İnşaat yapı malzemelerinin Türkiye pazarındaki etkilerini araştıran İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nin (İMSAD) raporu 2023’ün mart ayında inşaat malzemeleri sanayi üretiminin geçen yılın aynı dönemine göre %1,3 arttığına işaret ederken, sektör oyuncuları artık sürdürülebilir üretime yöneliyor. Son olarak ABS Yapı, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İnşaat Fakültesi yeni binasında depreme dayanıklı, doğa dostu ve düşük maliyetli olan yapı malzemesi Volimax boşluklu döşeme sistemini uyguladı.
Yerel pazara her zaman en yeni, teknolojik ve doğa dostu yapı ürünlerini sunmayı hedeflediklerini belirten ABS Yapı Genel Müdürü Okan Cüntay, “Türkiye, inşaat malzemesi yapı sektörü konusunda oldukça büyük bir pazar payına sahip. İMSAD’ın verilerine göre yerel inşaat malzemesi sektörünün 71,4 milyar dolara ulaştığı kaydediliyor. Biz de üretimlerimizle hem pazarın büyümesine katkıda bulunuyoruz hem de üretim kapasitemizi gelecek nesiller için avantaja çeviriyoruz” dedi.
“Ürünlerimizin tümü geri dönüştürülmüş malzemeden yapılıyor”
Volimax boşluklu döşeme sistemlerinin avantajlarından bahseden ABS Yapı Genel Müdürü Okan Cüntay, “Volimax boşluklu döşeme sistemi, kör kalıplar ile oluşturulan hava boşluklarının betonarme döşeme plağının içine entegre edilmesini sağlıyor. Yapısal performans gerekliliklerinden ödün vermeden yapının toplam ağırlığını önemli ölçüde azaltıyor. Beton ve donatı tüketimi minimuma iniyor ve temele gelen yük daha az oluyor. Ayrıca hızlı ve kolay bir şekilde kurulabiliyor. İnşaat süreçleri de basitleştirilerek zamandan tasarruf edilmesinin önünü açıyor. Düz ve sürekli tavan elde edilirken ses ve ısı izolasyonunu da mümkün kılıyor. Klasik yapı malzemelerine kıyasla birçok avantajı bulunan bu sistemle verimlilik odaklı yeşil bina tasarımının geleceğini yeniden şekillendiriyoruz“ ifadelerini kullandı.
“Karbon ayak izini azaltıyor”
Genel Müdür Okan Cüntay, sözlerini şu şekilde sonlandırdı: „İTÜ İnşaat Fakültesi yeni binasında Volimax boşluklu döşeme sistemi başarılı bir şekilde uygulanıyor. Bu proje sürdürülebilir, verimli ve ilham verici yapılar yaratma konusundaki ortak vizyonumuzun bir kanıtı niteliğini taşıyor. Sistem, azaltılmış beton hacmi ile inşaatta karbon ayak izini azaltıyor. Geri dönüştürülmüş hammadde kullanarak ve nakliye için gereken enerjiyi azaltarak, İTÜ’nün çevre yönetimi ve sürdürülebilir kalkınma konusundaki çalışmalarına katkıda bulunabildiğimiz için mutluyuz.”