Tek bir diplomayla emekli olma dönemi sona erdi. 21. yüzyılda ayakta kalabilmek için yaşam boyu eğitime devam edilmeli ve sürekli gelişim yaklaşımı benimsenmeli. Aksi takdirde en iyi üniversitelerden mezun olup prestijli şirketlerde çalışmanıza rağmen önümüzdeki yıllarda işsiz kalabilirsiniz.
‘Uyum sağlanmalı’
Dijital dünyada her şeyin son derece hızlı gelişip değiştiğini belirten Akademisyen Yazar Ecehan Ersöz, “Bu değişime uyum sağlamak için önce farkındalık sonrasında da adaptasyon çok büyük önem taşıyor. Farkındalık olmadan uyum olmaz. Dijital çağda dijital dönüşümü, geleceği hep konuşuyoruz ama aslında her şeyin merkezinde uyum sağlaması gereken insan var. Zira yepyeni bir oluş hali yaşıyoruz. Dolayısıyla dünyanın yaşadığı teknolojik ve sosyolojik değişimde kişisel dönüşüm kavramı, yeni düşünme ve yapma biçimleri kazanmak demek. O yüzden kendini tanıma ve keşfetme yolculuğunu her bireyin yeni şartlara göre güncellenmesi gerekiyor. Buna göre bir vizyon belirlenmeli ve hedefler konulmalı” dedi.
Yaşam boyu eğitim
Eğitimin artık yaşam boyu bir niteliğe sahip olduğuna dikkat çeken Ersöz, “Eskiden belli bir eğitim alınıp daha sonrasında tecrübe ile gelişen bir kariyer yolculuğu vardı. 21. yüzyılda ise aktif öğrenme ve sürekli gelişim yaklaşımını benimsemek gerekiyor. Zaman zaman danışanlarımdan ‘Benim eğitimim şirketteki birçok çalışandan daha iyi niye ben terfi etmedim?’ ya da ‘Bu alanda uzun yıllardır tecrübeliyim neden istediğim şirkete geçemiyorum?’ gibi sorular alıyorum. İşte burada yaşanması gereken farkındalık bu. Eğitim ve diploma eskisi gibi statik yani durağan değil. Geleceğinizi inşa etmede kendinizi ne kadar güncellediğiniz önemli. Çünkü yeni koşullar bunu gerektiriyor. Özellikle eğitim gelecekteki en ayırt edici unsur olacak. Aynılaşma ve tektipleşmenin arttığı bir dünyada aldığı eğitim ile farklı düşünecek bireylere ihtiyaç artacak” ifadelerini kullandı.
‘Tükenmişlik oluşuyor’
Eğitim ve kariyer konusunda her kesimde farklı sorunlar yaşandığını aktaran Ersöz, “Üniversiteyi kazansa da gereksiz görüp devam etmek istemeyenler, çok iyi eğitim aldığını düşünüp aradığı işi bulamayanlar, uzun süredir çalışıp, tecrübeli olup beklediği terfiyi alamayanlar var. Diğer yandan hızlı değişime ayak uyduramayanlar ve bocalayanlar da oluyor. Bir süre sonra da beklenti ve gerçekleşenler arasındaki açık büyüdükçe tükenmişlik ya da çaba göstermekten vazgeçme gibi durumlar oluşabiliyor” diye konuştu.
‘İş modeli okuryazarlığı önemli’
Ersöz, çalışanlara şu önerilerde bulundu: “İş modeli okumayı öğrenmek son derece önemli. İş hayatına farklılaşma, yaratıcılık ve rekabet eskisine göre daha hızlı yön veriyor. İş yerinde mevcut işlerin yürütülmesinin yanında katma değer sağlamak da gerekiyor. Hem kurumsal hayatta çalışanlar hem de girişimci olmayı düşünenler için iş modeli okuryazarlığı çok önemli. Teknolojinin de etkisiyle iş modellerinde yani bir şirketin bileşenlerinde neler revize edilebilir farklı uygulamalardan ilham alınabilir bunlara vakıf olan çalışanlar önem kazanıyor.”