6’lı masanın anayasa değişikliğine ilişkin paylaştığı taslağı değerlendiren Eski AİHM Yargıcı Rıza Türmen, “6’lı masanın AİHM kararlarına ne kadar saygılı olduğunu gösteren ilk test bu zorunlu din dersleri ile ilgili verilen kararları uygulamak olacaktır” dedi. Türmen ekledi: Bugün zorunlu din dersleri ile ilgili AİHM kararlarını uygulayacağını söyleyemeyen bu 6’lı masa iktidara geldiği zaman Alevilerin sorunları ile ilgili ne yapacak, belli değil.
CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, DEVA, Gelecek Partisi ve Demokrat Parti liderlerinin oluşturduğu 6’lı masa, aylardır üzerinde çalıştığı ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e ilişkin anayasa değişikliği çalışmasını geçen hafta Ankara’da ilan etti.
84 madde ve 9 başlıkta toparlanan anayasa taslağının içeriğinde hak ve özgülüklerin genişletilmesinden devlet kurumlarının yeniden yapılandırılmasına kadar birçok konuda değişiklik yer alıyor.
Eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Yargıcı Rıza Türmen, 6’lı masanın anayasa değişikliğine ilişkin paylaştığı taslağı PİRHA’ya değerlendirdi.
Söz konusu taslakta eksiklikler olduğunu belirten Türmen, taslağın içeriğinde Alevilere, Kürtlere, emekçilere dair bir düzenleme bulunmadığını kaydetti. Taslağın umut verici olmadığını da ifade eden Türmen, zorunlu din derslerinin kaldırılması konusunun 6’lı masanın AİHM kararlarını uygulamadaki samimiyetinin bir göstergesi olacağını söyledi.
“BU TASLAK TÜRKİYE’NİN HİÇBİR SORUNUNA ÇÖZÜM GETİRMİYOR”
Masanın etrafında oturan 6 siyasi partinin tamamen farklı dünya görüşlerinden ve ideolojilerden olmalarına rağmen ortak hareket ediyor olmalarının önemli olduğunu vurgulayan Türmen, “Seçimlere giderken kurulan bu ortaklık insanlara güven veren, umut veren bir şey. İnsanlar içinde bulunduğumuz koşullardan çok rahatsızlar. Bu 6’lı masa iktidara gelirse yaşanan sorunlara çözüm bulabilecek mi? Bununla ilgili soru işareti var kafalarda. Bu soru işaretine yanıt olması bakımından açıklanan anayasa taslağı büyük önem arz ediyor. Taslağın içinde önemli sorunlar var. Bu taslak Türkiye’nin hiçbir sorununa çözüm getirmiyor. Ne Alevi sorununa ne Kürt sorununa ne tahıl sorununa ne emekçilerin, işçilerin sorunlarına ne de başka sorunlara” şeklinde konuştu.
“6’LI MASA, AİHM KARARLARINA NE KADAR SAYGILI OLDUĞUNU GÖSTERMELİ”
Açıklanan taslağın bir anayasa değişikliği olduğunu anımsatan Türmen, Alevilerle ilgili meselelerin en çok değişiklik yapılması gereken ve en kolay değişiklik yapılabilecek konuların başında geldiğini söyledi.
Zorunlu din dersleri ile ilgili AİHM kararlarının olduğunu ifade eden Türmen, şunları dile getirdi:
“Türkiye bu AİHM kararlarını uygulamak zorunda. Şu ana kadar uygulanmadı. Bunlar 6’lı masa olarak uygulayacağını söylüyor. 6’lı masanın AİHM kararlarına ne kadar saygılı olduğunu gösteren ilk test bu zorunlu din dersleri ile ilgili verilen kararları uygulamak olacaktır. Açıklanan taslağa baktığımızda bu konuya hiç yer verilmemiş. İdeolojilerin de ötesinde çocuklarla ilgili problem var. Alevi çocukları evde öğrendikleriyle okulda öğrendikleri arasında büyük fark görüyor. Okullarda verilen din kültürü dersleri doğrudan doğruya din dersi niteliği taşıyor. Dini pratikler öğretiliyor. Bu durum çocuklara zarar veriyor, travma yaşıyorlar. Küçük çocukların iyi yetişmesi, iyi eğitim alması meselesi var.
“6’LI MASA ALEVİLERİN SORUNLARINI NASIL ÇÖZECEK, BUNA DAİR BİR ŞEY YOK”
Bir anayasa değişikliği yapılacaksa halihazırda verilmiş kararlar var. Bu kararlar hemen uygulamaya konulabilir. Açıklanan taslakta ne yazık ki bunlara yer verilmemiş. Bu açıdan bu taslak umut vermedi. Alevilerin cemevi sorunu var, Aleviliğin tanınması sorunu var. 6’lı masa iktidara geldiğinde bu sorunlar ne olacak? Bugün zorunlu din dersleri ile ilgili AİHM kararlarını uygulayacağını söyleyemeyen bu 6’lı masa, iktidara geldiği zaman Alevilerin sorunları ile ilgili ne yapacak, belli değil.”
“YASALAR ÇIKARTILIRKEN ALEVİLERLE GÖRÜŞÜLMELİ, NE İSTEDİKLERİ SORULMALI”
Hükümetin torba yasa içerisinde Meclis’e getirerek yasalaştırdığı cemevleri ile ilgili düzenlemeye de değinen Türmen, “Bu çok ayıp bir yasa. Devlet Aleviliği tanımaktan tamamen vazgeçti artık. Alevilik kültürel bir mesele değil. Alevilik bir inanç. Bu AİHM kararlarında da yazıyor. Hala devletin Aleviliği kültürel bir hareket olarak, İslam’ın bir kolu olarak görmesi kabul edilebilir bir şey değil. Aleviler de bu yasaya karşı itirazlarını dile getirdiler. İktidar Alevileri memnun etmek, oylarını almak için böyle bir yasa çıkardı ancak yapmasa daha iyiydi. Kaş yapayım derken göz çıkardı. Din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinde okutulan kitaplarda defalarca değişiklik yapıldı ama Alevileri tatmin eden bir sonuca ulaşılamadı. Çünkü bütün yapılanlar Alevilere sorulmadan, onların görüşü alınmadan, tepeden aşağıya doğru yapılıyor. Halbuki bunlar yapılırken Alevilerle konuşulsa, Alevilerin ne istediği sorulsa ve ondan sonra yasalar çıkartılsa sonuç başka türlü olurdu” dedi.