ALMANYALILAR – Cuma günü saat 11.40 sularında evsiz barksız yaşlı bir evsiz görünümündeki 69 yaşındaki William M. Paris’in onuncu bölgesindeki Rue d’Enghien’de elindeki silahla çevresine ölüm kustu. Başkentin bu popüler mahallesinde aktif olan Ahmet-Kaya Kürt kültür merkezinin yakınında, bir kadın ve iki erkek olmak üzere üç kişiyi öldürdü. Ayrıca, biri ağır olmak üzere üç kişiyi de yaraladı. Rue d’Enghien’de ki görgü tanıkları etrafta yaralı insanların olduğunu, sağa sola kaçıştıklarını, korunacakları bir yer yer bulmaya çalıştıklarına şahit oldular. Korku ve panikle kaçışanlardan biri yakınlardaki bir berber dükkânına sığındı. Sonrası berberdeki kamera görüntülerinden belli oluyor. Saldırı, önce Ahmet Kaya Kürt kültür merkezinde, komşu iki dükkânda ardından da birkaç metre ilerideki bir berber salonunda olmak üzere iki aşamada gerçekleşti.
Klasik yalnız kurt ırkçıları oyununun başrolündeki çılgın ve deli tiplemeler gibi sağa sola ateş açan tetikçi adamın tabancası tutukluk yapıyor ve berberin arka odalarında saklananlar adamı etkisiz hale getirip polise teslime diyorlar. O her zaman militanlık ve saldırganlıkla suçlanan Kürtler ne bir intikam duygusu sergiliyorlar, ne de yaşlı adamın oracıkta kafasına sıkmak birilerinin aklına geliyor. Kürtler Fransızların adaletine hala güveniyorlar. Ölümcül saldırının merkezinde „Kürt kültür merkezi“nin olması William M. adlı saldırganın bunu kasıtlı olarak mı hedef aldığı, yoksa Rue d’Enghien katili Kürt aktivistlere karşı bir görevde mi? Kirli bir hesabın sadece maşası mı, sorularını beraberinde getiriyor.
Bu arada ortaya bilgi kirliliği yayılmaya başlıyor. 69 yaşındaki William M. adlı saldırganın yaklaşık 60 Kürt kadının katılacağı ve son anda bir saat ertelenen bir toplantının yapılacağı Fransa Demokratik Kürt Konseyi (CDKF) genel merkezinin önüne bir araçla bırakıldığı söyleniyor. Failin berberde etkisi hale getirildiği basına yansırken ortada faili kim ihbar etti soruları dolaşıyor. Yargı tarafından tanındığı hemen açıklanan şüphelinin kim olduğunun araştırıldığı haberi geçiliyor. Yani bir yandan tanınıyor, bir yandan da kimliği araştırılıyor. (Nasıl oluyorsa?). Irkçı olduğu belirlenen adamın başkentteki bir göçmen kampına kılıçla saldırdıktan sonra gözaltına alınıp saha sonra serbest bırakıldığı, eski bir tren makinisti olan 69 yaşındaki William M.’nin, yargı tarafından 2016 ve Aralık 2021’de işlediği iki cinayet teşebbüsüyle tanınıyor olduğu da gelen haberler arasında.
Kürt kaynaklarına göre, bir tabanca ve birkaç şarjörle silahlanmış olan saldırgan, merdivenlerde ve kültür merkezinin içinde üç kişiyi vurdu. Hatta karşı kaldırımdaki bir Kürt restoranına sığınmak için caddenin karşısına geçen kurbanlarından birini kovaladı. Bu ilk soğukkanlı saldırının ardından, suikastçının işlek Rue d’Enghien’den koşarak Kürtlerin gittiği bir kuaför salonuna girdiği bildirildi. Kuaför ve berber dükkânının müşterileri polisi beklerken onu etkisiz hale getirmeye çalışırlarken, etkisiz hale getirmeden önce tekrar ateş ederek en az bir kişiyi yaraladı, işyerinin video kayıtları bunu gösterdi.
İçişleri Bakanı Gérald Darmanin olay yerinde konuşurken Kürt vatandaşları üç kişinin ölümüyle sonuçlanan silahlı saldırının ardından olay yerini emniyete alan polis kordonunun önünde toplandı.Cinayetten birkaç saat sonra polisin ilk aklına gelen, olaya öfke ve tepkilerini ortaya koymak amacıyla bölgede biraraya gelen Kürtlere saldırmak oldu. Çöplerle bir ateş yakıldı. Birçok gösterici Türk rejimine karşı „Katil Erdoğan“ ya da „Terörist Erdoğan“ diye bağırarak Fransız polisine saldırdı. Motosikletli polis güçleri olay yerindeydi ve daha sonra CRS ve jandarma güçleri Boulevards de Réaumur ve Sébastopol kavşağının kenarında toplandı. Le Figaro’nun da belirttiği gibi, olay yerindeki çok sayıda göstericiden biri „Türk gösterileri için bu kadar çok polis yok“ diye bağırdı. Bir polis kaynağının verdiği bilgiye göre Marsilya’da da öğleden sonra emniyet müdürlüğü önünde toplanan Kürt göstericiler ile güvenlik güçleri arasında gerginlik yaşandı. Kaynağa göre yaklaşık 150 kişi devletle yüzleşmek istedi. Le Figaro gazetesine göre, bazıları polis kordonunu aşarak yetkililerin müdahalesine neden oldu. Beş polis memuru yaralandı. İzinsiz gösteri sırasında dört kişi gözaltına alındı.
