in ,

‘Sonsuz savaş’ta Çin devreye girdi

ABD çekilme kararının ardından Afganistan’da daha aktif bir rol almak için devreye giren Çin için Kabil ile Taliban arasında arabuluculuğa soyundu.

İstanbul’da yapılmak istenen zirveyi Taliban boykot etmişti.

Çin, Afganistan’daki çatışmaların sona ermesine yardımcı olmak için diplomatik çabalarını yineledi ve Kabil ile Taliban arasında barış müzakereleri yapmaya hazır olduğunu kaydetti. Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin, Afgan mevkidaşı Muhammed Hanif Atmar ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Hamdullah Mohib ile yaptığı telefon görüşmelerinde barış beklentilerini konuştuğu bildirildi. Voice of America’nın haberine göre Pekin, ABD ve NATO birliklerinin Afganistan’dan çekilmesinin kargaşa içindeki komşusunu kaosa sürüklemesinden ve ülkenin İslamcı militanlar için bir sığınağa dönüşmesinden giderek daha fazla endişe duyuyor.

Çin Dışişleri Bakanlığı, Wang’in Mohib’e, „Çin’deki müzakereler için gerekli koşulları oluşturmak da dahil olmak üzere Afganistan’da yönetim ile Taliban arasında müzakereleri kolaylaştırmaya hazır olduklarını“ söylediğini kaydetti.

Çin Dışişleri Bakanı Afganistan’da „sorunsuz bir geçiş“ sağlamak için barış sürecini ilerletme ihtiyacını vurguladı, “Zaman barış zamanıdır“ dedi. Wang, Afgan Dışişleri Bakanı Hanif Atmar ile görüşmesinde de tüm tarafları barış görüşmelerini hızlı bir şekilde başlatmak için „elverişli bir ortam“ yaratmaya çağırdı.

İSLAMCI MİLİTANLAR UYARISI

Çin’in Afgan barış görüşmelerine ev sahipliği yapma teklifi, ABD liderliğindeki Batılı birliklerin Afganistan’dan ayrılmasının ardından bölgede daha aktif bir siyasi rol için kendini konumlandırma girişimi olarak görülüyor. Pekin’den yapılan açıklamada Mohib’in Wang’a güvence verdiği ve „Afganistan Doğu Türkistan İslami Hareketi (ETIM) de dahil olmak üzere her türlü terörizmle kararlı bir şekilde mücadele ediyor ve Çin ile terörle mücadele ve güvenlik işbirliğini daha da derinleştirmeye hazır“ dediği belirtildi. Kabil’den yapılan açıklamada da Mohib ve Wang’ın „terörü her iki tarafın da savaşması gereken ortak bir tehdit olarak tanımladığı“ kaydedildi. İslamcı militanlar Şincan’daki Uygurların hakları için savaştığını iddia ediyor. Çin ise ETIM’i terörist bir grup olarak görüyor. ABD ise Çin’i terörle mücadele adına Uygurlara karşı ciddi insan hakları ihlalleri yapmakla suçluyor.
ABD, İngiltere, Kanada ve Avrupa Birliği dahil olmak üzere birçok Batı ülkesi, mart ayında koordineli bir çabayla, bu ihlallerle bağlantılı Çinli yetkililere yaptırımlar uyguladı.

20 YILDIR SÜREN AFGANİSTAN İŞGALİ

11 Eylül 2001’deki İkiz Kule saldırılarının ardından Afganistan’ı işgal eden ABD’nin yeni başkanı Joe Biden geçen ay „sonsuz savaş“ olarak nitelendirdiği Afganistan’dan çekilme zamanının geldiğini duyurmuştu. Biden kalan yaklaşık 2 bin 500 Amerikan askerini 1 Mayıs’tan itibaren 11 Eylül’e kadar ülkeden çekeceğini açıklamıştı. NATO müttefikleri de Biden’in kararı sonrası ülkeden 7 bin civarında asker çekecek.

Kabil yönetimi ve İslamcı militanlar, Washington’un Taliban ile Şubat 2020’de imzaladığı asker çekme anlaşmasının bir sonucu olarak, geçen Eylül ayında Katar’da doğrudan barış görüşmeleri başlatmıştı. Ancak barış diyaloğu kesintiye uğradı. ABD’nin çekilme kararı sonrasında, Afgan hükümet güçleri ve Taliban arasında çatışmalar yeniden arttı.

İSTANBUL’DAKİ ZİRVE ERTELENDİ

Afganistan’daki barış sürecini desteklemek amacıyla 24 Nisan- 4 Mayıs tarihleri arasında İstanbul’da yapılması planlanan zirve Taliban’ın katılmayacağını açıklamasının ardından ertelenmişti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu konferansı Ramazan sonrasına ve bayram sonrasına erteleme kararı aldıklarını bildirmişti. Taliban Afganistan’da 1996’dan ABD işgali ile devrildiği 2001 yılına kadar iktidardaydı. O tarihten bu yana ülkede geniş çaplı bir hareket yürüten grup, hala geniş bir bölgede kontrol sahibi. ABD’nin işgaliyle başlayan 20 yıllık savaşta yüzbinlerce Afgan yaşamını yitirdi, milyonlarcası yaralandı ve ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. ABD’nin Brown Üniversitesinin „Savaşın Maliyetleri“ çalışmasına göre 20 yıl süren savaşta 2 bin 442 ABD askeri öldürüldü, 20 bin 666’sı ise yaralandı. B süre zarfında bin 144 NATO personeli de hayatını kaybetti.

TAMAMEN ÇEKİLME ANLAMINA GELMİYOR

ABD ve NATO’nun kararı bütün emperyalist ülkelerin her şeyiyle Afganistan’dan çekilecekleri anlamına gelmiyor. ABD ve NATO “insani yardım” adı altında ülkede varlığını sürdürmeye devam edecek. Washington’ın planı Taliban’ın yeni kurulacak ulusal mutabakat hükümetinde dahil ederek tahakkümünü sürdürmek.

BirGün

What do you think?

10k Points
Upvote Downvote

„Die Zukunft der Luftfahrt ist grün“

HDE begrüßt Vorstoß des Bundesarbeitsministeriums