in ,

Komünist Süleyman

Öykü

"Böylelikle Süleyman adı tarih olup Komünist aşağı komünist yukarı diye seslendiler."

Bahçeler arasında hayvan tezeklerinin kokusu rüzgâra göre yönünü bulurdu. Kasabanın altından geçen uzunca yolun altına düşerdi bahçeler. Yürüyerek geç de olsa oraya gidilirdi. Yıllar su gibi akıp geçtiğinde uzunca yolun bahçeler arasındaki bölümünde AVM’ler sırıtmaya başladı. Karşısında çok katlı bina yığınlarının birbirine yapışık hali göze batıyordu.

Bahçeler arasında çiftçilikle uğraşanların, çiftçiliği bırakanların düşüncelerinde yerlerinin bir an önce imara açılması vardı. Rant cephesinde durum nasıldı? Tarım alanlarını çok katlı binalara boğmak için tilkinin avını beklediği gibi pusuda bekliyorlardı.

Yıllar öncesinde Bahçeler arasına yolları düşen baba ve oğlu kerpiçten yapılma tek gözlü oda da yıllarca kaldılar. Baba, oğlu Süleyman’ı ilkokula gönderdikten sonra koşulları elvermediğinden okutamadı. Onun bunun tarlasında sıcak, soğuk altında gündelikçi olarak tarlaya gittiler. Süleyman boş zamanlarında caddenin iki tarafında bulunan kahvelere takılırdı. Cebinde para olmazdı. Çayları çiftçilikle uğraşanlar gariptir diye ısmarlardı.

Bir gün yolları buraya düşen beş arkadaşın kahvehanede yüksek sesle konuşmalarına takılı kaldı Süleyman. Sarı saçlı, suratında ergenlik sivilceleri olan:

Herkesin işi ve evi olacak. Karnı doyacak!”

Dediğinde konuşmaları daha dikkatlice dinlemeye başladı. Siyah kıvırcık saçlı:

Komünizmde sınırlar ortadan kalkacak. Para yok olacak. Altın değersiz bir süs eşyası olacak…”

Diye konuşmasını uzattı. Süleyman konuşulanların etkisinde kaldı. Gençler yürüyerek virajı dönüp gözden kaybolduklarında kendisine geldi. Kahvede Sami amca kısık sesiyle:

Bunlar komünist… Devlet düşmanı…”

Der demez Süleyman:

Sami amca sen komünizmden ne anlarsın? Herkesin evi ve işi olacakmış… Çalıştığı yerin yöneticisi olacakmış…”

Kahvehanede bulunanlar apışıp kalmışlardı. Süleyman sevinç içinde:

Komünizm iyidir.”

Diye söylene söylene ayrıldı. Böylelikle Süleyman adı tarih olup Komünist aşağı komünist yukarı diye seslendiler. Yıllar sonra radyodan, televizyondan askeri darbenin geldiği duyuldu.

Komünist ve çiftçiler tarlalarına hiçbir şey olmamışçasına çalışmaya gidiyorlardı. Bir gün askeri cemse kahvehaneye baskın yaptığında kimlik kontrol yapmaya başladı. Sıra Komüniste geldiğinde asker ilk önce baştan aşağıya süzdü, sertleşerek:

Kimliğini ver?” dedi.

Ben kimlik taşımam. Buradakiler beni tanır. Adım Komünisttir.”

Kahvehanedekiler donup kaldı. Yüksek rütbeli bağırdı:

Ne dedin laaaannn sen?”

Adım Komünist dedim.”

Rütbeli suratına beşkardeşi yapıştırdı. Komünist sarsılsa da yere yıkılmadı. Rütbeli tekmelemeye, yumruklamaya başladı. Çiftçiler korkulu gözlerle olanlara tanıklık ediyordu. Kahvenin sahibi Arif rütbelinin önüne geçti:

Komutanım komutanım bunun aklı kıttır. Bizim delimizdir.”

Rütbeli bir şamarda Arif’e vurur vurmaz o kendisini yerde buldu. Sami amca yaşlılığına güvenerek:

Komutanım… Aklı kıttır bunun. Bizim aramızda geçinip gider. Bizler milliyetçiyiz. Burada Komünistlere oy çıkmaz,” dedi.

Kahvehanede bulunanlar Sami amcayı destekledi. Allah, kitap, namaz derken rütbeli sakinleşti. Arif canının yanmasıyla komutana ve Komüniste içinden sövüp sayıyordu. Arka arkaya çaylar içildi. Komutan gitmeden önce Komüniste:

Bana bak bir daha komünistim dersen, duyarsam kafanda hava deliği açarım. Anladın mı lan? Sen buradaki imanlı Müslüman insanlara dua et.”

Askeri cemse gözden kaybolunca Sami amca:

Komünist adını hiçbirimiz kullanmıyoruz. Adını kullan evladım. Sahi senin adın neydi?”

Korkuyla karışık psikolojileri alt üst olan çiftçiler kahvehaneyi terk etti.

Bahçe arasında yaşayanlar tarlalarında günlük işlerini yapıyorlardı. Kahvehaneye sıkça gitmiyorlardı. Gidenler yolun sağına ve soluna bakıyorlardı. ‘Dikkat Askeri cemse çıkabilir?’

Askeri Darbe sivil partileri kurdurdu. Süleyman dayak olayından sonra haberleri devamlı dinliyordu. Demokrasi, sivil anayasa derken bizim Süleyman şaha kalktı:

Muhteşem Süleyman kıratıyla sahalara döndü. Ben Süleyman da (da ayrıldı) Komünist olarak sahalara döndüm.”

Kahveci Arif:

Eşek sudan gelinceye kadar komutanın dayağını yedin. Anlaşılan senin gözün korkmamış. Ulan ben bir şamarla yere yıkıldım.”

Kahkahalar birbirini kovaladı. Komünist aşağı, yukarı söylemi geri geldi. İlerleyen günlerde Komünist babasını kaybettiğinde boşluğa düştü.

Komünist, babasının ölümünden sonra kendisini içkiye verdi. Günler ayları, aylar yılları kovaladı. Soğuk bir gecede Komünist karşıdan karşıya geçerken arabanın altında kaldı.

Öldüğünde de adı komünistti. İçimizden birinin yaşamı da böyle sonlandı.

07.10.2021


What do you think?

10k Points
Upvote Downvote

„Best Global Brands 2021“

Alle sind schadstoffbelastet