Kafkas mafyası 9 yıldır Türkiye’de savaşıyor. Son cinayet geçen hafta İstanbul Ataşehir’de işlendi. Kurşun yağmuruna tutulan Azerbaycanlı Elnur Gasimov, 6 yıl önce İstanbul Beşiktaş’ta öldürülen mafya babası Rövşen Caniyev’in adamıydı. Katillerin 2 yıl önce Antalya’da öldürülen Azerbaycanlı Lotu Quli’nin adamları olduğu belirlendi. Peki Türkiye nasıl mafya üssüne dönüştü?
Türkiye’nin dünyanın mafya üssüne dönüştürülmesinin her gün bir başka örneğiyle yüzleşiyoruz.
Sırp mafya babası Jolan Vukotiç’in 8 Eylül’de İstanbul’un göbeği Mecidiyeköy’de öldürülmesi Balkan mafya savaşında bir dönüm noktasıydı.
26 Ekim’de ise İstanbul Ataşehir’de Kafkas mafya savaşında çok önemli bir cinayet işlendi. Azerbaycanlı mafya lideri Elnur Gasimov öldürüldü.
Bu cinayet yıllardır Türkiye’de süren yabancı mafya gruplarının çok kanlı savaşında son hamleydi.
Elnur Gasimov, 6 yıl önce İstanbul Beşiktaş’ta öldürülen meşhur Azerbaycanlı mafya babası Rövşen Caniyev’in adamlarındandı.
BABASINI MAFYA ÖLDÜRMÜŞTÜ
Rövşen Caniyev’in hayatı Ukrayna ve Rusya’da belgesellere konu oldu.
Rövşen Caniyev’in babası polisti ve 1996’da Azerbaycanlı bir mafya grubunca öldürüldü. 17 yaşında olan Rövşen Caniyev, babasının katilini mahkeme salonunda silahla öldürerek intikam aldı. Henüz çocuk olduğu için birkaç yıl sonra tahliye oldu. Ancak cezaevindeyken yeraltı dünyasına girmişti. Azerbaycan’da çeşitli suçlara karışıp Rusya’ya kaçtı. Rusya ve Ukrayna’da suç örgütünü büyüttü.
Ded Hasan, Rusya’nın en güçlü mafya babasıydı. Moskova’da öldürüldüğünde 73 yaşındaydı.
Bu sırada Rusya’nın kudretli mafya babası; ezidi bir Kürt olan ‘Ded Hasan’ lakaplı Aslan Usoyan’dı. Rövşen Caniyev’in çetesi, 2013’te Ded Hasan’ı Moskova’da lüks bir lokantadan çıktığı sırada öldürdü. Rus mafyasının başına ödül koyduğu Rövşen Caniyev izini kaybettirmiş ve ‘Hayalet’ lakabını almıştı.
Rövşen Caniyev’in diğer düşmanı ise onun gibi Azerbaycanlı olan ‘Lotu Quli’ lakaplı suç örgütü lideri Nadir Salifov’du. Onun adamı olan Ali Gamidov’u da 2013’te İstanbul Başakşehir’de öldürdüler.
EDİRNE’DE ÇATIŞTILAR
Kafkas mafyasının savaşı Türkiye’ye taşınmıştı. Rusya’da cezaevinde olan Lotu Quli’nin kardeşi Namık Salifov ve adamları Azerbaycanlı mafya grubuyla Haziran 2014’te Edirne’de buluştu. Pazarlıklar sonuç vermedi ve silahlı çatışmaya girdiler. Lotu Quli grubundan bir kişinin kalbinden vurduğu polis memuru Hüseyin İmrağ hayatını kaybetti. Bu davada sadece katil ceza aldı ve bağlantıları örtülen Azerbaycanlı suç örgütleri Türkiye’de cirit atmaya devam etti.
Rövşen Caniyev 6 yıl önce cipinde ilerlerken çapraz ateşe alındı ve öldürüldü.
Rövşen Caniyev sahte kimliklerle Türkiye’de lüks bir hayat sürüyordu. ‘Ded Hasan’ cinayetinden 3 yıl sonra, 18 Ağustos 2016 akşamı İstanbul Beşiktaş’taki 5 yıldızlı otelden siyah bir cip ve koruma araçları peşi sıra çıktı. Karanlıkta, ellerinde Uzi suikast silahları olan tetikçiler pusudaydı. Çapraz ateşe alınan cipte Rövşen Caniyev öldü. İddiaya göre; tetikçiler Lotu Quli’nin adamlarıydı.
Suç örgütü lideri Rövşen Caniyev, İstanbul’da nasıl bu kadar rahat hareket edebilmişti? Bu sorunun yanıtı ve onun Türkiye’deki bağlantıları karanlıkta kaldı.
Özel jetle Azerbaycan’a götürülen mafya babasının cenazesini 25 bin kişi karşıladı ve ona anıt mezar yapıldı.
