54 yaşındaki aslen Çorumlu olup 12 yıldır Aydın Nazilli‘de çiftlik işleten Şevki Sarıçimen, hayatı boyunca belli başlı büyük bir sağlık sorunu yaşamadığı için hiç check-up yaptırmamıştı. 120 kilo, 1.70 santim boyundaki Sarıçimen, 100-200 metre hızlı hareket ettiğinde, koşmaya çalıştığında nefes darlığı ve göğsünde nefes alırken bir zorlanma hissediyordu. Bunu da hep aşırı kilosuna, spor yapamamaya bağlıyordu. Son 10-15 yıldır bu şekilde hayatını devam ettiriyordu. Fakat son bir aydır baş ağrısı, nefes darlığı, daha kısa mesafede daha çok yorulma hissi yaşayınca check-up yaptırmaya karar verdi. Diğer tüm diğer branşlarda sorun çıkmadı, fakat kalbe gelince kardiyolog doktor kendisinden efor testi istedi. Efor testi dört aşamadan oluşuyordu; birinci etabı tamamladı, ikinci etabın yarısında kaldı. Göğsü müthiş bir şekilde ağrıdı, nefes darlığı yaşadı ve doktor efor testini yarıda keserek hemen acil anjiyo kararı verdi.
KORKUDAN TABURCU ETMEDİLER
Adnan Menderes Üniversitesi’nde yapılan anjiyo sonucunu gören doktor; “Şevki bey sizin durumunuz hiç iyi değil, siz bu zamana kadar nasıl hiç kriz geçirmeden geldiniz? Ana damarlardan bir tanesi yüzde 100, bir tanesi yüzde 98, bir tanesi de yüzde 93 kapalı. Size acil by-pass öneriyoruz. Stent takılacak durumu geçmişsiniz. Damarların değişmesi gerekiyor” deyince, Şevki bey o an çok panikledi. Evime gidip çocuklarımla konuşup karar vereyim demesine rağmen bırakmadılar, hastanede iki gün yatırıp kontrol altında tuttular.
“AĞRI HİSSETMEDİM, 4.GÜN UÇAĞA BİNDİM”
Eskişehir’den gelen oğlu ve gelini hemen doktor arayışına girdiler. Gelini de doktordu. Aydın’da ve çevre illerdeki hastane sahibi de olan doktor arkadaşlarına danışıldı. Şevki Sarıçimen, Prof. Dr. Barış Çaynak’a nasıl ulaştıklarını ve ameliyata nasıl karar verdiğini şu sözlerle anlattı:
“Kapalı by-pass ameliyatını duymuştum ama kimsenin referans olabileceği iyi bir doktora ulaşamadık. Açık ameliyat olacaktım ama çok korkuyordum. Ben doktor değilim ama işimiz hayvancılık; et ticareti ile uğraşıyoruz. İnsan vücudu ile hayvan vücudunun aşağı yukarı aynı olduğunu hep gözlemledim. Hayatım hayvanların içinde geçtiği ve kesilmelerine çok tanık olduğum için o kemik kesilip de sonra nasıl tekrar göğüs kemiğimin birleşeceğini düşünmek beni inanılmaz korkutuyordu. Ben bu kilo ile kesin ameliyat masasında kalırım, bu ameliyatı sağlıklı bir şekilde atlatamam, ne yapacağım diye düşünmekten günlerce uyku uyumadım. Adapazarı’ndan bir müşterime ameliyat olacağımdan bahsedince bana hemen Prof. Dr. Barış Çaynak’ın numarasını verdi. Hocaya ulaşamasaydım Denizli’ye gidecektim, ertesi gün ameliyatım vardı. Barış hocayla konuştuk, kesin ameliyat olmam gerektiğini söyledi. ‘Biz bu kapalı by-pass ameliyatını çok yapıyoruz, ben artık hemen hemen hiç açık kalp ameliyatı yapmıyorum çok mecbur olmadıkça sizin zaten bütün şartlarınız kapalı by-pass için uygun. Aşırı kilonuz var, gizli şeker olabilir dolayısıyla kapalı by-pass’a daha uygunsunuz’ diye bana telefonda anlattı. Ben insan sarrafıyım; işim insanlarla, ticaret yapıyorum. Sesi inanılmaz güven verdi. Hemen İstanbul’a geldik, hastaneye yattım, ertesi gün de ameliyat oldum. Gerçekten hocamın söylediği gibi bende gizli şeker çıktı. Şimdi takibe alındım. Ameliyatım iyi geçti, dördüncü gün uçağa binerek İzmir’e geldim. İzmir’den Aydın Nazilli’ye evime geldim. En küçük bir ağrı, en küçük bir sızı hissetmedim. Yürüyüşlerimi yapıyorum. Artık hayatıma daha çok dikkat edeceğim ve işimin başına da en kısa sürede döneceğim. Lütfen herkes sağlığına dikkat etsin, check-up’larını yaptırsın. Benim için en önemli şey nefes alamıyordum, çok büyük bir nefes darlığı yaşıyordum, bunu hep öteliyordum. Son dönemde gerçekten nefesim kısılmıştı. Önce Allah, sonra Barış Hoca benim nefesim oldu. Kendisine sonsuz minnettarım.”
“ÇOK KRİTİK DARLIKLAR VARDI, KAPALI YÖNTEMLE SAĞLIĞINA KAVUŞTU”
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Barış Çaynak, “Hastamız bize Aydın Nazilli’den önce telefonla ulaştı. Başka bir hastamızın tavsiyesi ile geldi. Anjiyosunu gördüm, çok kritik darlıkları vardı, bu hiç bekleyebilecek bir ameliyat değil hemen bir an önce ameliyat edelim dedim. Ertesi gün geldi ameliyata aldık. 3 damarında tıkanıklık vardı. By-pass yaptık, bir gece yoğun bakımda kaldı, 4. gün taburcu oldu. Uçağa binip evine gitti. Beslenme tarzının da et ağırlıklı olmasından dolayı kiloluydu. Hastamız 120 kiloydu ve kemiğin açılması ve kaynaması ile ilgili sorunlar oluşacaktı. Zaten kendisi de bunu dile getiriyor, “Ben böyle bir şeyi düşünemedim, o yüzden kapalı ameliyata yöneldim, orası iyileşmezdi” diyordu. Kilosu sebebiyle bacakları da çok kalındı. Bacak damarını da kapalı çıkardık, hiçbir iz, kesi yok. O yüzden tamamen toparlayıp 4. günde evine gidebildi.”