Yol yürütücüsü Enver Cemal Şahin, Alevilikteki ‘Varlığın birliği’ söylemine açıklık getirdi. Şahin, “Bir toplumda ahenk bozulursa o toplum dağılır. ‘Varlığın Birliği’ Aleviler için olmazsa olmazdır. ‘En-el Hakk, Devri daim, Aşk ile, Gerçeğin demine hü’ terimleri hep ‘Varlığın Birliği’ üzerine oturtulur. Alevilikte devriye inancı vardır. Evrende her şey değişim ve dönüşüm içerisindedir. Her şeyin yok olmadığını söylüyoruz” dedi.
Alevi inancını temsil eden ve tarif eden söylemler ile anlamları hakkında Yol yürütücüsü Enver Cemal Şahin ile konuştuk. Alevi toplumunun gündelik yaşantısında kullandığı dilin önemine vurgu yapan Şahin, söylemdeki zenginliğin diğer inançlara kıyasla nüans farkı oluşturduğuna dikkat çekti.
Enver Cemal Şahin, Aleviliğin kendi varlığını sürdürebilmesi için dil nüansını da koruması gerektiğini ifade ederek, “Her toplumun kendi inancına göre değerleri vardır. Bu değerleri yaratmak o topluma huzur ve mutluluk verir. Ayrıca dil, insanları bir arada tutar. Eğer bir kültür yok edilmek istenirse önce o toplumun diline yönelme olur. Dil yok olduktan sonra diğerleri çorap söküğü gibi gelir. O nedenle bir toplum, kendi varlığını sürdürebilmesi için önce diline sahip çıkmalı” ifadelerini kullandı.
“MİTLERİN DÜNYA GÖRÜŞÜMÜZE, ÖĞRETİMİZE UYGUN OLMASI GEREK”
Enver Cemal Şahin her toplumun kendine has hikaye, halk öyküleri ve söylemleri olduğunu da işaret ederek Alevi toplumunun bu yönlü değerlerinin altını çizdi. Şahin, “Bilimsel veriler ışığında elbette toplumun mitleri olacaktır fakat bunlar hurafe şeklinde değil düşüncemize, dünya görüşümüze, öğretimize uygun olması lazım” diyerek şöyle devam etti:
“Her toplumun kendi mitleri olduğuna göre Alevilerin de kendine göre mitleri vardır. Mitler mitolojik hikayelerdir. Fakat bazı toplumları bu mitler, ritüeller bir arada tutuyor. Mitler genellikle toplumun bir arada tutulmasına katkı yapıyorsa o mitler toplum için faydalıdır demek. Fakat bazı mitler de toplumu alabildiğine geriletebiliyor, çağın gerisine atabiliyor. Bir toplum mutlaka kendi öğretisini çağın koşullarına göre uyarlamalı. Aksi halde o toplum süre içerisinde yok olur gider. Mutlaka çağın koşullarına göre öğretiler yenilenmeli. Bizler de ‘bilim bizim rehberimiz’ diyoruz. Bilimsel veriler ışığında elbette toplumun mitleri olacaktır fakat bunların hurafe şeklinde değil düşüncemize, dünya görüşümüze, öğretimize uygun olması lazım.”
“İNSANLAR, BİLGİ BİRİKİMİNE GÖRE ALEVİLİĞİ DEĞERLENDİRİYOR”
Enver Cemal Şahin, günümüz toplumunda Alevi inancının mitlerde ne derece karşılık bulduğuna da vurgu yaptı. Şahin, şunları söyledi:
“Elbette ki günümüzde doğru anlatımlar vardır, fakat öyle bir şey ki Alevilik içerisindeki insanların düşünceleri homojen değildir. İnsanlar kendi bilgi birikimine göre Aleviliği değerlendiriyor. Bir insan eğer bu evreni ‘Neyiz, nerden geldik, nasıl olduk?’ sorularıyla araştırırsa elbette toplumu daha iyi tahlil ediyor ve olayları daha net açıklayabiliyordur. Fakat kişi kendisini geliştirmemişse halen dededen, babadan kalma mitlerle Aleviliği anlatmaya çalışıyorsa o toplum için faydalı değildir.”
“VARLIĞIN BİRLİĞİ, BU İNANCIN TEMEL ÖĞRETİSİDİR”
Aleviliğin özüne işaret eden kimi terimlerin önemine vurgu yapan Enver Cemal Şahin, ‘Varlığın Birliği’ konusunda önemli ayrıntılar verdi. Şahin, öncelikle ‘Varlık’ın terimsel anlamını açıklayarak şunları aktardı:
“Varlık, var olandır; ölçülebilen, sınanabilen bir değerdir varlık. ‘Yokluk’ ise herhangi bir şeyin mevcut olmama durumudur. Alevilikteki ‘Varlığın birliği’ bu inancın temel öğretisidir. Çünkü Alevilikteki ‘Devri daim’ olsun ‘Gerçeğin demine hü’ olsun ‘Aşk ile’ olsun bunlar hep ‘Varlığın birliği’ üzerinde yükselirler.
