Doğuştan işitme kayıplı 3 yaşındaki Atlas’ın annesi Gizem Gökoğlu, koklear implant sonrası Atlas’ın seslere anında tepki verdiği günün, ikinci doğum günleri olduğunu söyledi. Onun ilk kelimesini duymanın ise hayatlarının en önemli anı olduğunu belirten Gökoğlu, “İlk kelimesi ‘Babba’ oldu. Defalarca ‘babba’ dedi. İçimizde kelebekler uçuyordu, yaşadığımız zor anlar geride kalmış, onun sesi dünyanın en güzel melodisine dönüşmüştü” dedi.
Atlas’ın yolculuğu doğuştan işitme kayıplı tüm çocuklara umut oldu. Çözüm odaklı yaklaşımların işitme kayıplıların hayatını tamamen normalleştirdiği, bir kez daha gözler önüne serildi. İleri derece işitme kayıplı doğan ve şu an yaşıtları gibi konuşup, kuş seslerini dahi duyan Atlas’ın umuda açılan yolculuğunu, Annesi Gizem Gökoğlu anlattı. Gökoğlu, şu an 3 yaşındaki Atlas’ın koklear implant ameliyatı öncesi ve sonrası yaşadıklarını paylaştı.
Atlas’a 40 günlükken çok ileri derece işitme kaybı teşhisi konduğunu belirterek, hikayelerini anlatmaya başlayan Gökoğlu, “O gün işitme cihazı aldık ve takınca sesleri az da olsa duyduğunu anladık. Atlas nasıl daha iyi olur diyerek araştırmalara başladık. Bizim hikayemizde imkânsız olmayacaktı, umut vardı ve biz mucizeyi birlikte gerçekleştirecektik” dedi.
“Atlas bol sesli dünyasına merhaba dedi”
Yurt içi yurt dışından makaleler okuduklarını, videolar izlediklerini anlatan Gökoğlu, şunları söyledi; “Doktorlarla, cihaz firmalarının yetkilileriyle, kullanıcılar ile görüşmeler yaptık. Uzun araştırmalar sonucunda Cochlear markasına karar verdik. Özellikle küçük yaş grubu için cihazların özellikleri, kullanım rahatlığı, cihazın ve kabloların dayanıklılığı, aksesuarlarının çeşitliliği, (Aqau set, mini mikrofon vb.), ileri teknoloji uyumu ve AR-GE çalışmaları tercih sebebimiz oldu. Yaklaşık 1 yıl sonra, ikinci doğum günümüz dediğimiz gün geldi, koklear implantımız takıldı. Atlas sesleri duyunca gülümsedi, bol sesli dünyasına ‘merhaba’ dedi.”
“Koklear implant ile seslere anında tepki veriyor”
Atlas işitme cihazı kullanırken, kulak arkasına alıştığı için koklear implantta da Nukleus 7 tercih ettiklerini kaydeden Gökoğlu, şöyle devam etti; “İlk günler ses işlemcisini elimizde görünce heyecanlanıp kafasını gösteriyordu ve takınca tüm bedeniyle bize gülümsüyordu. Ses işlemcisini uyuyacağı zaman bile çıkarmamızı istemiyor, geceleri de duymak istiyordu. İşitme cihazı ile ona seslendiğimde belki 4-5 saniye sonra dönüp bakıyorsa şimdi anında dönüp bakıyordu ve anlıyordu. Koklear implant ile durum bambaşka hale gelmişti. Artık karşımızda ayakları yere sağlam basan küçük bir çocuk vardı.”
“Artık kuşların sesini bile duyuyor, cihazı olduğunu dahi unutuyoruz”
Atlas’ın koklear implant sonrası zamanla her sesi duymaya başladığını belirten Gökoğlu, şunları kaydetti; “Bir gün Atlas’la odasında oynarken kapı çaldı ve etrafına baktı dinledi hemen kapıya doğru koşmaya başladı. Gözlerimiz dolu dolu onun koşmasını izledik. Yine bir gün uykusunda dışarıdan duyduğu ambulans sesine uyandı. Evet artık Atlas her sesi duyuyordu. İşitme cihazı kullanırken Atlasa ‘Kuşlar’ diye bağırdığımda, camın önünden kuşlara bakardı ve o zamanlar içimden ‘Bir gün kuşların sesini duyacaksın, için cıvıl cıvıl olacak’ derdim işte şimdi o günler gelmişti. Artık çoğu zaman implantlı olduğunu bile unutuyoruz. Hatta ben kendimizi şanslı görüyorum belki koklear implant kullanmasaydık size başka bir hikaye anlatırdık.”
“İlk kelimesi ‘Babba’ oldu”
Atlas’ın ilk kelimesinin ise ‘baba’ olduğunu söyleyen Gökoğlu, sözlerine şöyle devam etti; “Babba diye kaç kere tekrar etti bilmiyorum. Onun bir kelimesini duymak bizim için hayatımızın en önemli anıydı. İçimizde kelebekler uçuyordu, yaşadığımız zor anlar geride kalıyordu ve onun sesi dünyanın en güzel melodisiydi. Bırakın kelimeyi bir harf çıkışı, ses taklidi bile yüzümüzdeki kocaman gülümsemenin sebebiydi. Ve elbette anne kelimesinin hissettirdiği duygu kadar insanın kendini özel hissettiği az duygu vardır. Atlas bana anne demedi ama ben onun mamişiyim. Mamişim dedikten sonra o küçük arımın anlatacağı olayın heyecanını yüzünde okumak ve bunu kelimelere dökerek söylemesi, işte bu benim hayalim dediğim en özel anlar, mutluluğum.”
“Üzülerek zaman kaybetmeyin, çözüme odaklanın”
Gökoğlu, ailelerinde işitme kayıplı bireyler olanlara da önerilerde bulundu. “Bu süreci kabullenin ve normalleştirin. Üzülüp zaman kaybetmek yerine çözüme odaklanın ve dik durun” diyen Gökoğlu, önerilerini şöyle ifade etti; “Biz böyle yaptık. Etrafımıza “Koklear implantıyla duyabilen bir çocuk, gözlük kullanmak gibi lens takmak gibi ne farkı var” diyerek anlattık. O yüzden işitme kayıplı çocuğu olan aileler önce kabullenerek başlamalı, çözümleri doğru şekilde aramalılar. Erken tanı alınmışsa hemen cihazlanmak gerek, çocuk ne kadar farklı uyaran alırsa, koklear implantla o kadar hızlı gelişir bu unutulmamalı. Dışarıda cihaz takmak istemeyenler, elalem ne derse desin utanılacak bir konumuz yok, o çocukları çevre seslerinden mahrum etmeyin.”
Cochlear Hakkında:
Cochlear implante edilebilir işitme çözümlerinde dünya lideridir. Şirket 4.000’den fazla çalışanı ile küresel bir işgücüne sahiptir ve Araştırma ve Geliştirme alanında her yıl 180 milyon dolardan fazla yatırım yapmaktadır. Ürünler, koklear implantlar, kemik iletimli implantlar ve sağlık profesyonellerinin iş yapışını kolaylaştıran yardımcı ürün ve hizmetleri içerir. Cochlear, 1981 yılından bu yana, 180 ülkede her yaştan insanın duymasına yardımcı olan 600.000’den fazla implante edilebilir cihazı pazara sunmuştur.