böyle bir sinema müzesinde nasıl yer verilmez?“ diye sordu.
„Bana göre bu sinema müzesinde Yılmaz Güney’in yok sayılmasının sebebi Yılmaz Güney’in Kürt kimliğine sahip olmasıdır. Solcu Yılmaz Güney değil Kürt Yılmaz Güney bu müzede buharlaştırılmıştır“ diyen Alçı, şöyle devam etti:
„Yılmaz Güney’e o müzede yer verilmemesi bence bugün Türkiye’de yaşadığımız rejimin içeriğine dair de çok şey söylüyor.
Bu ülkenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ‚Yılmaz Güney’e yer vermeyin‘ diyecek bir insan değil. Bunu kime sorsanız aynı şeyi söyleyecektir. Arşivleri açın bakın, Erdoğan’ın Yılmaz Güney’i tenkit ettiği tek söz bulamazsınız. Buraya bir link koyuyorum. Linkteki konuşmada Erdoğan ‚Eğer bu ülkenin otoriteleri Yılmaz Güney’in filmlerine kulak vermiş olsalardı Türkiye bugün çok farklı bir yerde olabilirdi‘ diyor.
Aynı Erdoğan hem Yılmaz Güney’in hem Ahmet Kaya’nın mezarının Türkiye’ye getirilmesi için uğraşmış bir siyasetçi. Ahmet Kaya’ya nasıl bakıyorsa Yılmaz Güney’e de öyle bakar.
Eğer Bakan Mehmet Nuri Ersoy kendisine özel olarak bu konuyu sorsaydı ‚Elbette Yılmaz Güney’e de bir bölüm açılmalı‘ derdi Cumhurbaşkanı.
Peki bu gerçeğe rağmen neden bu müzeye Yılmaz Güney’e ait bir bölüm koymuyor Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy? Erdoğan’dan değilse neden çekiniyor?
İşte zaten bu sorunun cevabı bugün içinde yaşadığımız siyasal rejimin ne olduğunu bize anlatıyor. Kürt Yılmaz Güney ve içinde 1 saniye Kürdistan kelimesi geçtiği iddia edilen ‚Yol‘ filmi de bu bağlamda turnusol kağıdı.“
Nerina Azad