Akşener ve Kılıçdaroğlu görüşmenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Tezkere konusundaki soruyu yanıtlayan Akşener, „Eleştirilerimiz baki kalmak kaydıyla evet oyu vereceğiz“ dedi. Kılıçdaroğlu ise 10 büyükelçinin Osman Kavala hakkındaki ortak açıklamasına ilişkin „Türkiye’ye dışarıdan yapılacak hiçbir müdahaleyi doğru bulmayız. Ama dışarıdan müdahaleye kapı açacak bir yönetimi de kabul etmeyiz“ değerlendirmesi yaptı.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve beraberindeki heyet, CHP Genel Merkezi’nde partinin Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etti.
Millet İttifakı liderlerinin görüşmesinde Kılıçdaroğlu’na, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ile CHP Genel Başkan Yardımcıları Bülent Kuşoğlu, Oğuz Kaan Salıcı ve Muharrem Erkek eşlik etti.
Görüşmede güncel konular, güçlendirilmiş parlamenter sistem ele alındı.
İki lider, ziyaret ardından kameraların karşısına geçerek gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Akşener, Meclis’te görüşmelerine başlanan Irak ve Suriye tezkeleriyle ilgili, „Eleştirilerimiz baki kalmak kaydıyla evet oyu vereceğiz“ dedi. Kılıçdaroğlu ise 10 büyükelçinin Osman Kavala’nın serbest bırakılması çağrısını içeren ortak açıklaması için, „Türkiye’ye dışarıdan yapılacak hiçbir müdahaleyi doğru bulmayız. Ama dışarıdan müdahaleye kapı açacak bir yönetimi de kabul etmeyiz. Geldiğimiz nokta maalesef üzücü bir nokta“ değerlendirmesinde bulundu.
Görüşmede ayrıca, 6 siyasi partinin genel başkan yardımcılarının parlamenter sistem konusunda çalışma yürüttükleri ve aralık ayında ortak bir metnin sunulacağı ifade edildi.
Açıklamalardan satır başları şu şekilde:
Akşener: Partimiz adına bu çalışmayı diğer siyasi partilere takdim etmek üzere bir sistem oluşturduk. Bugün de CHP’ye bu çalışmayı takdim ettik. Hem de Sayın Kılıçdaroğlu ile istişarede bulunduk. Türkiye’ye dair çözümlerin oluşması açısından istişarenin çok değerli olduğunu düşünüyoruz. İttifakın dört partisinin istişare kavramını tekrar Türkiye’nin gündemine getirmesi açısından memnunun. Ben yaptım oldu diyenlerin de istişare kavramını gündemlerine almaları gerektiğini düşünüyorum.
Kılıçdaroğlu: Türkiye’nin pek çok gündemi var. Türkiye’nin daha dinamik bir yapıya ulaşması lazım bunun için de istişarede bulunduk. Karşılıklı biz de görüşlerimizi aktardık. Ayrıca 6 siyasi partinin çalışması var. Bu konuda arkadaşlar bilgi verdiler. Türkiye’nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur.
Akşener: Osman Kavala sizin görüşünüze göre SOROS’cu. Soros’la masaya kim oturdu. Sayın Kılıçdaroğlu ve ben değil. Büyükelçilerin böyle bir talepte bulunmasını doğru bulmuyoruz. Böyle taleplere yol açacak olayların yaşanmasını da doğru bulmuyoruz. Rahip Brunson tipi olayların yaşanmasına engel olunmalıdır.
„TÜSİAD ÜZÜLMESİN“
Kılıçdaroğlu: Bir ülkenin itibarı imza attığı sözleşmenin arkasında durmaktır. Türkiye’nin itibarının her sahada korunmasını isteriz. Türkiye bir hukuk ülkesiyle bu çerçevede hareket etmesi lazım. Türkiye’ye dışarıdan yapılacak hiçbir müdahaleyi doğru bulmayız. Ama dışarıdan müdahaleye kapı açacak bir yönetimi de kabul etmeyiz. Geldiğimiz nokta maalesef üzücü bir nokta.
