“Öteki, biz, yabancı, ürkünç zamanlar, kentin çeperleri, insanın tekil ve çoğul öyküleri…”
Erinç Büyükaşık’ın yeni öykü kitabı “Kediye Dokunma”nın arka kapağında yer alan bir ifadeler yazarın diğer öykü kitaplarında sıklıkla karşımıza çıkan insanlık durumları ve hayatın çeperlerindeki sancıların bu kitapta da karşımıza çıktığını ortaya koyuyor.
Kolektif travmaların yoğun olarak işlendiği yazarın diğer öykü kitaplarının izinde bu kitabın da benzer bir yazın yolculuğunu sürdürdüğünü söyleyebiliriz. Öykü neyi anlatır ve nasıl anlatır sorularına bir yanıt arayışı sayılması gereken bu 22 öykünün “Toplu Öyküler” alt başlığıyla anlatıcının izinde bu coğrafya ve coğrafyanın insanına dair bir şeyler söyleme derdi olduğu görülebiliyor.
Öykülerin kimi zaman distopik ve hatta mitik metinlerden, kimi zaman da bugünün güncel travmaları ve açmazlarından beslenerek yeni sorular sormaya niyetlendiğini söylemek de gerekiyor elbette. Kadınlardan, çocuklara, kentlerin yoksullaşan iklimine, taşraya, çoğul yalnızlıklara dair yazarın anlatıcıyla birlikte çıktığı bu yol öyküsüne Sınırlar Kapalı, Dehlizler ve Rüyalar ve Hep Uzak’ı önceden okumuş okur ar için yol arkadaşlığı yapmak çok daha keyifli olacaktır buna bağlı olarak. Büyükaşık’ın öykülerindeki tanıdık yüzleri, kentleri ve sokakları bu açıdan şöyle de ifade etmek mümkün: Politik bir alt menin yazınsal ve dilsel tutarlılıkla dışavurumu ve kurmacanın içindeki yoksulluk ve yoksunluklarımız.
Kediye Dokunma, Liman Kültür etiketiyle Aralık ayının ortalarından itibaren kitapçı raflarında okurlarına ulaşıyor. Kitabın görücüye çıkacağı ilk tarih de 8 Aralık..Yazar, 8 Aralık 2022’de İstanbul Kitap Fuarında TYS standında diğer kitaplarıyla birlikte Kediye Dokunma’yı okurlarına imzalayacak.