Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre, HDP yönetimindeki belediyelere kayyum atanmasıyla ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, “Burada da kayyum var. Şimdi belediye başkanını belde halkı seçiyor. Belediye başkanını görevden alıyorsun neden belediye meclisi kendi başkanını seçmiyor da kayyum atıyorsunuz? Belediye meclisi kendi başkanını seçer. Güç sahipleri bize ‘ülkede demokrasi var’ diyor ne demokrasisi kardeşim? Kayyum rejiminin olduğu bir sistem içinde demokrasi olmaz. Sadece HDP’li belediyeler değil, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı’nı zorla istifa ettirdiler. Onun da hakkını savundum, Melih Gökçek’in de hakkını savundum. Kim zulme uğruyorsa hakkını savunmak zorundasınız“ dedi.
HDP’li Gergerlioğlu’nun Meclis’te gözaltına alınması ve HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğuna ilişkin konuşan Kılıçdaroğlu, “Anayasa maddesi ‘kişinin hak ve hürriyetlerini sınırlayan siyasal, sosyal ve ekonomik engelleri kaldıracaksınız’ diyor. Bırakın hakları büyütmeyi tam tersine büyük sınırlamalar getirdiler. Kişi tweet atacak korkuyor, ‘ya hapse girersem’… Bir milletvekilini abdest almaya fırsat vermeden yaka paça tuttular, götürdüler, sonra hapse attılar. Orta Çağ’da mı yaşıyoruz? Ben isyan ediyorum, itiraz ediyorum. Eminim sizler de ediyorsunuz. Güç birliği olmadığı sürece bu rahatsızlık devam eder. Barış Akademisyenleri, ülkede en güçlü en yetkin insanlar. Biz kalktık bir Barış Bildirisi yayımladılar diye 1000’in üstünde akademisyenin görevine son verdik. Benim gibi düşünmeyen, bizim gibi davranmayan insan için de söylüyoruz. Selahattin Demirtaş, Osman Kavala neden hapiste? Sırtı kalın olanlar FETÖ’den hepsi dışarıda, askeri öğrenciler hapiste. Bu topluma sözüm olsun. Allah’ın izniyle iktidar olduğumuzda ilk bir hafta içinde barış akademisyenlerinin tamamını iade edeceğiz. Farklı düşünceden diye bir adam üniversiteden mi atılır? Böyle rezalet mi olur? Buna izin vermeyeceğiz” ifadesini kullandı.
Kürt sorununu çözeceğini iddia eden Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle bitirdi: “Doğu ve Güneydoğu için Van önemli bir ildir. Olağanüstü güzel bir tabiatı var. Bu bölgeye özel ağırlık getirmek lazım. Özel yasalar çıkmalı, insanlar burada yaşayıp burada geçinmeli. Sen İstanbul’a kanal yapacağına Van var, Şanlıurfa var… Bakın size dağıttığımız beyannamenin 2. maddesinde Kürt sorununun çözümü var. Artık acılara katlanmak zorunda değiliz. Bu konuda her yol önerilmiş. Çözeceğim. Tek istediğim bana güvenmeniz.“