Sayın Bülent Arınç’ın CHP’nin oyları artacak demesi güzel bir şey. Gerçeği gördüğü için çok mutluyuz. TÜSİAD da başkanlar da üzülmesinler Türkiye’ye güzel günler getireceğiz.
Akşener: Laiklik bir hukuk kuralıdır. O ülkenin kanunlarının ilahi vahye göre mi olacak yoksa insanlar için mi hazırlanacak buna karar veren bir hukuk terimidir. Bugüne kadar siyasetçiler, din adamları konuştu ama hukukçuların konuştuğu görülmedi. Ortadan kayboldu gitti. 21. Yüzyılın yeni değer setlerine uygun bir kanun anlayışının ortaya konulması gerekiyor. İş adamları açısından laikliğin önemi hukuk açısından önemli. Ekonominin patronu güvendir, bunun anahtarı da hukukun üstünlüğüdür. Laikliğin değeri bu günlerde daha iyi anlaşılıyor. Laikliğin ne olduğunun bir türlü anlaşılamadığını da anlatmak isterim.
Biz Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gelen tüm tezkereler için önce bir ekip kurarız. Konu uzmanı arkadaşlarımız üzerinden bir rapor ortaya çıkar. Sonra da milletvekili arkadaşlarımızla bu paylaşılır. Bu çalışma yapıldı ve eleştirilerimiz baki kalmak kaydıyla evet oyu vereceğimizi söylemek isterim.
“PARLAMENTER SİSTEM İÇİN ARALIK AYINDA METİN ÇIKACAK”
Akşener: Sarıgül’le görüşme yaptık. Karamollaoğlu ile de görüştük. DSP bizi ziyaret etmişti. Genel Başkanları ile ileri süreçte bir görüşme imkanımız olacak. İstişareyi çok önemsiyoruz biz. Ben aylardır Anadolu’yu geziyorum. Vatandaşın gerçek dertleri görüp bunun üzerinden konuşmak, seçmeni velinimet yapmak. Türkiye adına ve seçmenimiz adına bu rekabeti iş birliği içinde yapmak imkanımız var. Bir fener tutmaya çalışıyoruz. Son derece de verimli sonuçlar aldık. Parlamenter sisteme dair ana hatlarıyla ziyaret ettiğimiz siyasi partilerin bir itirazı yok. 6 siyasi partinin genel başkan yardımcıları birlikte çalışıyorlar. Aralık ayı gibi bize sunulacak bir metin ortaya çıkacak. İnşallah her şey iyi olacak.
Kılıçdaroğlu: Aralık ayında 6 siyasi partinin uzlaştığı temel ilkeler ortaya çıkacak.
Akşener: Ortada seçim yok, kurulmuş bir iktidar yok. Türkiye’de bizlerle ilgili on adım sonra şunu yapacaksınız diye parmak sallanıyor. Sayın Buldan’ın söylediğini sizden duydum. Gündemimizde öyle bir şey yok.
„İMAMOĞLU BENDEN İZİN ALDI“
Kılıçdaroğlu: İttifakı bozacak ne yapsak diye düşünüp duruyorlar ama başaramayacaklar. Bizim tek güvencemiz milletimiz.
İmamoğlu’nun bana gelmiş bir talebi yok. Ayrıca giderken de benden izin aldı.
Kılıçdaroğlu: Ekonominin durumu bilmek için tedbil-i kıyafetle gezmeye gerek var mı? gazete okumuyorlar mı gerçeği görmüyorlar mı? Sadece havuz medyasının yayınlarını mı izliyorlar. Gerçeği nasıl görmüyorlar. Tedbil-i kıyafet gezmek nedir kaçıncı yüzyılda yaşıyor bunlar.
Akşener: AKP yöneticisi ve mensubu olarak vatandaşın içinde gezememe korkusu tedbil-i kıyafet gezmenin anlamı budur.