Kürt Demokratik Merkezi sözcüsü France Bleu’ye yaptığı açıklamada „ne olduğunu anlamadığını (…) Emniyet müdürlüğüne telefonla bilgi verildiğini“ söyledi. France insoumise partisi milletvekili Sébastien Delogu, „barışçıl bir gösteriye karşı kabul edilemez bir şiddet uygulamaktan suçlu“ olduğunu söylediği polise ateş püskürdü. Paris savcısı Laure Beccuau’ya göre bu kişi „Seine-Saint-Denis’de yakın zamanda yargılandığı, mahkum edildiği ancak mahkumiyet kararının ardından savcılık tarafından temyize götürüldüğü eylemlerle“ tanınıyor. Savcı ayrıca, „Paris’in Bercy tarafında meydana gelen olaylarla da bağlantılı olduğunu“ sözlerine ekledi. „Bercy parkında (12. bölge) 8 Aralık 2021 tarihinde bir göçmen kampına düzenlenen saldırıda iki kişi bıçakla yaralanmıştır. Silah ve kasıtla ırkçı motifli şiddet ve mülke zarar vermekle suçlanmıştı. Daha sonra 12 Aralık’ta serbest bırakılmadan önce gözaltında tutulmuştur.“
Gérald Darmanin’e göre, bu kişi Bölgesel İstihbarat Servisi ve İç Güvenlik Genel Müdürlüğü (DGSI) dosyalarında yer almıyor ve aşırı sağcı olarak sınıflandırılmıyor. Ayrıca şüphelinin bir atış poligonuna gittiğini ve valilikte çok sayıda silahın kaydını sildirdiğini belirtti. Savcı, Ulusal Terörle Mücadele Ajansı ve servislerinin olay yerinde olduğunu, ancak „sevk edilmelerini gerektirecek hiçbir unsurun bulunmadığı“ sonucuna varmıştır. Cinayet, cinayete teşebbüs, silahla kasıtlı şiddet ve silah yasasının ihlali suçlarından soruşturma açıldığını açıkladı.
Ölümcül saldırının basit bir yabancı düşmanlığı saldırısı olamayacağına, aksine sadece Kürtlere değil, doğrudan Fransa Demokratik Kürt Konseyi’ne (CDKF) yönelik siyasi bir eylem olduğuna dair pek çok gösterge var. Edinilen bilgilere göre, bir aracın William G.’yi CDKF merkezinin önüne bıraktığı iddia ediliyor. Tam da 9 Ocak 2013’te Paris’in ortasında üç Kürt aktivistin (Fidan Doğan, Sakile Cansız ve Leyla Söylemez) öldürülmesinin 10. yıldönümünü anmak üzere 4 ve 7 Ocak’ta düzenlenecek gösterilere hazırlık amacıyla Kürt kadınlarının önemli bir toplantısının yapılacağı sırada elindeki silahla bir araçtan inen ve bugüne kadar destekçileri tespit edilemeyen bir kişi.
Bir tesadüfe inanmak çok zor. Suikastçının orada bulunan az sayıdaki kişiye ateş ettiği o Cuma günü yaklaşık 60 Kürt aktivistin aynı merdivenlerde bulunması gerekiyordu. Suikastçı toplantının tarihini ve saatini biliyor muydu? RER’deki sorunlar nedeniyle sabaha ertelendiğini ve bir saat sonrasına kadar başlamayacağını bilmiyordu. Bir katliam önlendi, ancak fail daha sonra dikkatini sokağın karşı tarafındaki Kürt restoranına ve ardından bitişikteki bir beber salonuna çevirdi.
