Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Doç. Dr. Belgin Usta Güç, özellikle okul öncesi çocuklarda deri yakınmalarının arttığını söyledi. Sadece bacakların arka kısımlarında deri üzerinde plaklar şeklinde ortaya çıkan ve irritan kontak dermatit şeklinde tanımlanan bu reaksiyonların, klozetlerin dezenfektanlarla silinmesi sonrası yüzeyde kalan dezenfektanların cildi tahriş etmesiyle ortaya çıktığını belirterek ebeveynleri dikkatli olmaları konusunda uyardı.
Kontakt dermatit (KD) genel olarak deriye temas eden çevresel ajanlarla karşılaşmayı izleyerek gelişen inflamatuvar deri hastalığı olarak tanımlanır. Alerjik kontakt dermatit ve irritan kontakt dermatit olmak üzere iki türü bulunan bu hastalık tüm dermatolojik şikayetlerin %4 ila %7’sini oluşturarak toplumda sık görülen cilt problemi olarak öne çıkıyor. Her iki cinsiyette yaklaşık olarak eşit sıklıkta karşılaşılıyor.
Saç derisinden göz çevresine…
İrritan kontakt dermatitin deriye temas eden kimyasal maddeler veya fiziksel travmanın etkisiyle gelişen deri inflamasyonu olduğunu ifade eden Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Doç. Dr. Belgin Usta Güç, “İlk karşılaşmada kızarıklık, ödem, deride soyulma, deride içi su dolu kabarcıklar ortaya çıkar. Tahriş devam ederse kızarıklık, derinin üst katmanının kalınlaşması, deri çizgilerinin belirginleşmesi, nasırlaşması ve çatlaklar şeklinde ilerler. İrritan kontakt dermatitin oluşmasında asitler, alkaliler, metal tuzlar, solventler (çözücüler), alkoller, deterjanlar, temizleyiciler, dezenfektanlar, plastikler, gıdalar, su ve bitkiler rol oynayabilir. Günlük hayattan örnek vermek gerekirse; kuaförlerin saç boyalarını uygulaması sebebiyle ellerinde oluşan dermatiti, saç boyası sonrası kafa derisinde oluşabilen reaksiyonları, göz çevresine uygulanan makyaj malzemelerinin sebep olduğu dermatiti ve klozet yüzeyinin üst bacak arka bölgesinde oluşturduğu dermatitleri sıralayabiliriz” dedi.
Deri hasarına neden oluyor!
Klozet yüzeyinin temizliğinde kullanılan deterjanların kimyasal yapısının alkali olduğunu ifade eden Güç, alkali bileşiklerin, asitlere oranla daha şiddetli ve ağrılı deri hasarına neden olduğunu, koyu kahverengi renkte, sert, kuru ve çatlaklarla kaplı bir deri görünümü oluşturduğunu söyleyerek şöyle devam etti: “Sodyum, amonyum ve potasyum hidroksit, sodyum ve potasyum karbonat, kalsiyum oksit gibi güçlü alkaliler sabun ve deterjanlarda bulunurlar. Alkali bileşenler ve deterjanlarla temizliği yapılan klozetlere çocukların tekrarlayan temas ve maruziyeti sonucunda günler içerinde kimi zaman saatler içerisinde deri reaksiyon verir, dermatit oluşur. Ayrıca dermatit bölgesindeki kaşıntı deri bütünlüğünü bozar. Böylelikle irritasyona sebep olan kimyasalların emilimini kolaylaşır ve daha şiddetli dermatit oluşarak bir kısır döngü meydana gelir.”
Tedavi için neler yapılabilir?
Tedavinin önceliğinin deterjan temasından korunmak olduğunu söyleyen Güç, hastanın irritan maddeyle temas eder etmez ılık suyla yıkanması ve iyice kurulanması gerektiğini belirtti. Tekrarlayan alkali maruziyetini azaltmak için klozet yüzeyinin temizliği sonrasında mutlaka suyla durulama işleminin yapılması gerektiğini söyleyen Güç, “Evdeki klozetlerin her kullanımdan önce dezenfekte edilmesi gereksizdir. Anneler bu konuda aşırı hassasiyet gösteriyor. Deterjanlar cildi koruyan bariyerlerin aşınmasına neden oluyor ve dermatit ortaya çıkıyor. Cilt bariyerinin yenilenmesini sağlamak için nemlendiriciler kullanılmalıdır” dedi.
Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD) Hakkında:
Ülkemizde alerji ve immünoloji alanında kurulan ilk dernek olan Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD), erişkin- çocuk alerji ve klinik immünoloji uzmanlarını bir çatı altında toplamaktadır. Alerji ve Klinik İmmünoloji biliminin ve hizmetinin ülkemizde gelişimine katkı sağlamayı ve alerjik – immünolojik hastalıklar konusunda toplumda farkındalık oluşturulmasını hedefleyen AİD, uluslararası katılımlı kongre ve bilimsel toplantılar gerçekleştirerek branş hekimlerinin ve ilişkili sağlık personelinin en yeni bilgiler ile güncellenmesi sağlanmaktadır. Uluslararası bilimsel kurumlarla (AAAAI, EAACI, SIAF, WAO) iş birliği yapan dernek bu iş birliklerinin ışığında uluslararası kurumların düzenlediği kongre ve kursları ülkemizde başarıyla gerçekleştirmiş, ülkemizi başarıyla temsil ederek biliminin ilerlemesine önemli bir katkı sunmuştur. Yine farkındalık yaratma misyonuyla öne çıkan dernek, üyeleri için bilimsel toplantılara katılımı için maddi destek sağlamakta dernek üyeleri dışında da bedelsiz bir şekilde kurs ve okul şeklinde çeşitli eğitim toplantıları düzenlenmektedir.