SUİKAST TOPLANTISI
Artık Rövşen Caniyev’in kardeşi Namık Caniyev ve adamları intikam için Lotu Quli’nin peşindeydi. Kasım 2017’de Bakırköy’deki bir AVM’de Namık Caniyev ve adamları, Şirinler Çetesi ile buluştu. Namık Caniyev, Lotu Quli’nin evini suikast ekibiyle basmak için hazırlık yapıyordu. Şirinler Çetesi’ne kendilerine yardım etmeleri için 5 milyon dolar teklif etmişlerdi. Polis toplantı sırasında baskın düzenledi ve hepsini gözaltına aldı. İddiaya göre; bu operasyon Lotu Quli’nin Türkiye’de poliste etkili olduğunu gözler önüne seriyordu.
Lotu Quli’ye suikast düzenlemek için İstanbul’a gelen Namık Caniyev ve adamlarına operasyon düzenlenmişti.
Namık Caniyev ve adamları kısa süre sonra serbest kaldı. Ama Azerbaycan’ın hakkında Kırmızı Bülten çıkardığı Lotu Quli’nin Türkiye’de yaşadığı anlaşılmıştı. Çetesinin 2014’te Edirne’de bir polisi öldürmesine karşın Türkiye’de nasıl rahat hareket edebiliyordu? Ve neden yakalanmıyordu?
Nihayet polis, Ekim 2018’de Lotu Quli’yi İstanbul’da yakaladı. Açıklamalardan sınır dışı edildiğini öğrendik. Ama kısa süre sonra Türkiye’ye döndüğünü bilmiyorduk.
GÜRCÜ GRUP SUİKAST HAZIRLIĞI YAPTI
31 Ocak 2020’de Rövşen Caniyev grubuna yakın olan Gürcistan uyruklu ve ‘Andri Malyi’ lakaplı Guram Chıkladze İstanbul’da polisin yaptığı baskınla yakalandı. Yanında 2 Ukraynalı, 1 Rus, 4 Gürcü ve 8 Azerbaycanlı adamı vardı. Lotu Quli’yi öldürmek için hazırlık yapıyorlardı.
Bu olay Lotu Quli’nin yeniden Türkiye’ye geldiğini de gözler önüne sermişti. Aslında polis onun nerede olduğunu çok iyi biliyordu. Bir iddiaya göre; Sezgin Baran Korkmaz’ın çöktüğü kara para oteli Paramount’ta kalmıştı. Hatta burada Ukraynalı mafya grubu ile içerken bir marş yüzünden tartışmışlar ve silahlar ateşlenmişti. Polis olay yerine gelmesine karşın resmi işlem yapmamıştı. Bu olayın yaşandığı yerde eski Başbakan Binali Yıldırım, Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir, hakimler ve polis müdürlerinin kaldığını hatırlıyorsunuz değil mi?
Sonuçta polis, Lotu Quli’yi hemen suikastlardan hem de soruşturmalardan defalarca kurtarmıştı. Ama tetikçi artık çok yakınındaydı.
Lotu Quli’nin eski polislerden onlarca koruması vardı. Lotu Quli’yi 15 yıldır korumalığını yapan Khayn Zeyralov öldürdü.
Lotu Quli, kaçak olarak girdiği Türkiye’de çoğu eski özel harekat polisi olan bir koruma ordusuyla geziyordu. Rövşen Caniyev’in öldürülmesinin 4. yıldönümünde 19 Ağustos 2020 günü Antalya’daki otelde Azerbaycanlı yakın koruması tarafından silahla vurularak öldürüldü. Rövşen Caniyev’in adamlarının suikasttan kısa süre önce katil korumayla görüştükleri belirlendi. Bu kişiler silah ateşlenmeden bir saat önce Türkiye’den ayrılmıştı.
MAFYANIN İSTANBUL’DAKİ ANIT MEZARI
Azerbaycan Lotu Quli’nin cenazesini kabul etmedi. İstanbul’da defnedildi ve büstünün olduğu bir anıt mezar yapıldı.
Lotu Quli’nin cenazesini Azerbaycan kabul etmedi ve Büyükçekmece’de defnedildi. Buraya mafya babası için anıt mezar yapıldı. Ocak 2021’de Lotu Quli’nin mezarı başında bir Azerbaycanlı, diğer Azerbaycanlı’yı vurarak öldürdü.
Lotu Quli’nin öldürülmesinden bir yıl sonra Rövşen Caniyev’in kardeşi Namık Caniyev ve adamlarını yakalamak için İstanbul, İzmir, Kocaeli ve Erzurum’da operasyon yapıldı. 4 kişi yakalanırken Namık Caniyev kaçmayı başardı.
