STANBUL (AA) – HİLAL UŞTUK – Ayhan Işık’ın başrolünde oynadığı filmlerin vazgeçilmeyen kadın yıldızı, Türk sinemasının „Küçük Hanımefendi“si Belgin Doruk’un vefatının üzerinden 26 yıl geçti.
Unutulmaz sanatçı, Hasan Doruk ile Refet Hanım’ın çocuğu olarak 28 Haziran 1936’da Ankara’da dünyaya geldi. Daha sonra ailesiyle İstanbul’a taşınan Doruk, bazı kaynaklara göre 1952’de, kendi yaptığı bir açıklamaya göre ise 1951’de, Yıldız Dergisinin düzenlediği yarışmayı Ayhan Işık ve Mahir Özerdem ile kazandı.
Faruk Kenç’in senaryosunu kaleme aldığı ve yönetmenliğini üstlendiği „Çakırcalı Mehmet Efe’nin Definesi“ adlı 1952 yapımı filmde rol alan Doruk, 1953’te „Köroğlu / Türkan Sultan“ ile Ömer Lütfi Akad’ın yönettiği „Öldüren Şehir“ filmlerinde oynadı.
Sanatçı, aynı yıl katıldığı güzellik yarışmasında Türkiye İkinci Güzeli seçildi.
Öldüren Şehir filminde ilk kez Ayhan Işık ile kamera karşısına geçen Doruk, yaptığı bir açıklamada, yakın dostluklarına ilişkin şu ifadeleri kullanmıştı:
„Yarışmadan sonra ben de Ayhan da 3 film yaptık. Dördüncü filmde buluştuk. Güzel bir filmdi. 1953 senesinden sonra kamera önünde 22 yıl beraberliğimiz oldu. Onun haricinde, ailece de çok iyi dost olduk. Biz bir sac ayağıydık. Ayhan, eşi, ben, Özdemir, Çolpan ve Sadri. Seyahatlerimiz oldu. Çok tatlı, acı anılarımız vardı. Yazık oldu. Her zaman düşünürüm. O kadar erken gitti ki. Niye gitti?“
Belgin Doruk, ailesinin engellemelerine rağmen 18 yaşındayken, Enver Paşa’nın yeğeni, yönetmen Faruk Kenç ile evlendi. Gül adını verdikleri kızı 1955’te dünyaya gelen çift, 5 yıllık evliliğin ardından boşandı.
Küçük Hanım serisine 1961’de başladı
Neriman Köksal, Kenan Pars, Muzaffer Tema ve Aziz Basmacı ile 1955’te „Ölüm Korkusu“ filminde oynayan sanatçı, Zeki Müren’le başrolü paylaştığı „Son Beste“, 1957’de ise Turan Seyfioğlu ile başrol oynadığı „Çölde Bir İstanbul Kızı“ filmlerinde rol aldı. Son Beste sinemada inanılmaz bir ilgi gördü.
Başarılı oyuncu, Nejat Saydam’ın yönettiği, sinemanın unutulmazları arasında yer alan 1961 yapımı „Küçük Hanımefendi“ filminde başrolleri Ayhan Işık ve Sadri Alışık ile paylaştı. Film, yılın en çok izlenen ve en beğenilen yapımlarından biri olup, çok olumlu eleştiriler alınca, aynı kadroyla 1962’de „Küçük Hanım Avrupa’da“, „Küçük Hanımın Kısmeti“ ve 1970’te „Küçük Hanımın Şoförü“ adlı devam filmleri çekildi.
Usta sanatçı Zeki Müren ile de birçok filmde rol alan sanatçı, 1959’da „Kırık Plak“, 1961’de „Hep O Şarkı“, 1962’de „Bahçevan“, 1963’te „İstanbul Kaldırımları“, 1964’te ise „Hayat Bazen Tatlıdır“ adlı yapımlarda oynadı.
Belgin Doruk, yönetmen ve senarist Özdemir Birsel ile 1961’de ikinci evliliğini yaptı. 1964 yapımı „Duvarların Ötesi“ filminde Tanju Gürsu ve Erol Taş ile başrolü paylaşan sanatçının oğlu Aydın, 1967’de dünyaya geldi.
1950, 1960’lı yılların en beğenilen yapımlarında rol alan başarılı sanatçı, özellikle melodramlar ile duygusal güldürülerin değişmez oyuncularından biri haline geldi.
Kilo vermek için kullandığı haplarla sağlığı bozuldu
Başarılı oyuncu, 1969’da çekilen „Ayşecik – Yuvanın Bekçileri“ filmiyle 1970’de Antalya Altın Portakal Film Festivali’nden „En İyi Kadın Oyuncu“ ödülüne layık görüldü.
Aldığı kiloları vermek amacıyla kullandığı ilaçların yan etkisi ve yaşadığı psikolojik sorunlar nedeniyle, zor günler geçiren sanatçı, bir süre Fransız Lape Hastanesinde yattı.
Belgin Doruk, yaşadığı sağlık sorunlarına 1970’li yılların başında eşinin iflası eklenince, ekonomik olarak da sarsıldı, evindeki eşyalar haczedildi.
