in ,

Jean-Baptiste Del Amo’dan şiddetin yıkıcı etkilerini gözler önüne seren sarsıcı bir yapıt: Adamın Oğlu

Edebiyat

Jean-Baptiste Del Amo’nun kaleme aldığı Adamın Oğlu’nda insan ruhunun en karanlık köşelerine ışık tutuyor

Fransa’nın en genç ve iddialı yazarlarından biri olarak kabul edilen Jean-Baptiste Del Amo’nun kaleme aldığı Adamın Oğlu, Can Yayınları etiketiyle okurla buluşuyor.  2021’de Prix du Roman Fnac’ı alan eserinde sadece bir ailenin değil, insan doğasının ve toplumun da bir parçası olan şiddetin kökenlerine inen Del Amo, şiddetin kuşaklar boyu aktarılışını ve bu durumun bireyler üzerindeki yıkıcı etkilerini sarsıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.  

Hayvan Hükümdarlığı’yla tanıdığımız Jean-Baptiste Del Amo’nun kaleme aldığı Adamın Oğlu’nda insan ruhunun en karanlık köşelerine ışık tutuyor. Yeni romanında sadece bir ailenin değil, insan doğasının ve toplumun da bir parçası olan şiddetin köklerini, kuşaklar boyu aktarılışının ve bu durumun bireyler üzerinde yarattığı yıkıcı etkileri gözler önüne seren yazar, son derece sarsıcı bir yapıtı kaleme alıyor. 

Birkaç yıl aradan sonra, eşinin ve küçük oğullarının hayatına yeniden giren adam, onları kendisinin de çok zor koşullarda büyüdüğü, vahşi doğanın için, dağlarda, günlük hayattan izole edilmiş, harap bir eve götürür. Anne ve çocuk endişe içinde bir dönüş planı yaparlar. Ne var ki işler planladıkları gibi yürümeyecektir. 

JEAN-BAPTISTE DEL AMO, 1981’de Toulouse’da doğdu. 2008’de yayımlanan ilk kitabı Une éducation libertine’le (Liberten Bir Eğitim) Goncourt du Premier Roman ve François-Mauriac ödüllerine layık görüldü. 2010’da, tiyatroya uyarlanan ikinci romanı Le Sel’i (Tuz), 2013’te Sade Ödülü’nü kazanan Pornographia’yı (Pornografi) yayımladı. 2016’da dördüncü kitabı Hayvan Hükümranlığı’yla Prix du Livre Inter, 2021’de Adamın Oğlu’yla Prix du Roman Fnac’ı kazandı. Eserleri on beşten fazla dile çevrildi. Bugün Fransa’nın en genç ve iddialı yazarlarından biri kabul ediliyor, yazar kimliğinin yanı sıra hayvan sömürüsü ve türcülüğe karşı çıkan bir aktivist olarak da tanınıyor.

CANAN ÖZATALAY, 1978’de İstanbul’da doğdu. Galatasaray Lise­si’ni bitirdikten sonra lisansını İstanbul Üniversitesi’nde, yüksek lisansını Rouen Üniversitesi’nde Karşılaştırmalı Fransız Edebiyatı alanında yaptı. Aralarında Henri Troyat’nın Tolstoy, Gustave Flaubert’in Doğu Seyahati, André Compte-Sponville’in Cinsellik, Aşk ve Ölüm, Jean-Claude Kaufmann’ın Tek Yatakta İki Kişi kitaplarının da yer aldığı çok sayıda çevirisi bulunuyor. Çevirinin yanı sıra Fransızca öğretmenliği yapıyor.

What do you think?

10k Points
Upvote Downvote

Booker Ödüllü Orbital Çok Yakında Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’nda!

Pera Müzesi’ne “Yılın Kurumsal Yayınevi” Ödülü