in ,

Peker bu kez Soylu’yu gündem etti

Soylu cevap verip muhalif siyasetçileri ve gazeteleri hedef aldı!

Suç örgütü lideri Sedat Peker yeni bir video yayınladı.

Gündem olan açıklamalarını neden şimdi yaptığı yönündeki soruları „Ben kurtarıcı değilim. Kendi meselem var“ diye yanıtlayan Peker, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında iddialarda bulundu. Soylu ise Peker’e verdiği yanıtta iddiaları reddetti, muhalefet partilerini ve BirGün’ün de aralarında olduğu gazeteleri hedef aldı.

Yaptığı açıklamalarla gündeme gelen suç örgütü lideri Sedat Peker, bir video daha yayınladı. Birleşik Arap Emirlikleri’nde bulunan Sedat Peker, Youtube üzerinden paylaştığı 4’üncü videosunda „Bildiklerini neden daha önce anlatmadın?“ diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yla ilgili açıklamalar yaptı.

Peker’in açıklamalarına yanıt veren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve BirGün’ü de hedef alarak, „Elbette ki cesaret aldığın bir yerler vardır. Tüm iftira ve ithamlarına mal bulmuş mağribi gibi sarılan ve “şereflice” siyaset malzemesi haline getiren Nasıl olsa Kemal Kılıçdaroğlu gibi ağabeyin var. Nasıl olsa Meral Akşener gibi ablan var Nasıl olsa Ali Babacan gibi kardeşin var. Nasıl olsa Ahmet Davutoğlu gibi hocan var. Nasıl olsa Birgün gibi gazeten var. Nasıl olsa Cumhuriyet gibi gazeten var. Nasıl olsa Sözcü gibi yayın organın var“ dedi.

Soylu, „Üzerime düşeni alıyor ve yüzleşiyorum. İstanbul ve Bursa mahkemelerinde iki dosyan var. İstanbul’daki dosyanın başlangıcını bilmiyorum. Ancak dosyanın yeniden hareketlenmesi ve operasyona dönmesinde bizatihi katkım var. Bursa’daki dosya ise bir kişinin şahsıma şikayeti ile baştan sona benim takibim. Hayatının bir noktasında benimle temasın var ve bu ispatlanırsa Aziz milletimizin gözü önünde idam dahil her türlü cezaya, aşağılanmaya razıyım“ ifadesini kullandı.

PEKER’DEN SOYLU’YA: TEHLİKELİ DURUM OLURSA HABER VERECEĞİM DEMEDİN Mİ?

Yayınladığı videoların ardından, İçişleri Bakanlığı’nın „İftira ve ithamları, güvenlik güçlerimiz ve devletimiz üzerine yeni bir organize suç faaliyeti olarak değerlendirilmektedir“ açıklamasında bulunduğu Sedat Peker, „Her şeyi anlatacağım“ dediği video serisinin dördüncü videosunu yayınladı.

Peker, çektiği videoda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında birtakım iddialarda bulunarak, „Süleyman Soylu, sen ‚Sedat Peker’e dosya hazırlıyorlar, tehlikeli bir durum olursa haber vereceğim‘ demedin mi; koruma polisimi sen vermedin mi? Temiz Süleyman’ın istifa olayı var ya, bir gün önce robot hesaplardan tweetler hazırlandı!“ dedi.

Sedat Peker, „Sayın İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu, temiz Süleyman, aslan Süleyman… Benimle ilgili bir tweet atmış „Pislik, mafya“ demiş. Ondan önce „Suç örgütü“ demişti. Bugün size temiz Süleyman’ı anlatacağım“ sözlerinin ardından şu iddialarda bulundu:

„Bizim temiz Süleyman var, Sayın İçişleri Bakanımız. Bir arkadaş aradı dedi ki, ‚Süleyman Bey’in üzerine çok geliyorlar, bir şeyler söyleyecek, arkadaş kusura bakmasın.‘ Bizim temiz Süleyman bir tweet attı, ‚Suç örgütü liderini takipteyiz.‘ Tamam. Millet buna biraz daha saldırınca ertesi gün ‚Pislik, mafya lideri‘ dedi. Şimdi namusluca konuşacağız. İnsanın yalan söyleyip söylemediği her şeyinden belli oluyor. Ben zaten delilleriyle anlatacağım.“