CDKF’nin dış ilişkiler sözcüsü Berivan Fırat öfkesini ve üzüntüsünü gizlemiyor. „9 Ocak’ın arifesindeyiz. On yıl önce üç Kürt kadın öldürüldü. Bu, kadınlara yönelik bir başka saldırıdır. Bize bunun sadece ırkçı bir eylem olduğu söylenmemelidir. Eğer 9 Ocak 2013’te işlenen cinayetlerin planlayıcıları ortaya çıkarılmış olsaydı (sadece katilin kimliği tespit edilebildi, ancak o da hayatını kaybetti) bugünkü saldırı gerçekleşmezdi.“
Ne yazık ki, davadan sorumlu soruşturma yargıcının taleplerine rağmen, savunma sırrı Fransa tarafından hiçbir zaman kaldırılmadı. Türk istihbarat servisi MİT ile Fransız istihbarat servisi DGSI arasındaki ilişkiler çok iyidir. CDKF’nin dış ilişkiler sözcüsünün de ifade ettiği gibi, „Kürtleri korumak yerine onları kriminalize ediyor ve Erdoğan’ı cesaretlendiriyorlar“. Avrupa’nın hemen her köşesindeki Kürt kurum ve kuruluşlarının yakın takip veya gözetim altında olurken nasıl oluyorda CDKF merkezinin polis gözetimi altında olmadığı sorusu akla geliyor.
Paris savcısı Laure Beccuau, adamın „eylemlerin hemen ardından tutuklandığını ve polis tarafından gözaltına alındığını“ söyledi. Cinayet, cinayete teşebbüs, silahla kasıtlı şiddet ve silah yasasının ihlali suçlarından soruşturma başlatıldı. Soruşturma için Kriminal Soruşturma Dairesi görevlendirildi. Tutuklanması sırasında yüzünden hafif yaralanan şüpheli tetikçi yargı tarafından tanınıyor. Haziran ayında 2016 yılında işlediği silahla şiddet suçundan on iki ay hapis cezasına çarptırıldı; bu mahkumiyet kararına karşı temyize başvurdu. Saldırgan hakkında yeni bilgiler gelemye devam ediyor: William M.’in 8 Aralık 2021’de işlediği eylemler nedeniyle kasıtlı olarak ırkçı saiklerle silahla şiddet uygulamak ve mülke zarar vermekle suçlandı. Bir polis kaynağının bildirdiğine göre, bu ikinci vakada, 12. bölgedeki bir yerleşim yerinde göçmenleri bıçakla yaralamaktan ve çadırlarını kesmekten şüpheleniliyor. Savcılığa göre, bir yıl tutuklu kaldıktan sonra 12 Aralık’ta yasa gereği serbest bırakıldı ve adli gözetim altına alındı. 2017 yılında, yasak silah bulundurma suçundan altı ay ertelenmiş hapis cezasına çarptırılmıştı. Öte yandan, Gérald Darmanin’e göre, Bölgesel İstihbarat Servisi ve İç Güvenlik Genel Müdürlüğü (DGSI) dosyalarında kimliği bilinmiyor ve „aşırı sağcı kesimden biri olarak kaydedilmemiş“. Soruşturmanın ilk bulgularına göre, ırkçılık motifi araştırılan izlerden biridir, ancak özellikle gözaltındaki şüphelinin ifadeleriyle doğrulanması gerekmektedir. Savcıya göre soruşturmanın bu aşamasında terör saldırısı ihtimali ortadan kaldırılmıştır. Suç sabahı, „evden çıkarken hiçbir şey söylemedi (…) O bir deli. O bir deli“ dedi. 90 yaşındaki şüphelinin babası AFP haber ajansına yaptığı açıklamada onu „suskun“ ve „ketum“ olarak tanımladı.
Gérald Darmanin, „yabancılara saldırmak istediğini“ ve „açıkça tek başına hareket ettiğini“ söyledi ve bir atış poligonunu ziyaret ettiğini açıkladı. „Bu insanları öldürmek isteyen katilin (…) bunu özellikle Kürtler yüzünden yaptığı kesin değil“ diye vurgularken, Kürt toplumu tarafından „siyasi“ bir saldırı olduğu söylentileri yayıldı. Laure Beccuau düzenlediği basın toplantısında „eylemlerin ırkçı motiflerinin“ elbette soruşturmanın bir parçası olacağını söyledi. Günün sonunda yaptığı basın açıklamasında „Şu anda bu adamın aşırılık yanlısı bir ideolojik harekete mensup olduğuna dair herhangi bir belirti yok“ dedi. Bu mahallede güçlü bir şekilde temsil edilen Kürt toplumu çok duygusaldı ve „terörist“ bir eylemden bahsederek Türkiye’yi suçladı. AFP’ye konuşan bir polis kaynağı, asayiş güçleriyle şiddet olaylarının yaşandığını ve bir kişinin tutuklandığını söyledi. Emniyet Genel Müdürü Laurent Nuñez Cumartesi sabahı Kürt toplumunun liderlerini kabul edecek ve bu liderler öğle saatlerinde Paris’te bir gösteri düzenleyeceklerini de duyurdular.
Fransız basınından derleme
Foto, Video: ANF