MEHMET AĞAR İDDİALARI
Sedat Peker ve Lotu Quli yakın arkadaştı. Peker ifşalarında Lotu Quli’nin Mehmet Ağar ile ilişkisini anlattı.
Mayıs 2021’de ifşalara başlayan suç örgütü lideri Sedat Peker, Lotu Quli olayını anlattı. 2018’de İstanbul’da yakalanan Lotu Quli’nin serbest bırakılması için eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın devreye girdiğini iddia etti. Sedat Peker’e göre; sınır dışı edildikten sonra onu Mehmet Ağar yeniden Türkiye’ye sokmuş ve Azerbaycanlı iş insanı Mübariz Mansimov’u öldürmesini söylemişti. Sedat Peker, Lotu Quli’yi uyardığını ama onun “Mehmet Ağar beni çok seviyor” diye yanıt verdiğini anlattı.
Sedat Peker’in ifşalarından sonra TRT yayınına çıkan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun sözleri de Lotu Quli’nin Türkiye’deki bazı güçlerce korunduğunun itirafıydı. 2018’de mafya babasının gözaltına alınmasından sonra yaşananları Süleyman Soylu şöyle anlattı:
“Lotu Quli, dünyanın 12 mafyasından bir tanesi. Bir çok insan geldi, gitti, bunu yakaladık, içeri koyduk. İki gün içerisinde avukatları geri gönderme merkezinden bırakılmak üzere karar aldı. 2-2.5 ay orada beklettik, konuşturduk, sonra da ülkesine deport ettik. Sonra başka bir ülkeden pasaport aldı, Kıbrıs’a gitti, oradan Türkiye’ye geldi.”
İçişleri Bakanı, Lotu Quli için devreye giren hatırı sayılır kişileri açıklamadı. Kimdi bu mafya aracısı isimler? Öğrenemedik.
ALAATTİN ÇAKICI İLE BULUŞTULAR
Lotu Quli’nin kardeşi Namık Salifov ve Vahşi Arman, Alaattin Çakıcı’ya kaftan hediye etmişti. Daha önce Sedat Peker’e kaftan vermişlerdi.
Ama Lotu Quli’nin yerine geçen kardeşi Namık Salifov Türkiye’de elini kolunu sallayarak gezmeye devam ediyordu. Namık Salifov ve Kazak mafya lideri ‘Vahşi Arman’ lakaplı Arman Dikiy’nin Alaattin Çakıcı’yı ziyaret ettiğini gazeteci Bahadır Özgür yazdı.
Vahşi Arman, Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmüştü.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile fotoğrafları olan Vahşi Arman, İstanbul’da Rus ve Azerbaycanlı iki iş insanını kaçırıp işkence yaparak paralarına çöktü. Operasyon yapıldı ama Vahşi Arman kayıplara karışmıştı.
İşte bu karanlık savaşın cinayetleri İstanbul’da sürüyor.
Elnur Gasimov ve yıllarca birlikte hapis yattığı kardeşi Emin Gasimov, Rövşen Caniyev’in suç örgütündeydi.
Rövşen Caniyev suç örgütünden ‘Gardaşoğlu’ lakaplı Elnur Gasimov Azerbaycan’da uzun süre hapis yattıktan sonra tahliye olmuş ve bir yıl önce Türkiye’ye yerleşmişti. Geçen hafta, 26 Ekim günü İstanbul Ataşehir’de korumaları ve yeğeniyle yürüyüş yapıyordu. Yanından geçen bir araçtan ateş açıldı. 4 kurşun isabet eden Elnur Gasimov zırhlı cipiyle hastaneye götürüldü. Ancak kurtarılamadı. Polis kaynaklarından öğrendiğime göre; aracı kullanan kişi yakalandı ve tetikçinin kimliği tespit edildi. Yakalanması an meselesi. Saldırganların Lotu Quli grubunun tetikçileri olduğu öne sürülüyor. Elnur Gasimov ise Rövşen Caniyev’in çok yakınındaki isimlerden Emin Gasimov’un (Nahçıvanski) kardeşi. Ağabey ve kardeş yıllarca birlikte hapis yatmıştı. Şimdi Elnur Gasimov’un intikamı için hazırlıklar yapıldığına şüphe yok. Belki silahlar yeniden Türkiye’de ateşlenecek. Acaba Elnur Gasimov’un öldürülmesiyle ilgili karanlıkta bırakılan hangi bağlantılar var? Bu suç örgütlerine kapsamlı operasyonlar yapılmadığı ve yerel bağlantıları ortaya konulmadığı için Türkiye dünya mafyasının yolgeçen hanına döndü.
AVM’lerde, cadde ve sokaklarda Azerbaycanlı, Rus, Özbek, Kazak, Gürcistanlı, Çeçen, Sırp mafya grupları çatışırken hepimiz namlunun ucundayız. Türkiye ise dipsiz bir bataklığın içinde.