Ali Kemal Hüseyin
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Avrupa Birliği’nin (AB) Rusya ve Türkiye ile olan ilişkilerin „büyük sınamalarla“ karşı karşıya olduğunu söylerken Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da Merkel ile aynı görüşleri paylaştığını belirtti.
Başbakan Merkel, 24-25 Haziran tarihlerinde düzenlenecek AB liderler zirvesine hazırlık amacıyla bugün Berlin’de Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile bir araya geldi.
Görüşme öncesinde Türkiye’ye ilişkin açıklamalarda bulunan Merkel, „Bir yandan görüş ayrılıkları mevcut, diğer yandan ise bazı meseleleri birlikte şekillendirmek istiyorsak, birbirimize ihtiyacımız da var. Bunlar göç meselesi, Libya’nın geleceği meselesi, Suriye’nin geleceği meselesi“ şeklinde konuştu.
G7 zirvesinde de Rusya ile olan ilişkilerin büyük bir mesele olduğunu ifade eden Merkel, „Rusya bizim için büyük bir sınama. Rusya, aynı zamanda Avrupa Birliği’nin büyük kıta komşusu“ dedi. Rusya’nın „hibrit saldırılarına“ maruz kaldıklarını ifade eden Merkel, „Ama bir yandan da eğer Avrupa Birliği içinde güvenlik ve istikrar istiyorsak, ne kadar zor olsa da Rusya ile temas halinde kalmayı tercih ediyoruz“ şeklinde konuştu.
Macron’un mesajları
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da „Türkiye ve Rusya hakkında söylenen her şeye katılıyorum“ dedi. Macron, Türkiye ile olan ilişkilerde AB üyeleri Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tutumlarının yanı sıra AB’nin Doğu Akdeniz’deki, Libya’daki ve Kafkasya’daki stratejik tutumunun dikkate alınması gerektiğini belirtti. Macron, Rusya konusunda da ortak bir çizginin belirlenmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
AB liderler zirvesinde son dönemde gerilen Türkiye ve AB arasındaki ilişkilerin de ele alınması bekleniyor. AB, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki doğal gaz arama faaliyetlerinin uluslararası hukuka aykırı olduğunu savunarak Türkiye’ye aşamalı yaptırım karara almış, ancak ek yaptırım uygulanıp uygulanmayacağını ise Haziran ayındaki zirveye ertelemişti. Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkması ve Ankara’nın muhaliflere bastıcı tutumu da AB’de rahatsızlık yaratıyor.
Nerina Azad / DWTürkçe
