İstanbul trafiğinde, serviste ya da evde vakit geçirirken misafir olan ve kulakların bilip tanıdığı bir sesin ardından giden “Afili Kentin Alaylıları”, hem eğlenceli hem de trajik olayları bir araya getiriyor. Cem Arslan, ilk kitabında kentin içinden biri olarak bu şehirli insanlara bakarken, başarılı radyo sunuculuğu kariyerine yazarlık deneyimini de ekliyor.
Cem Arslan’ın kendi anılarını da içerisine kattığı “Afili Kentin Alaylıları” metropol hayatının insanların üzerinde bıraktığı etkileri, büyük kentlerin yarattığı psikolojik, sosyolojik, maddî ve manevî tüm değişimleri ele alıyor. Eski ve yeni arasındaki keskin kuşak çatışmalarını da işleyen kitap, kentin imkânlarını yanlış kullanarak yaşanan yozlaşmaları, kadın-erkek ilişkilerini ve insana ait daha pek çok durumu akıcı bir dille okurlarıyla buluşturuyor.
İnkılâp Kitabevi tarafından yayımlanan “Afili Kentin Alaylıları” yeni bir anlatı olarak raflardaki yerini alırken, sıkıcı hayat koşturmacasında okurların vaktini güzelleştirmek ve farkındalıklarını arttırmak için bekliyor.
Kitap Hakkında
“Bu bir kentsel görüşüm hikâyesidir.”
Birilerinin rahat yaşaması, mal mülk sahibi olması için aklının ermediği, eremediği düzeneklerin vidası, çarkı oluyorsun. Makinenin dişlisisin ama makine ne üretiyor bilmiyorsun, sadece içinde dönüyorsun… “Ben olmasam bu makine olmaz, bu dişli dönmez” kafalarındasın ama günün birinde kırılır, dökülürsen atıyorlar seni hurdaya, yerine aynı özellikte yeni bir dişli! Sen de düşünürsün hurdalığın tozlu raflarında, “Hani ben çok önemliydim, bensiz olmuyordu n’oldu birden” diye!
Metropolde geçen koşuşturmacanın içinde, hiçbirimizin durup “Ne yapıyorum ben?”, “Yaşadığım hayattan mutlu muyum?”, “Hayata dair belirlediğim amaç ne?” diye durup düşünmeye vakti yok. Yoğun iş hayatımızda, okul hayatımızda ve aile, arkadaşlık, duygusal ilişkiler bazında akış bizi nereye sürüklerse oraya gidiyoruz, tamamen kurala ayak uyduruyoruz. “Afili Kentin Alaylıları” bu noktada; köyden kente göçen insanların yaşadığı kültür çatışmasından kadın-erkek ilişkilerine, öğrencilerin yaşadığı problemlerden esnafın iç sesine değin hepimizin yaşadığı veya şahit olduğu problemlerden bir satır sunuyor.
Cem Arslan’ın eğlenceli kaleminden dökülen bu satırlar hem etrafımızda gelişen olayları fark etmemizi sağlıyor, hem verdiği tavsiyelerle yüzümüzü gülümsetirken yolumuza ışık tutuyor, hem de yoğun ve yorucu gündemimize bir nefeslik mola olmaya geliyor.
Yazar Hakkında
Cem Arslan
25 Mayıs 1970, İstanbul doğumlu olan yazar ilk, orta ve lise eğitimini Küçükyalı’da tamamladı. Hayata bakkal çırağı olarak başladı. Müşterileri genelde cemiyet insanlarıydı. Sanat, tıp, medya, spor alanlarında etkinlik gösteren bu insanlardan sosyal medyanın olmadığı yıllarda çok kıymetli deneyimler edindi. Üniversite adına yüksek hedefleri vardı ama şartlar AÖF eğitimini getirdi, sonradan onu da yarım bırakmak zorunda kaldı. Şoförlükten beyaz eşyaya, emlakçılıktan borsaya kadar birçok sektörde çalıştıktan sonra 1990’lı yılların başında yeni kurulan ATV kanalına, ’94 yılında Kanal6 kanalına geçti. TV ile aynı dönemde Radyo Fener’de radyo serüveni başladı. Radyo Klas, Number One ve ardından Best FM’de “Gazoz Ağacı” programını yaptı. “Gazoz Ağacı”, 18.00-20.00 saatleri arasında hâlen Süper FM’de devam ediyor. Uzun yıllar çeşitli üniversitelerde “Radyo Programcılığı” dersi verdi. Evli ve Ayda adında 20 aylık bir kızı var.