14 Ekim 2014’te bisikletle gazete dağıtımı yaptığı sırada ensesine aldığı kurşunla katledilen Azadiya Welat gazetesi çalışanı Kadri Bağdu, Adana’da anıldı. Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre Küçükoba Mezarlığı’ndaki mezarı başında anma etkinliğine Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, Bağdu ailesi, avukat Tugay Bek, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana İl Eşbaşkanları Gülseren Tural ve Mehmet Karakaş, İnsan Hakları Derneği (İHD) Şube Başkanı Avukat Yakup Ataş, Akdeniz Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (AYKAY-DER) Eşbaşkanı Mehmet Mirza Kökli, Akdeniz Adana Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (AATUHAY-DER) Eşbaşkanı Nimet Sezgin, Barış Anneleri ve gazeteciler ile çok sayıda kişi katıldı.
Mezar başındaki anmanın yanı sıra İnsan Hakları Derneği Adana Şubesi’nde basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasına Kadri Bağdu’nun ailesi, siyasi parti temsilcileri ve kurumlar destek verdi. İHD Adana Şubesi ve katılımcılar adına basın açıklamasını İHD Başkanı Av. Yakup Ataş okudu.
Yapılan açıklamada Bağdu’nun katledilmesinin ardından dosyanın 15 ay sonra “daimi arama” kararı ile tozlu raflara kaldırıldığı ifade edilirken faillerin cezasız bırakılması için davanın sürüncemeye bırakıldığı belirtildi. Açıklamanın devamı şöyle:
Kadri Bağdu’nun katledilmesi olayında yaşanan tüm bu süreç aslında, yetkililerin olayın aydınlatılması, faillerin bulunması ve cezalandırılması hususunda istekli olmadıklarını ve bu nedenle etkin bir soruşturma yapmaktan kaçındıklarını göstermektedir. Kadri Bağdu’nun katledilmesinin üzerinden 7 yıl geçmiş olmasına rağmen soruşturma dosyasının faili meçhul dosyalar arasına kaldırılmış olması, Bağdu’nun failleri hakkında etkili bir soruşturma yapma hususunda istekli olunmaması Türkiye’de uzun yıllardan bu yana sürdürülen cezasızlık politikasının bir sonucudur. Türkiye’de uzun yıllardır süregelen bu cezasızlık politikası ise benzer katliam ve olayları adeta cesaretlendirmekte ve desteklemektedir.
Oysa ki cezasızlık ile mücadele; mağdurların çektikleri acıların kabul edilmesi ve hatırlanmasını sağlayan adalet, devletin ihlalleri kayıt altında tutma ve arşivleme ödevi olan hakikati bilme, mağdurları iyileştirme ve rehabilite etmeye katkı sağlayan tazmin etme, suçların tekrar etmesini önleme amacı taşıyan bir daha tekrarlanmama garantisi şeklindeki temel amaçları barındırmaktadır. Bu nedenle devletler cezasızlıkla mücadele ederek hukukun üstünlüğünü tahsis etmeli ve adalete güveni sağlamalıdır. Devletler, cezasızlık ile mücadelede mağdur edilenler için adaletin sağlanması ve yeni ihlallerin ortaya çıkmamasının sağlanmasını öncelemelidir. Bu nedenle buradan bir kez daha devlete yükümlülüklerini hatırlatıyor ve bu yükümlülüklere uygun davranmaya çağırıyoruz.
Bundan tam 7 yıl önce katledilen ve faili hala bulunmayan Kadri Bağdu’yu bir kez daha saygı ve özlemle anıyor, bu amaçla bir araya geldiğimiz bu anmada bir insan hakları aktivisti olan üyemiz Kadri BAĞDU’nun katledilişinin 7. Yılında bir kez daha Adalet Bakanlığını, İçişleri Bakanlığını, TBMM İnsan Hakları Komisyonunu, Ulusal ve Uluslararası hak mücadelesi veren Sivil toplum kuruluşlarını, Adana’da yetkili tüm mülki amirleri ve Başsavcılığı, olayın aydınlatılması ve faillerin bulunması ve cezalandırılması için daha etkin ve sonuç alıcı bir soruşturma yapmaya çağırıyoruz.
İlgili haber:
Azadiya Welat çalışanı Kadir Bağdu katledildi: Özgür basın susturulamaz!