Bu evrende var olan her şey bir bütünün parçasıdır. Yani insan küçük bir evrendir. Bilim insanlarının söylediğine göre insan beyninde yaklaşık 85 milyar nöron var. Bu nöronların her birinde de ayrıca 15 bin başka türlü bağlantılar mevcut. Yani vücudumuzda ne kadar hücre varsa hepsi beynimize bağlı. Yani hepsi bir bütünü, vücudumuzu oluşturuyor. Evren de aynı şekildedir. Her şey birbirine bağlı ve her şey birbirini etkiliyor. Her şey bir süreçler zincirini izliyor ve bu zincirde kesikler olmuyor. Tüm evren zincirle birbirine bağlı ve karşılıklı olarak her şey birbirini etkiliyor. ‘Her şey, her an bir yaşamın sonu, bir yaşamın da başlangıcıdır’ diyoruz. Bu yaşam canlı-cansız her şey içindir. Yani bunu şöyle anlatabiliriz; örneğin uzayda trilyonlarca yıldız, milyonlarca galaksi vardır. Bu galaksiler içerisinde yıldızlar da ölür. Nasıl ölür o yıldızlar? Örneğin yakıtını tükettikten sonra genişler ve sonrasında arkada toz bulutları kalır. Örneğin güneş sistemi de ölmüş olan yıldızların toz ve gazlarından oluşmaktadır. Canlılar da haliyle ölüyor. O nedenle Varlığın Birliğinde bu evren bir uyum, yani ahenk içerisinde olursa düzeni bozulmaz. Fakat uyum içerisinde olunmaz ise mesela bir gök cismi herhangi bir cisme çarptığı zaman o cismin dengesini bozuyor ve uyumsuzluk oluşuyor. Vücudumuz da öyledir. Uyum olduğu zaman daha sağlıklı oluyoruz. Evrendeki en küçük parçayı, zerreyi alın; o küçük zerrenin içerisinde bütün evrenin bilgisi vardır. O nedenle bizim ‘Hak’ dediğimiz o zerrelerin bütünüdür. Evrende var olan her şeyin bütününe bizler ‘Hak’ diyoruz. Bu aynı zamanda bizim felsefemizin de temelini oluşturuyor.”
“BİLİM VE AKIL BİZİM REHBERİMİZDİR”
Aynı zamanda dedelik hizmeti de yapan Enver Cemal Şahin, ‘Varlığın Birliği’ söylemine açıklık getirirken ‘Gerçeğin demine hü’ teriminin de üzerinde durdu. “Alevi toplumu olarak bilim ve aklı birbirinden ayırmayız” diyen Şahin, şu sözlerle devam etti:
“Örneğin bizler ‘Gerçeğin demine hü’ diyoruz. Peki gerçek nedir? Gerçek, bilim ile aklın birleştiği noktadır. Yani akıl ve bilim birleşiyor, günümüzde evrenin birçok sırrı da çözülüyor. Evrendeki birçok biyolojik canlının, güneş sisteminin sırları çözüldü. Bizden milyarlarca ışık yılı uzaklıktaki bazı cisimlerin de artık var olduğunu tespit edebiliyoruz. O nedenle dikkat edilirse bizler ‘Gerçeğe hü’ deriz. Yani bilimle aklın birleştiği noktadır bu. Bizler bilimi ve aklı birbirinden ayırmıyoruz çünkü bunların ikisi de bizim rehberimizdir. Bilim ile aklımızı kullandığımız zaman bizler yaşamın koşullarını, sırlarını bu şekilde anlıyor ve düşüncelerimizi de bu temel üzerine oturtuyoruz.”
“VARLIĞIN BİRLİĞİ ALEVİLER İÇİN OLMAZSA OLMAZDIR”
Enver Cemal Şahin, ‘Varlığın Birliği’ kavramının toplum yapısı için çok önemli olduğunu da vurguladı. Birliğin olmaması durumunda kültürlerin yok olacağına dikkat çeken Şahin, sözlerini şu cümlelerle sonlandırdı:
“‘Varlığın birliği’ her toplum için geçerlidir. Bir toplumda ahenk bozulursa o toplum dağılır. Toplumun kültürü, dili, gelenek-görenek ve adetleri yok olursa toplum da dağılır. Eğer diline, geleneklerine sahip çıkar, kendilerinden sonraki kuşaklara da aktarılırsa, yani çağın koşullarına göre önceden aldıkları gelenekleri çağa göre uyarlayıp sonraki nesillere aktarılırsa o kültür, toplum yoluna devam eder.
‘Varlığın Birliği’ Aleviler için olmazsa olmazdır. ‘En-el Hakk, Devri daim, Aşk ile, Gerçeğin demine hü’ terimleri hep ‘Varlığın Birliği’ üzerine oturtulur. Mesela bizlerde devriye inancı vardır. Bizler diyoruz ki bu evrende her şey değişim ve dönüşüm içerisindedir. Her şeyin yok olmadığını söylüyoruz. Yani her varlık bir başka şeyi var ediyor, dönüşüyor. Madde neyden yapılmadır? Atom ve atom altı parçacıklarından. Çeşitli atom altı parçacıkları bir araya geliyor ve atomları oluşturuyor, ardından ise çeşitli atomlar bir araya geliyor ve hücreler oluşuyor. Hücrelerin bir araya gelmesiyle birlikte ise cisimler oluşuyor.”