Yapılan araştırmalar, bir evcil hayvana sahip olan çocukların empati duygusunun daha çok geliştiğini, sevgi ve merhamet duygusunun da pekiştiğini ortaya koyuyor. Evcil hayvanlarla beraber büyüyen çocuklarda olumlu davranışların pekiştiğini belirten Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, çocukların zamanla evdeki evcil hayvan ile iletişime geçerek bağ kurduklarını ve belli bir süre arkadaşları olarak gördüklerini ifade ediyor. Taşkın, evcil hayvan beslemenin çocukta yardım etme ve sevgi verme duygusunu pekiştirdiğini, aynı zamanda hem psikolojik hem de biyolojik sağlığı desteklediğini vurguluyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, hayvan beslemenin çocuklarda oluşturduğu olumlu etkileri hakkında görüşlerini paylaştı.
Sevgi ile çocuklukta karşılaşılıyor
Sevgi kavramının oldukça geniş bir kavram olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, “Somuttan soyuta ele aldığımızda sonsuz bir havuza sahibiz. Fakat bu kavramı genişletmek bizim elimizde olduğu gibi daraltmak da bizim elimizde. Sevgi ile ilk olarak çocuklukta karşılaşırız, şanslıysak ilk olarak bizi bu kavram ile anne ya da aile bireyleri tanıştırır. Zamanla öğrendiğimiz sevgi kavramını ailemize, evimize ve çevremize yaymaya başlarız. Yaydığımız sevginin karşılık bulduğunu görmek çok değerlidir. Sevginin alınan ve verilen bir kavram olduğunu çocukluğumuzda öğreniriz” dedi.
Çocuklar ebeveynlerini gözlemliyor
Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, ‘Araştırmalar sonucunda, çocukluk çağında bir evcil hayvana sahip olan çocukların empati duygusunun daha çok geliştiği, sevgi ve merhamet duygusunun da pekiştiği ortaya çıktı’ dedi ve sözlerine şöyle devam etti:
“Bir çocuk evde hayvan bakımını gördüğünde onun beslenmesi, ihtiyaçları ve sevgi verilmesini gözlemler. Ebeveynleri nasıl bir tutum izliyorsa ilk olarak o yoldan ilerler ve ardından deneme yanılma yolu ile iletişime geçmeye başlar. Aralarında oluşan bağ ise zamanla oldukça güçlenir. Çocuk belli bir süre evcil hayvanı arkadaşı gibi görebilir ve ardından idrak ettiği sürece ona bakım vermeye başlayabilir. Bakım verme süreci kişilik gelişimi için oldukça değerlidir. Çocuk iletişimin türlerini, sevgi dilini, konuşmadan davranışlar ile bile sevgi görebileceğini idrak eder. Çocukta yardım etme ve sevgi verme duygusu pekişir. Aynı zamanda bakım vermenin verdiği huzuru keşfeder. Çocuk aktif olmak zorunda kalır çünkü onun yanında ona ihtiyacı olan küçük bir dostu vardır.”
Hayvan bakımı psikolojiyi destekliyor
Empati yapabilen çocukların her zaman ilişki ve iletişimde çok daha ileride olduğunun unutulmaması gerektiğini vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, “Çocuğun evde öğrendiği bu duyguyu dışarıdaki hayvanlara da yansıtması ebeveynler içinde oldukça mutlu edici olacaktır. Her ebeveyn çocuğunun yardım sever ve dost canlısı yetişmesini hedefler. En önemli faktörlerden bir tanesi de koşulsuz sevgiyi öğrenmektir. Kişi bunu çocukluk çağında öğrenememiş olabilir ama öğrenmek için hiçbir zaman geç değil. Her koşulda sevecek, birlikte bir yaşam sürecek olan minik dostlar, insan psikolojisini her açıdan desteklediği gibi biyolojik sağlığı da destekliyor. Gün içinde onlarla yapılacak 20 dakikalık bir egzersiz bile iyi gelecek, psikolojik sağlamlılığı artıracaktır. Hayvanların depresyon, anksiyete bozuklukları gibi psikiyatrik hastalıklara iyi geldiği ve serotonin salgılanmasında bir faktör olduğu bilimsel araştırmalar ile de kanıtlandı” diye konuştu