Sürekli ya da tekrarlama eğilimi gösteren migren ağrısı; stres, uykusuzluk, açlık, düzensiz beslenme gibi birçok nedene bağlı olarak gelişiyor. Ense, şakak, göz çevresinden başlayarak şiddetli ağrıya sebep olan migren, çoğu zaman kişilerin yaşam kalitesini düşürüyor. Ergenlik döneminden yaşamın herhangi bir döneminde ortaya çıkabilen migren, tedavi edilmediğinde ise dayanılmaz ağrılara sebep oluyor.
Bu kapsamda 30 günlük su detoksu tedavisi ile migren ataklarının sona erdiğinin altını çizen Kardiyoloji Uzmanı Dr. Hamit Çelik, ‘’Migren genellikle gençlik yaşlarından itibaren başlar. Vücuttaki ağır metaller, toksinler ve bakterilerin birikmesi damarların genişlemesine sebep oluyor. Beyin damarlarındaki genişlemeye bağlı olarak da şiddetli ağrılar oluşur. Ancak vücutta biriken atık maddelerin bir ya da üç aylık su detoksu tedavisi ile temizlenmesi mümkün. Dolayısıyla su detoksu ile migren atakları ortadan kaldırılabilir.” dedi.
Stres, kaygı, düzensiz beslenme, uyku gibi etkenlerin migreni tetiklediğini belirten Kardiyoloji Uzmanı Dr. Hamit Çelik, migren ataklarını ortadan kaldırmak için uygulanan ‘Su Detoksu’ diğer bir adıyla ‚Su Diyeti‘ ve migren ilişkisi hakkında önemli bilgiler paylaştı.
Vücuda Detoks Uygulamak Gerekiyor
Kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülen migren, şiddetli baş ağrısının yanı sıra bulantı, kusma, ışığa duyarlılık, iştahsızlık, konsantrasyon bozukluğuna sebep oluyor. Bu yüzden migren ataklarını tetikleyen besinlerden uzak durulması gerektiğini belirten Dr. Hamit Çelik, ‘’Migrenden şikayet eden hastalar uzun yıllar boyunca bu ağrıyı çekiyor. Dayanılmaz atakların sayısını ve şiddetini arttıran besinlerden uzak durmak, hastanın yaşam kalitesini yükseltiyor. Bu yüzden vücuda uygulanan detoks ile migren ataklarını ortadan kaldırabilmek doktor kontrolü eşliğinde gerçekleşen su diyeti ile mümkün hale geliyor’’ dedi.
%100 Başarı Oranı Mümkün
Su diyeti ile migren ataklarında yüzde yüz başarı oranı sağlandığını belirten Dr. Hamit Çelik, ‘’Migren şikayeti olan hastaya su detoksu uygularken, susadığı kadar su ve yanında tüketebileceğini bir besin veriyoruz. Bu besin haşlanmış yumurta, patates ya da bal olabiliyor. Belirli bir süre sadece bu besinin tüketilmesini öneriyoruz. 30 gün boyunca uygulanan bir tedavi de vücutta birikmiş olan maddelerin atılmasını sağlanıyor. Hasta kilo verdiği içinde vücut hacmi azalıyor. Dolayısıyla damarlarda eski yapısına dönmeye başlıyor. Böylelikle migren atakları kalıcı olarak geçiyor. Bu tedavi yöntemin düzenli gerçekleştiğinde yüzde yüz başarı sağlamak mümkün.’’ dedi.
Yaşam Kalitesini Düşürüyor
Beyindeki sinirler ve kan damarlarında oluşan değişiklikler sonucu ortaya çıkan ve dayanılmaz hal alan migren, kişilerin hayatını olumsuz bir şekilde etkiliyor. Bu yüzden tedavi planının hastanın belirtilerine, sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebileceğini belirten Dr. Hamit Çelik, ‘’Migren genellikle gençlik yaşından başlar. İlerleyen yaşla birlikte artan ağrılar çekilemez hal alır. Kimi zaman tüketilen besine, strese ya da dış faktörlere göre belirti gösteren şiddetli ağrılar kişinin günlük aktivitelerinde de olumsuz etkiler. Bu yüzden migren tedavisi hastanın yaşına, atak sıklığına, sağlık durumuna bakılarak uygulanır’’ diye belirtti.
Migreni kontrol altına almak için düzenli su tüketimi şart
Her yaş grubunda görülen migren, daha önce baş ağrısı görülmemiş bile olsa aniden ortaya çıkabiliyor. Migren ataklarının beyin damarlarındaki genişlemeye bağlı olarak oluştuğunu belirten Dr. Çelik, ‘’Beyin damarlarının genişlemesinin sebebi vücuttaki ağır metaller, toksinler, bakteriler ve parazitlerin birikmesi damar çapının artmasına ve dolayısıyla beyin dokusuna zarar vermesiyle kendini gösteriyor. Çok fazla acı biber tüketen kişinin başının ağrımasının sebebi de beyin damarlarının genişlemesinden dolayı kaynaklanır. Bu yüzden uygulanan su diyeti ile toksin ve bakteriler vücuttan atılıyor. Bu süreçte doktor takibi ile hastayı yönlendirmek gerekiyor. Ayrıca hastanın yoğun ışıktan uzak durması ve uyku düzenine dikkat etmesi de gerekiyor’’ dedi.