Kariyeri boyunca Ayhan Işık ve Zeki Müren dışında Göksel Arsoy, Eşref Kolçak, Ekrem Bora, Tamer Yiğit, Ediz Hun, Cüneyt Arkın, İzzet Günay ile başrolleri paylaşan usta oyuncu, 1972’de son filmi „Gecekondu Rüzgarı“nda rol aldı.
Cumhuriyet gazetesinde 1972’de yayımlanan haberde sanatçının Ortaköy Şifa Yurdu’nda tedavi gördüğü belirtilerek, şu ifadelere yer verilmişti:
„Kilosuyla beraber sinirlerin de erimeye başlaması, Belgin Doruk üzerinde garip alışkanlıklar yaratıyor, şüpheci, kuşkulu, sabit fikirli bir hasta haline getiriyordu. Saplantılara kapılıyor, uyuyamıyor, saatlerce okuyor ve eski Türk kumaş desenleri çiziyordu. Günde ancak iki saat gözlerini kapayabilen sanatçı, kimseyle konuşmak istemiyor, eşine, çocuklarına karşı düzenli bir tutumu da görülmüyordu. Önce Dr. Faruk Bayülken’in başlattığı tedavi düzenini, sonradan psikanalist ve sinir hastalıkları mütehassısı Dr. Kemal Keskinel sürdürmeye başlamıştı. Birkaç testten sonra zayıflatma haplarını yasaklatan doktor, hastasını, kesin dinlenme zorunluğunda olduğu için hastaneye yatırıyordu. İşte haziran başında Ortaköy Şifa Yurdu’nda tedaviye alınan Belgin Doruk’ta kısa sürede rahatlık haline dönüş başlamış, bazı sözcükleri hatırlayamaz hali, ağır konuşma düzeninde düzelmeye yüz tutmuştu.“
Sinemayı 1975’te bıraktı
Zeki Müren’in „Burnunun ucundan, kirpiğinin gölgesine kadar güzel“ dediği sanatçı, 1975’te sinemayı bıraktığını açıkladı.
Sadri Alışık’ın vefatından bir hafta sonra 26 Mart 1995’te hayata veda eden Doruk’un cenazesi, Şişli Camisi’nden kaldırılarak, Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.
Sanatçının oynadığı filmler şöyle:
1952’de „Çakırcalı Mehmet Efe’nin Definesi“, „Kanlı Çiftlik“, 1953’te „Köroğlu/Türkan Sultan“, „Öldüren Şehir“, 1954 „Çalsın Sazlar, Oynasın Kızlar“, 1955’te „Kader“, „Son Beste“, „Ölüm Korkusu“, 1957’de Mahşere Kadar“, „Çileli Bülbül“, „Lejyon Dönüşü“, „Çölde Bir İstanbul Kızı Şermin“, 1958’de „Daha Çekecek miyim?“, „Beraber Ölelim“, „Hayat Cehennemi“, 1959’da „Kederli Yıllar“, „True Romance“, 1959 Annemi Arıyorum“, „Binnaz Binnaz“, „Kırık Plak“, „Ömrümün Tek Gecesi“, „Ölmeyen Aşk“, 1960’ta „Ayşecik Şeytan Çekici“, „Gece Kuşu“, „Kanlı Firar“, „Satın Alınan Adam“, „İlk Aşk“, „Yeşil Köşkün Lambası“, 1961’de „Aşkın Saati Gelince“, „Bir Demet Yasemen“, „Düğün Alayı“, „Kızıl Vazo“, „Bir Yaz Yağmuru“, „Tatlı Günah“, „Zavallı Necdet“, „Özleyiş“, 1962’de „Bülbül Yuvası“, „Küçük Hanımefendi“, „Aşka Karşı Gelinmez“, „Daima Kalbimdesin“, 1963’te Akdeniz Şarkısı“, „Gönül Avcısı“, „Aşk Tomurcukları“, „Bahçevan“, „Kadınlar Hep Aynıdır“, 1964’te „Bitirimsin Hanım Abla“, „Duvarların Ötesi“, „Evcilik Oyunu“, „Aşk ve Kin“, „Şoförler Kralı“, „Suçlular Aramızda“, „İstanbul Kaldırımları“, 1965’te „Bir Gönül Oyunu“, „Hep O Şarkı“, „Kırık Hayatlar“, „Satılık Kalb“, „Sayılı Dakikalar“, „Yasak Cennet“, „Şoförün Kızı“, „Toprağın Kanı“, 1966’da „Bozuk Düzen“, „Allahaısmarladık Yavrum“, „Sevgilim Bir Artistti“, „Toprağın Kanı“, „Güzel Bir Gün İçin“, 1968’de „Atlı Karınca Dönüyor“, „Kanlı Nigar“, „Yıkılan Gurur“, „İstanbul’da Cümbüş Var“ ve „İstanbul’u Sevmiyorum“, 1969’da „Şahane İntikam“, „Ayşecik Yuvanın Bekçileri“, 1970’te „Küçük Hanımın Şoförü“, „Gönül Meyhanesi“, „Pamuk Prenses ve 7 Cüceler“, 1973’te „Gecekondu Rüzgarı“