Ali Kemal Hüseyin
Hakkari’de kadınlar, erkeklerle eşit haklara sahip, hatta son söz hakkı onlara ait. Hayvancılıktan tarıma, el işlerinden sanat ve spor alanlarında adından söz ettirmeye başladı. Erkek şiddetinin arttığı ve kadınların evlere hapsedildiği bu dönemde Heybet Tekçe, futbolda hakemlik yapıyor.
Urfa’da 10 yaşındayken ailesinin desteğiyle spor hayatına basketbolla başlayan Hakkarili Heybet Tekçe, 11 yaşında amatör seçmelerine girdi. Daha sonra Hakkari’ye geri dönen Tekçe spor hayatına ilişkin şunları aktardı:
‘RAKİPTİK AMA BİRBİRİMİZİ DESTEKLEDİK’
“2 yıla kadar ara verdiğim basketboldan badmintona geçtim. Kendi branşıma ara versem de spordan uzaklaşmadım. Lise sınavına hazırlandığım dönem Hakkari’de spor lisesi açıldı. Farklı hayallerim vardı. Kariyer olarak kendimi spora vermeyi tercih ettim. Başvuruda bulunurken erkeklerden daha çok kadınlar vardı. Bu, açıkçası o gün o salonda spor lisesi için ter döken her kadın açısından bir mutluluktu. O giriş sınavında her ne kadar hepimiz rakip olsak bile, takım arkadaşları olacağımızın bilinciyle hepimiz birbirimizi destekliyorduk. Hakkari’nin bana kattığı en büyük şey de, birbirimize güç olmamızdı. Zaten biraz da küçük şehrin faydası şu: Zorlansak da hepimiz birbirimizi tanırız.”
KARARINDAN EMİN OLMALISIN
Hakemliğe lise üçüncü sınıfta başladığını, ilk adımın aslında çok zorlu geçtiğini ifade eden Tekçe, eğitim sürecinde zorlandığını aktardı.
Daha önce bir kere bile maç izlememiş olan Tekçe, “Fakat bir şekilde baş koyduğum yolda geri dönmemekten de kararlıydım. Bizi hakemlik antrenmanlarından sonra görenlerin çoğu, ‘bırakırlar, bilmiyorlar, sporcular bunları ezer, futboldan ne anlarlar’ gibisinden konuşuyordu. Fakat bilmiyorlardı ki bu sözleri bizi daha çok güçlendiriyor” dedi.
Her zaman kendilerini destekleyen hakemler olduğunu belirten Heybet Tekçe, Hakkari’nin avantajlarına ilişkin şunları söyledi: “Hakkari aslında böyle bir yerdir; sporda, attığın her kariyer adımında seni eleştirenlerden daha çok destekçin var. Erkekleri yönetmek başta zordu. Maç esnasında sporcunun ağır psikolojisine maruz kaldım. Fakat zamanla öğrendim, eğer kararın yanlış bile olsa sen kendinden emin bir şekilde karar verdiysen, önündeki alev asla sana sıçramaz yapamaz.”
HAKEMLİK ERKEKLERE HAS DEĞİL
Hakemliği sevdiğini, bu spor dalında kadınların sayısının giderek çoğalmasının gurur verici olduğunu vurgulayan Tekçe, yaşadığı zorlukları nasıl aştığını ise şu sözler aktardı: “Aslında hepimiz rakibiz bu camiada, fakat hiçbirimize o gözle bakmıyoruz. Eğer eleştiriye açık biri değilsen, hakemlik senin için zor. Eğer sert biri değilsen gerçekten zor. Hakemlik serüvenimde en büyük destekçim annem ve ağabeyimdi. Toplumun sözleri, önyargıları, ağır cümleleri, asla beni yıkmadı, bu yoldan döndürmedi. Birçok erkek oyuncu psikolojik baskı yaptı ama her türlü zorluğun üstesinden gelmeyi başardım. Bu mesleği başka kadınlara da öneriyorum. Çünkü futbol sporu ve hakemlik erkeklere has bir spor değil. Kendinden emin olan her kadın, bu sporu muhakkak düşünmeli.”