„BERAT BEY’E SEN BENİ DÜŞMAN ETMEDİN Mİ?“

„Namus sahibiysen konuş ya, Berat Bey’e sen beni düşman etmedin mi? Akrabam Reşat Hacıfazlıoğlu, senin bütün organizasyonlarını yapan. Ya sen değil miydin DYP’nin başına ulaşmak için, seni kongrelere almıyorlardı, yanında kim var bakın, benim arkadaşlarım, akrabalarım. Onlar senin yanında değil miydi? Benim akrabam gelip ‚Reis’in kulağına bir şeyler geliyor, İstanbul’da sorunlar var‘ dediğinde, ‚İstanbul’u ben yönetmiyorum, Berat yönetiyor‘ dedin mi, demedin mi? ‚O yaptırıyor her şeyi‘ dedin mi demedin mi? ‚Sedat Peker’in akrabası, bir cenazedeyiz, telefon sinyalleri var, cenazede görüştük‘, sen demedin mi ‚Sedat Peker’e dosya hazırlıyorlar. Ben tehlikeli bir durum olursa haber vereceğim‘ demedin mi? Senin bu dünyada hep yıldızın parlak olacak.“

„KORUMA POLİSİNİ SEN VERMEDİN Mİ?

„Hadi Özışık, şerefli adam. Ben yurtdışına çıkmışım artık, sen diyorsun ya ‚İş adamı olduğunu söyleyip sonra suç faaliyetleri olduğunu tespit ettik.‘ Ben ne zaman çıktım, 1 buçuk sene oldu. Dosya ne zaman hazırlanıyor, üç senedir. Bu dediğim olay ne zaman oldu, taş çatlasın 5 ay. Sen demedin mi ona ‚Ben severim‘ diye.

O sana şöyle dedi, ‚Bu Sedat Peker’le ilgili çok şey konuşuluyor, bunlar bir şeyler yapıyor olabilirler.‘ Sen ‚Ben onu severim‘ demedin mi? Bu kadar kısa sürede ne değişti? Benim koruma polisimi sen vermedin mi? Sen uzatmadın mı ondan sonraki sene de?

„Bizi temiz Süleyman’ın istifa olayı var ya. Bir gün evvel robot hesaplardan tweetler hazırladı, o bir milyon 300 bin tweet var ya. Sen de biliyorsun, benim kardeşim gibi o çocukların hepsi, benim destek olduğun haber portalları da sana destek oldular.“

„Bir önceki videomda Barış Akademisyenleri ile ilgili, içlerinden ‚Biz bu yazıya teröre destek olmak amacıyla imza atmadık‘ diyen olursa onlardan özür dileyeceğim dedim. Kötü bir hayvanlık yaptık. O dostlardan özür dilerim.“

„Bazı arkadaşlar birkaç soru sormuşlardı. ‚Madem bunları biliyordun, neden daha önce anlatmadın?‘ diyorlar. Ben size Mesih olduğumu mu söyledim? Benim kendi meselem var. Kurtarıcılık gibi bir meselem yok. Bana diyorlar ki, ‚Pazarlık yapmak için bunları söylüyor.‘ Bence siz analistliği bırakın.“

„Silivri Emniyet müdürü temiz, genç bir arkadaş. Emniyet Müdürü arkadaşları onun neden intihar ettiğini biliyorlar, neden söylemiyorlar? Temiz Süleyman’a da soracağız bunu. Söylemediler çünkü söyleseler inanmayacaklardı, cezaevine atacaklardı, en iyi ihtimalle sürgüne yollayacaklardı. Demek şartlar uygun olmayabiliyor. Benim meselem şeref, namus meselesi.“

„Bayrampaşa Cezaevi’nde sol görüşlülerin koğuşunda Küba Devrimi’nin liderlerinden Che Guevera’yı anlattığını belirtirken „Savaşçılar namuslu adam olurlar. O adamı öldürdüler, onsan sonra da adını yazdıkları tişörtlerden falan her sene 8-10 milyar dolar kazandılar. Kapitalizm işte böyle bir şey. Ulan çakma solcular sizin namusunuz nerede“ diyen Peker, şöyle devam etti:“Ulan siz benim anama küfrettiniz. Akademisyenlerle ilgili söylediklerimin üstünü kapatıp altını verip, genç çocukları tahrik edip bana küfür ettirdiniz, kızlarıma küfür ettiniz. Ulan sahte olduğunu herkesin bildiği raporu yayınlayıp ‚eşcinsellikten askere gitmemiş‘ dediniz. Ulan bedelli raporum orada. Çakmasınız oğlum siz, çakma. Ulan ben solcu babanın elinde büyüdüm. Annem cami hocasının kızı, radikal sünni, babam öyle değil. Ulan ben böyle bir evde büyüdüm. Babam orjinal solcuydu, ama çok okuyordu. Ben çocukken sol kitapların içinde büyüdüm. Solcuların roman serisi olan Pardayanlar var, ben onu okuduğumda 12 yaşındaydım“ dedi.

