Ali Kemal Hüseyin
İlerlemenin yürüyüşü asla durmaz: sürekli iyileştirmeler, ince dokunuşlar ve modifikasyonlar, Rado’nun vizyoner saat tasarımcılarının yolculuğunu temsil eder. Rado Anatom’un bu beş yeni modeli, tasarım ve malzemelerin bileğin doğal hatlarını mükemmel bir şekilde tamamlamak için bir araya geldiği ilerici bir simbiyozu, diğer bir deyişle saf, ergonomik uyuma ulaşmalarını sembolize ediyor.
İLK olarak 1986’da Rado tarafından tanıtılan ileri teknoloji seramik saatler, her çağa uyum sağlayan bir üretim tarzı ile dizayn ediliyor. Yeni çıkan modeller, 2023 yılında Rado Anatom’un siyah mat ileri teknoloji seramik bezeli ve dokulu kauçuk kayış modeli bu sene de gündemini koruyor. Rado Anatom’un yeni modelleri saatin var olan popülerliğini ve tarzını bir adım daha ileriye taşıyor.
Hafif, pürüzsüz ve duyusal
İleri teknoloji seramiğin hafifliği ve pürüzsüzlüğü, kullanıcının vücut ısısına hızla uyum sağlama yeteneğiyle birleştiğinde konforu en üst düzeye çıkarıyor ve Rado Anatom’u vücudun doğal bir uzantısı gibi hissettiriyor.
İlk kez 1983 yılında piyasaya sürüldüğünde özgür düşünceli fütürizmin sembolü olan Rado Anatom, o zamanlar hiç şüphesiz devrimci bir saatti. Günümüzdeki modeller fark edilebilir bir şekilde orijinalinin benzer bir genel biçimi ve minimalist estetiği takip ediyorlar ve kadran ve bilezikteki yatay çizgi motifi gibi tasarım detaylarını paylaşıyorlar. Rado’nun orijinal Anatom modeli için safir cam şekillendirme tekniğini geliştirdiği yaklaşım, saatçilik endüstrisinde hâlâ yaygın olarak kullanılıyor.
İçerisinde orijinalindeki kuvars yerine 72 saatlik güç rezervi, antimanyetik Nivachron™ balans yayı ve saat 6 konumunda bir tarih penceresi bulunan Rado R766 kalibre otomatik mekanik mekanizma bulunmaktadır.
Kolayca tanınan bir ışıltı
Elmaslar, iki Rado Jubilé modelinin tasarımına ekstra bir gösteriş katıyor. İlki, saat 12, 3 ve 9 konumlarında üç elmas indeksle bu yeni serinin tartışmasız en minimalist kadranına sahip. Tamamen siyah olan saatin rodyum renkli ibreleriyle tamamlanan bu tasarım, en bulutsuz gecelerde parıldayan yıldızları akla getiriyor.
İkincisinde ise kadran, benzer şekilde üç elmas indekse sahip. Daha sonra kasada, parlak paslanmaz çelik uç parçalar 38 elmasla daha ışıldıyor ve bileziğin ilk dört bağlantısı 124 elmasla daha süsleniyor. Bu değerli taşlar saate ilgi çekici, benzersiz bir ışıltı katıyor.
Neden ileri teknoloji seramik?
Çünkü başka hiçbir şeye benzemiyor… Rado ileri teknoloji seramiğin amacı da tam olarak bu. Ana malzemesinin antik kökenleri dayanıklılığını neredeyse kaçınılmaz kılıyor, ancak bunun doğru olduğunun kanıtlanmış olması „Master of Materials“ın bilgi birikimi ve deneyimi için gerçekten büyük bir referanstır. İleri teknoloji seramik son derece güzel, hafif ve aynı zamanda çizilmeye karşı muhteşem bir dayanıklılığa sahip bir maddedir.
Tüm bunlar başlı başına bu olağanüstü malzemeye aşık olmak için yeterli nitelikler olabilir, ama şaşırtıcı özellikleri bununla bitmiyor. Seramik yalnızca dayanıklı olmakla ve neredeyse hiçbir şeyden etkilenmemekle kalmıyor, aynı zamanda temas ettiğinde tende mükemmel bir hoşluk uyandıran, nadir görülen bir ipeksiliğe de sahiptir. İnce, geniş, yumuşak veya sert, herhangi bir insanın bileğine takın, ezelden beri sanki orada olmak için yaratılmış hissi uyandırıyor. Bu tabi ki özellikle bileziğinde seramik bileşenlerin kullanıldığı, duyusal deneyimin kesinlikle unutulmaz hâle geldiği saatler için geçerli.
İleri Teknoloji Seramik Hakkında:
Kronolojik olarak inceleyecek olursak, ileri teknoloji seramik ilk olarak 1986’da Rado tarafından tanıtıldı. Duyularda uyandırdığı his, sağlamlığı, çizilmeye karşı dayanıklılığı ve şaşırtıcı hafifliği, dünyanın her yerinde saat tutkunlarının kalbini hızla fethetti. Hepimizin bildiği daha yaygın seramik formlarıyla bazı açılardan ilişkili olsa da ileri teknoloji seramik gerçekten ileri bilimin bir ürünüdür. Titiz koşullar altında, son derece saf ve ince kalibre edilmiş ve birbirine eşit mükemmel boyutlara sahip zirkonyum oksit tozları, belirli bir forma dönüştürülür ve daha sonra istenen boyutlarda ve özelliklerde bir nesne veya bir saat kasası oluşturmak için yüksek sıcaklıkta fırınlanır.
Rado tarafından geliştirilen yeni yöntemler, 1000 bar civarında basınçlarda hassas kalıplara püskürtülebilmesi için mineral tozlarla karıştırılmış plastik bir taşıyıcı ortamın kullanılmasını içerir. Soğutulduktan sonra parçalar, ana kalıplarından çıkarılır ve 1450°C’de son bir sinterleme (fırınlama) aşamasından önce taşıyıcı madde, standart bir kimyasal çözücü işleminde çözülür. Bu hassas kontrollü sinterleme (fırınlama), İleri Teknoloji Seramiğin normal seramiğe göre olağanüstü tam yoğunluk ve sertlik seviyesini mümkün kılan şeydir.
Kalıplanan ilk parçaların boyutları sinterleme (fırınlama) sırasında küçüldüğünden, prosedür gerçek bir roket bilimi alanıdır; gözeneklilik ortadan kalktıkça parçacıklar sıkılaşır ve hassas hesaplamalar, boyutlardaki yaklaşık %25’lik bu önemli değişikliği hesaba katmalıdır. Ödül olarak, Vickers ölçeğinde 1.250’ye ulaşan ve etkileyici bir Rado saatine dönüşmek üzere son elmas takım işleme ve finisaja hazır olan bir kasa elde edildi.
