Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olan Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun ünlü Karadut şiirinin ilhamı; “Mari Gerekmezyan”ın hayatı roman oldu.
Vildan Tekin ve Müjgan Tekin “Karadut” isimli romanla, Mari Gerekmezyan’ın coşku dolu ve kısa hayatını ele alıyor. Unutturulmaya ve yok sayılmaya çalışılan, Türkiye’nin ilk kadın heykeltıraşlarından biri olan Mari Gerekmezyan, “büyük aşkı” Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun Karadut tablolarının ve meşhur Karadut şiirinin ilham kaynağı olarak hâlâ aramızda yaşıyor. Erol Evgin’in sesinden dinlediğimiz “Sitem”, Sevinç Eratalay’dan dinlediğimiz “Hüzün Geldi” gibi uğruna daha nice şiirler, mektuplar, tablolar, heykeller ortaya konulmuş, sanat ve felsefe ile yoğrulmuş bu büyük aşk Vildan Tekin ve Müjgan Tekin’in kalemiyle okuyucuyla buluştu.
“Mari Gerekmezyan kimdi ve neden unutturulmak istendi?” Vildan Tekin ve Müjgan Tekin “Karadut” isimli romanla Mari Gerekmezyan’ı ve İkinci Dünya Savaşı günlerinde Eren-Bedri Rahmi Eyüboğlu-Mari üçlüsünün aşk hikayesini anlatıyor.
Mari Gerekmezyan’ın hikayesini anlatan kurgu roman Karadut, Mari’nin yok sayılmasının ardındaki nedenlere değinerek sanat dünyasında güçlü bir kadın olarak yer alma mücadelesini ele alırken Bedri Rahmi Eyüboğlu ile yaşadığı aşkın bu yok sayılmadaki etkisinin izlerini sürüyor. Mari’nin tüm bunlara inat, göğsünü gere gere toplumun yargılarına ve tabularına baş kaldırışını, olanları sineye çekmek yerine aşkının arkasında duruşunu işleyen Karadut romanı, okuyucuları Mari’nin duygusal dünyasına doğru bir yolculuğa çıkarıyor.
Fred Gross ile yaptığı evliliği ve bu evliliğin ardından Bedri Rahmi aşkının daha çok alevleşini bütün detayları ile gözler önüne seren Müjgan Tekin ve Vildan Tekin, olanları Mari’nin duygularını da katarak aktarıyor.
1940’lı yıllarda yaşanan bu aşkı, bu aşkın perspektifinden doğan eserleri, Almanya’dan Türkiye’ye getirilen muhalif sanatçıları ve kurdukları Güzel Sanatlar Akademisi bağlamında anlatan roman, usta bir dille kaleme alınıyor. Büyük ressam ve şair Bedri Rahmi Eyüboğlu ve hünerli elleri ile usta bir heykeltıraş olacağı aşikâr Mari Gerekmezyan’ı ve aşkı uğruna ülkesini geride bırakan, isim değiştiren ve resim sanatında olan yeteneği ile herkesi büyüleyen Ernestine Hanım’ı anlatan “Karadut”, dönemin detaylarını incelikle işliyor.
“Hazırdı Şimdi İki El de Yaratarak Kavga Etmeye”
Mari Gerekmezyan-Bedri Rahmi Eyüboğlu aşkına dokunan, Eyüboğlu’nun ve Gerekmezyan’ın yakın dostları; Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir, Ahmet Hamdi, Sait Faik, Fikret Adil, Zerrin Bölükbaşı, Orhan Veli, Necati Cumalı, Fred Gross, Mari Ertoran, Muzaffer Ertoran ve Lambo gibi isimlere de yer veren Müjgan Tekin ve Vildan Tekin’in Karadut romanı, kişilerin tarihsel süreçleri araştırılarak kaleme alınmış ve dönemin sanatsal ortamı da düşünülerek kurgulanmış. Müjgan Tekin ve Vildan Tekin, felsefeden filizlenen güçlü kalemleri ile Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Mari Gerekmezyan aşkını merak edilen yönleri ile “yasak aşkı” yargılamadan ve yargılatmadan bir şey anlatıyor; “İnsana ait olan hiçbir şey bize yabancı değildir.”