SOYLU’DAN AÇIKLAMA

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in kendisine yönelik iddiaları sonrası yaptığı açıklamada, „Üzerime düşeni alıyor ve yüzleşiyorum. İstanbul ve Bursa mahkemelerinde iki dosyan var. İstanbul’daki dosyanın başlangıcını bilmiyorum. Ancak dosyanın yeniden hareketlenmesi ve operasyona dönmesinde bizatihi katkım var. Bursa’daki dosya ise bir kişinin şahsıma şikayeti ile baştan sona benim takibim. Hayatının bir noktasında benimle temasın var ve bu ispatlanırsa Aziz milletimizin gözü önünde idam dahil her türlü cezaya, aşağılanmaya razıyım“ ifadesini kullandı.

Soylu’nun açıklaması şöyle:

„Aylardır bu senaryonun bu noktaya geleceğini bekliyordum.. Birilerinin elinde operasyon elemanı olan mafya pisliği, yıllarca bu ülkede tehdit ve şantajla pekçok insanın canını acıttı. Devlet ve millet gibi kutsal kavramların ardına sığınarak kan emici oldu, her türlü pisliğe bulaştı. Türkiye, tam da bunlar gibi pespayelerle mücadele ederek temizleniyor ve yükseliyor. Kullandığı uyuşturucunun beynini yok ettiği, müptezel operasyon elemanına sesleniyorum: İddianı, iftiranı, her şeyin açığa çıkması için yargıya taşıyorum. Ben adalete teslimim. Sen de operasyon faresi gibi kaçma, ülkene gel adalete teslim ol.

Elbette ki cesaret aldığın bir yerler vardır. Tüm iftira ve ithamlarına mal bulmuş mağribi gibi sarılan ve “şereflice” siyaset malzemesi haline getiren Nasıl olsa Kemal Kılıçdaroğlu gibi ağabeyin var. Nasıl olsa Meral Akşener gibi ablan var Nasıl olsa Ali Babacan gibi kardeşin var. Nasıl olsa Ahmet Davutoğlu gibi hocan var. Nasıl olsa Birgün gibi gazeten var. Nasıl olsa Cumhuriyet gibi gazeten var. Nasıl olsa Sözcü gibi yayın organın var. Nasıl olsa Fetö’nün sosyal medya ağı var. Nasıl olsa Hdpkk’nın tam desteği var. Nasıl olsa bu tiyatroya günlerdir aval aval bakan, her şeye konuşup laf söyleyen ama hala Türkiye’nin eski Türkiye olmadığını anlamayan, şimdi susan ödlekler var.“

Hükümetlerimiz ve partimiz terörden uyuşturucuya kadar pek çok suç kaynağında Cumhuriyet tarihimizin en başarılı sonuçlarını üretti. Ancak, başından itibaren en en başarılı olduğu alan, mafyadan bu ülkeyi ve milleti kurtarmaktır. Onun için Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’a minnettarım. Mafya pisliklerine ve onların pis oyunlarına müsaade etmediği için…

İddiana, iftirana gelince… Senin gibi kalleşlerle ve müptezellerle yüzleşe yüzleşe Türkiye bu noktaya geldi. Üzerime düşeni alıyor ve yüzleşiyorum. İstanbul ve Bursa mahkemelerinde iki dosyan var. İstanbul’daki dosyanın başlangıcını bilmiyorum. Ancak dosyanın yeniden hareketlenmesi ve operasyona dönmesinde bizatihi katkım var. Bursa’daki dosya ise bir kişinin şahsıma şikayeti ile baştan sona benim takibim. Hayatının bir noktasında benimle temasın var ve bu ispatlanırsa Aziz milletimizin gözü önünde idam dahil her türlü cezaya, aşağılanmaya razıyım.

Bayram günü bu müptezellikle kendilerini meşgul ettiğim için Aziz Milletim beni bağışlasın. Çünkü beni tanıyanlar ve birlikte çalışanlar bilir ki mafyadan nefret ederim. Beş yıla yakın İçişleri Bakanlığı dönemimde mesai arkadaşlarıma bu konuda hangi talimatları verdiğim, nasıl tavizsiz olduğum, yerel, bölgesel ve ulusal yüzlerce çetenin çökertilmesi sonucu ile açıktır. Allah’a hamdolsun olsun mafyaya hayat hakkı tanımadık. Böyle bir ihmali, devletime ve milletime ihanet sayarım. Bedeli ne olursa olsun terörle uyuşturucu ile organize suç çeteleri ile ve tüm suç unsurları ile mücadelemiz kökünü kazıyana kadar devam edecektir. Aziz milletimize saygılarımla.

Not: Bu süreçte “belki dil sürçmesidir” diye hala tekzibini beklediğim cümle. Biz olmasa idik oraya mafya çökecekti cümlesidir (Mehmet Ağar’a sesleniyor). İnşallah saygısız gazetecinin çarpıtmasıdır. Benim devletim Libya’ya ve Karabağ’a çökülmesine fırsat vermedi. Kıytırık bir marinaya mafya bozuntularının çökmesine fırsat vermez. Türkiye eski Türkiye değil.“

Mehmet Ağar, İçişleri Bakanı Soylu’nun açıklamasının ardından özür diledi

Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar

Yalıkavak Marina için „Bugün eğer mafya buraya giremiyorsa bizim burada olmamızdandır“ diyen eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar sözleri nedeniyle Emniyet teşkilatından ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan özür diledi.

