Ekonomik sıkılaşma politikalarına rağmen kalıcılığını koruyan küresel enflasyon, tüketici cephesinde panik havasını beraberinde getirdi. Ipsos araştırmasında enflasyon, dünyanın farklı yerlerinden tüketicilerin en büyük endişesi olarak öne çıktı.
Küresel çapta izlenen ekonomik sıkılaşma politikalarına rağmen inatçı görünen enflasyon, tüketici cephesinde panik havasını beraberinde getirdi. ABD ekonomisi ve Avrupa ekonomileri son yılların en yüksek enflasyon rakamlarını kaydederken, tüketici fiyatlarındaki değişim merkez bankalarının enflasyonu istenen seviyelere çekmek için aldığı önlemlere rağmen dikkate değer bir gerileme kaydedemedi. Ipsos tarafından yürütülen ve dünyanın en çok endişe duyduğu konuları araştıran bir çalışma, 5 tüketiciden ikisi için doğrudan yaşama maliyetlerindeki artışa işaret eden enflasyonun en büyük endişe kaynağı olduğunu ortaya koydu. Öte yandan Deloitte tarafından yürütülen bir araştırmada artan fiyatların 10 kişiden 7’sini her gün endişelendirdiği görüldü.
Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan ProYolla Kurucusu Tuncer Türker, “Dünyanın farklı bir ekonomik paradigmaya geçiş yaptığı bu dönemde giderleri kısmak ve tasarruf etmek, her hanehalkının önceliği haline geliyor. Fakat acil ihtiyaçlar, beklenmedik sürprizler, rutin ve lüks olmayan harcamalar varlığını koruyor. ‘İşinizi şansa değil, profesyonellere bırakın’ mottosuyla faaliyet gösteren ProYolla, tüketicileri ev temizliği, tadilat, nakliye, özel ders gibi rutin ihtiyaçlarında sürprizlerle karşılaşmamaları ve en hesaplı hizmeti alabilmeleri için profesyonellerle bir araya getiren bir platform olarak hizmet veriyor” dedi.
Enflasyon, 6 aydır en büyük küresel endişe
Ipsos araştırmasında, enflasyonun altı aydır üst üste en büyük küresel endişe olarak görüldüğü, 12 farklı ülkeden tüketicinin enflasyonu ilk sırada konumlandırdığı dikkat çekti. Üreticilerin maliyetlerindeki artışın tüketicilere kaçınılmaz bir biçimde yansıdığına dikkat çeken Tuncer Türker, „Temizlik, halı yıkama, mobilya montajı, beyaz eşya servisi gibi küçük bir hizmete ihtiyaç duysanız dahi fiyat artışlarını açık bir biçimde hissedebiliyorsunuz. Öte yandan bu ihtiyaçlar çoğunlukla gündelik yaşamı etkileyen, ertelenemeyen ihtiyaçlar oluyor. Bu noktada arama motoru sorgularıyla veya muhit çevresinden erişilebilecek profesyoneller yerine ProYolla gibi hizmet pazaryerlerini kullanmak, güvenilir profesyonellere ve hesaplı fiyatlara ulaşmayı mümkün kılıyor. ProYolla’da kullanıcılar temizlikten tadilata, montaj ve tamirden nakliyeye, özel dersten sağlık hizmetlerine, organizasyondan evcil hayvan bakımına pek çok iş alanında yetkin, işinin ehli profesyonele ulaşabiliyor. Bunun için talep oluşturmak ve teklifleri beklemek yeterli oluyor. Bu sayede temel harcamalarda tasarruf mümkün hale geliyor” dedi.
Profesyoneller için de yeni bir satış kanalı
Dijital platformlarda rekabetin her meslekten profesyonel için arttığına ve bağımsız çalışan pek çok profesyonelin daha çok müşteriye ulaşması gerektiğine dikkat çeken ProYolla Kurucusu Tuncer Türker, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Hayatı kolaylaştıran bir gelişmiş hizmet ağı olarak ProYolla, yüzlerce hizmet kategorisinden profesyonele ev sahipliği yapıyor. Sektörde hizmet verenlerden komisyon almayan ilk platform olan ProYolla, mobil uygulamaları ve web arayüzüyle farklı meslek grupları için de kolay kullanımlı bir satış kanalına dönüşüyor. En rekabetçi teklifleri veren ve memnuniyeti en yüksek seviyede tutan ustalar, eğitmenler ve kıdemli çalışanlar, daha çok iş alarak işlerini dijitalde büyütebiliyor. Müşteriler de enflasyon koşullarının maliyetleri artırdığı bir dönemde uygun fiyata iyi hizmet alma şansına sahip oluyor.”