ABD ve NATO’nun 31 Ağustos’a dek Afganistan’daki askerlerini geri çekme sürecini başlatmasıyla birlikte ülkede gücünü giderek pekiştiren Taliban, başkent Kabil’e askeri harekat planlarının olmadığını ancak Afganistan Devlet Başkanı Eşref Gani görevi bırakana dek barış olmayacağını ilan etti. Taliban sözcüsü Süheyl Şahin, ABD merkezli haber ajansı Associated Press’e (AP) verdiği demeçte, Taliban’ın ancak Eşref Gani hükümeti gidince ve Kabil’de tarafların tümü tarafından kabul edilecek bir hükümet göreve gelince silah bırakacağını belirtti. Şahin, ‘’Kabil’de müzakereler sonucu kurulmuş bir hükümet iş başına gelmeden ve devlet başkanı Eşref Gani iktidardan gitmeden barış olmayacak’’ dedi. Gani’yi bir “savaş taciri” olarak nitelendiren Şahin, Afganistan’da 2019’da yapılan başkanlık seçimlerindeki yolsuzluk iddialarını tekrar gündeme getirdi. 2019 seçimlerinde hem Gani hem de rakibi Abdullah Abdullah kendilerini devlet başkanı ilan etmiş, uzlaşma anlaşmasının ardından Abdullah artık hükümetin iki numaralı yetki sahibi olmuş ve uzlaşma konseyine de başkanlık etmeye başlamıştı.
KADINLARA ZORBALIK
Taliban sözcüsünün AP’ye yaptığı açıklamalarda öne çıkan bir diğer konu ülkedeki kadınlara dayatılan gerici politikaları savunması oldu. Şahin, olası yeni hükümet yönetiminde kadınların çalışmasına, okula gitmesine ve siyasete katılmasına izin verileceğini ancak hicap giyilmesi ya da türban takılmasının zorunlu olacağını ifade etti. Ayrıca kadınların evlerinin dışına çıkarken erkek akrabalarının refakatine ihtiyaç duymayacaklarını, işgal edilen bölgelerdeki üniversite, okul, market gibi yerlerin faaliyetlerine kadınların katılımıyla devam edeceğini söyledi. Ancak Taliban’ın işgal ettiği bölgelerde müzik dinlenmesi ve tütün kullanımını yasaklayan kararları gündeme gelmiş hatta işgal ettiği bölgelerde şimdiden kadınlara ve kız çocuklarına karşı katı kısıtlamalar uygulamaya başladığı, okulları ateşe verdiği haberleri de kamuoyuna yansımıştı.
Taliban sözcüsü Şahin’in bir diğer iddiası da ülkedeki ABD askerlerine hizmet veren Afgan tercümanlara zarar vermeyecekleri yönünde oldu. Şahin, bu kişilere dönük yaptıkları tehditleri reddederek “Batılı haber kuruluşları için çalışanlar da dahil olmak üzere tercümanların da korkmalarına gerek bulunmuyor” dedi.
GANİ’YE DESTEK GELDİ
ABD’den ise Taliban’ın hedef aldığı Devlet Başkanı Gani’ye destek geldi. Beyaz Saray’dan önceki gün yapılan açıklamada, ABD Başkanı Joe Biden ile Gani arasında bir telefon görüşmesinin yapıldığı aktarılarak Afganistan hükümetine insani yardımlar da dahil olmak üzere destek olmaya devam edileceği belirtildi. Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki de Biden’ın Gani’nin başında olduğu mevcut yönetimi desteklediğini açıkladı.
AFGAN TERCÜMANLARIN CAN GÜVENLİĞİ TEHLİKEDE
Afganistan’da ABD askerlerine hizmet eden Afgan tercümanların güvenlikleri için ABD’ye götürüleceği yönündeki açıklamaların tamamen gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı. Pentagon, Afgan tercümanların bu ayın sonunda Virginia’daki Fort Lee askeri üssüne yerleştirileceğini açıklarken CNN International ise çok sayıda tercümanın yüz üstü bırakıldığını ve Taliban tehdidi altında yaşadıklarını yazdı. Haberde, 20 yıllık işgalde 16 aylığına ABD için tercümanlık yapan Süheyl Pardis’in Taliban tarafından kafası kesilerek öldürüldüğüne dikkat çekildi. Pardis’in ölümünden önce ABD’ye taşınmak için başvuruda bulunduğu ancak Amerikan hükümeti adına tercümanlık gibi görevlerde bulunan Afganlara verilen Özel Göçmen Vizesi’ni alamadığı ortaya çıktı. CNN’e konuşan Abdül Raşit Şirzad ise beş yıl boyunca Amerikan Özel Kuvvetleri için tercümanlık yaptığını, geçtiğimiz yıl SEAL komandolarının tavsiye mektuplarına rağmen ABD’ye vize başvurusunun reddedildiğini ve şimdi geceleri ölüm korkusuyla uyuyamadığını anlattı. CNN’e göre ABD ordusu için çalışmış 18 bin Afgan son dönemde özel vize programına başvurdu. ABD Temsilciler Meclisi’nde ise önceki gün, 8 bin Afgan’a vize verilmesini öngören bir plan kabul edildi.
BirGün