Adı sık sık suç örgütü lideriyle anılan eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, Sözcü TV’de açıklamalarda bulundu. Yalıkavak Marina için „Bugün eğer mafya buraya giremiyorsa bizim burada olmamızdandır“ diyen Mehmet Ağar sözleri nedeniyle Emniyet teşkilatından ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan özür diledi. Ağar, “Bütün eleştirilere hak veriyorum. Olayın kızgınlığından dil sürçmesi söz konusu. Benim bu tabiri kullanmam fevkalade yanlıştır. Bütün meslektaşlarımı incittiğimi düşünüyorum, kalbi özür diliyorum” dedi.

Soylu, bugün Sedat Peker’in hakkındaki iddialarına karşın yaptığı açıklamada, Ağar’ın Yalıkavak Marina için „Bugün eğer mafya buraya giremiyorsa bizim burada olmamızdandır“ sözlerine ilişkin olarak, „İnşallah saygısız gazetecinin çarpıtmasıdır. Benim devletim Libya’ya ve Karabağ’a çökülmesine fırsat vermedi. Kıytırık bir marinaya mafya bozuntularının çökmesine fırsat vermez. Türkiye eski Türkiye değil“ demişti.

Ağar, Cumhuriyet’in ulaştığı Mansimov’un sorgu kaydında yer alan ifadeler üzerine de açıklamalarda bulundu. Ağar, “Pensilvanya’ya Mansimov’la birkaç kere gittik. Devletin bilgisi vardı” dedi.

YALIKAVAK MARİNA İDDİASI

Ağar, Yalıkavak Marina’da yöneticiliği, Türkiye-Azerbaycan dostluğunun pekişmesi için kabul ettiğini savundu.

Yalıkavak Marina’nın eski sahibi Mubariz Mansimov’un Fethullah Gülen’le görüşmek için Pensilvanya’ya defalarca gittiğini söyleyen Ağar, kendisinin de bir kez Mansimov ile beraber gittiğini açıkladı.

Ağar, Mansimov ile ilgili konularda ‘cezaevinde olduğu’ ve cevap veremeyeceği gerekçesiyle daha fazla konuşmayı reddetti.

Ancak Mansimov şu anda cezaevinde değil ev hapsinde bulunuyor. FETÖ davası kapsamında „hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek“ suçundan 5 yıl hapisle cezalandırılan Mubariz Mansimov, geçen mart ayında ev hapsi ve yurt dışına çıkış yasağı kararı ile tahliye edilmişti.

‘OĞLUMLA İFTİHAR EDERİM’

Oğlu ile ilgili iddiaların da sorulduğu Ağar, “Oğlumda iftihar ederim. Bu iddialar PKK ve bazı yasa dışı örgütlerin sitelerinde ortaya çıkarılmıştır. Bunların hepsi yalandır” ifadelerini kullandı.

“Allahtan korkarım, kanundan korkarım, devletten korkarım. Başka bir şeyden de korkmam” diyen Ağar, “Ne benim ne oğlumun yasal ve ahlaki olmayan hiçbir şeyle ilgisi yoktur” iddiasında bulundu.

MARİNA’DAKİ FOTOĞRAF

Son olarak Ağar, Yalıkavak Marina’da Alaattin Çakıcı, Korkut Eken ve Engin Alan ile çekilmiş fotoğrafına ise açıklama getirmedi, “Fotoğraflar üzerinden hesap verecek bir şeyim yok” dedi.

***

NE OLMUŞTU?

Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, hakkında „organize suç örgütü yöneticisi ve üyesi olmak“ suçlamasıyla soruşturma başlatılan Sedat Peker’in açıklamalarının ardından konuşmuştu.

Peker tarafından, FETÖ’den ceza alıp tahliye edilen Palmali Holding’in sahibi Mübariz Mansimov Gurbanoğlu’na kumpas kurmakla suçlanan Ağar, Yalıkavak Marina’nın satışıyla ilgili dikkat çeken ifadeler kullanmıştı. „Bodrum’a hiç gitmedim“ diyen Ağar, “Bizi buradan uzaklaştırınca yapılacak olan da belli: Buraya mafya çökecek. Bugün eğer mafya buraya giremiyorsa bizim burada olmamızdandır demişti.

BirGün

What do you think?

10k Points
Upvote Downvote

Draußen muss drin sein: DFB und DOSB starten Petition für Amateursport

100 Folgen rund ums Reisen