Anarşist Gençlik üyesi üniversite öğrencisi Mısra Sapan, iki Boğaziçi öğrencisinin tutuklanmasını protesto etmek için kampüsün Güney kapısına giderken arkadaşlarıyla darp edilerek gözaltına alınan 8 kişiden biriydi. Gözaltı sırasında maruz kaldığı yoğun polis şiddeti nedeniyle iki gözü moraran 20 yaşındaki Sapan, yaşananları ANF’ye anlattı.
‘BU SEFER ÖZELLİKLE YÜZÜMÜZE VURDULAR’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hedef göstermesinin ardından 6 Ekim 2021 tarihinde iki arkadaşlarının “terörist” ilan edilerek gözaltına alınmasını, sonra da tutuklanmasını protesto etmek için Boğaziçi Üniversitesi’nin Güney Kampüsü’ne gittiklerini hatırlatan Sapan, basın açıklaması henüz başlamışken etraflarını saran polisler tarafından işkenceyle gözaltına alındıklarını belirtti. Kampüse doğru yürürken önlerini kesen polisler tarafından GBT uygulamasına tabi tutulmak istendiklerini söyleyen Sapan, yaşananları şöyle anlattı: “Çevik kuvvet ekiplerini çağırarak etrafımızı sardılar. Hiçbir gerekçe olmadan bizi bu şekilde 5 dakika ablukada beklettiler. Okula doğru gitmek için adım atmamızla birlikte bize sert bir şekilde saldırdılar. Sekiz kişiydik ve hepimizi darp ederek, işkenceyle gözaltına aldılar. Bana yönelen sivil polisler direkt yüzüme diz attılar. Yere düştüğümde ise tekme ve yumruklarla vurdular. Bu sefer özellikle yüzümüze vurdular. Araçta da bu işkence şiddetlenerek devam etti. Burnu kanayan arkadaşlarımız oldu. Bir kadın arkadaşımızın ise kafasını tutarak aracın camına vurdular. Kapandığımızda ise sırtımıza ve vücudumuza yöneldiler. Zorla ters kelepçe yaptıktan sonra da darp etmeye devam ettiler. Darp sırasında montlarımız da yırtıldı. Kontrol için götürüldüğümüz Bayrampaşa Hastanesi çıkışında da kontrol öncesi çözdükleri kelepçeleri tekrar takmalarına izin vermeyeceğimizi belirtmemiz üzerine bir daha saldırdılar.”
Götürüldükleri Vatan Emniyet Müdürlüğü’nde susuz ve aç bir biçimde havasız avukat görüşme odasında saatlerce tutulduklarını belirten Sapan, avukatlarının gönderdiği suların dahi kendilerine verilmediğine dikkat çekti. Kendilerinden sonra gözaltına alınanların da aynı görüşme odasına getirildiğini anlatan Sapan, 14 kişi saatlerce oksijensiz bir alanda bekletildiklerini söyledi.
‘İÇİŞLERİ BAKANI YARDIMCISI BENİ HEDEF GÖSTERDİ’
Aynı gün serbest bırakılan ve polis şiddetinden iki gözü moraran Sapan, suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor. Bilinçli bir şekilde darp edildiğini belirten Sapan, gözaltı alınmadan bir gün önce Boğaziçi önündeki polis ablukası sırasında yaptığı konuşma nedeniyle İçişleri Bakanı yardımcısı tarafından sosyal medyada hedef gösterildiğine ve daha sonra işkenceyle gözaltına alındığına işaret etti. Lise yıllarından beri haksızlığa karşı mücadelede ön saflarda yerini alan Sapan, defalarca baskıya maruz kaldı, gözaltına alındı. İktidara karşı mücadele eden herkesin “terörist” diye yaftalanarak kriminalize edilmeye çalışıldığını belirten Sapan, bu durumun sadece bu ülkede değil, tüm dünyada ezilenlere karşı yöneltilen saldırılarda görüldüğünü hatırlattı. Sapan, “Ötekileştirilen kimliklere, gençlere ve kadınlara karşı her zaman iktidar saldırıyor. Özellikle lise ve üniversitedeki gençlere özel bir yönelimleri var çünkü devletler bu yaşlarda insanları şekillendirerek tek tipleştirerek, aynılaştırıyor ve düşüncesine entegre ediyor. Bizim bu yaşlarda mücadeleyi büyütmemizi istemiyorlar. Çünkü eğer bu yaşlarda mücadeleyi yükseltirsek, kendi sistemlerine entegre olacak ve dejenere edecek insan sayısı azalıyor. Bu nedenle tüm ötekileştirilen kimliklere, halklara, LGBTİ +’lara bir saldırı söz konusu” dedi.
‘BİZİM MÜCADELEMİZ BÜYÜDÜKÇE ONLARIN İKTİDARI SARSILIYOR!’
Devlet gençleri ezdikçe mücadelenin büyüdüğünü, öfkenin arttığını ifade eden Sapan, bu saldırılarla kendilerini korkutacaklarını sananların yanıldığını kaydetti. “Korkmuyoruz” diyen Sapan, “Bu gözaltıların da onların korkusundan kaynaklandığını biliyoruz. Mücadelenin büyümesinden korkuyorlar çünkü mücadelemiz büyüdükçe onların iktidarı sarsılıyor. Toplumu baskı altında tutabilmek ve korkutmak için kolluk kuvvetleriyle ya da başka araçlarla güçlerini göstermek istiyorlar. Bunu meşru göstermek için de kendilerince bir düşman yaratıp, ‘bunlar terörist’ algısıyla kamuoyunu yanıltmaya çalışıyorlar. Ama biz gittiğimiz her yerde, esas terörü onların uyguladığını her seferinde görüyoruz” diye konuştu.
Mücadelelerinden başka kaybedecek bir şeyleri olmadığını kaydeden Sapan, bu yöntemler karşısında hiçbir zaman yılmayacaklarını, Berke ve Pelit arkadaşlarını da geri alıp mücadelelerini sürdüreceklerini kaydetti.