Kreşlerin birçok çocuğun uyum içerisinde olması gereken ve her çocuğun uyması gereken kurallardan oluşabildiğini dile getiren Uzman Ergoterapist Ebru Şirin, “İşte tam bu nokta da çocuklar sınırlar ve kurallar ile karşılaştıklarından ağlamalar, öfkeler ve mutsuzluklar başlayabiliyor” dedi.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Ergoterapist Ebru Şirin, ailelerin “Çocuğum kreşe giderken ağlıyor, ne yapmalıyız?” sorusuna dikkat çekerek, ailelere önerilerde bulundu.
Ebeveynleri daha az görmek çocukları olumsuz etkileyebiliyor
Kreşlerin bazı çocukları oldukça zorladığını dile getiren Uzman Ergoterapist Ebru Şirin, “Çocuğun kreşe yeni başlaması veya uzun aradan sonra yeniden devam etmesinde yaşanan zorluklar aileleri tedirgin etmeye devam ediyor. Özellikle ilk kez aileden ve evden ayrılıp sosyalleşmenin ilk basamağı olan kreşe giden bazı çocuklar oldukça zorlanır. Bir çocuk için en güvenilir ortam, sürekli olarak aşina olduğu kişilerin yanıdır. Bu adres de doğrudan ev olarak seçilir. Çocuğun ihtiyaçlarına göre şekillenen ev, çocuk için harika bir limandır ancak kreş ise birçok çocuğun uyum içerisinde olması gereken ve her çocuğun uyması gereken kurallardan oluşur. İşte tam bu noktada çocuklar sınırlar ve kurallar ile karşılaştıklarında ağlamalar, öfkeler ve mutsuzluklar başlayabiliyor. Anne ve babayı daha az saatler görmek bir çocuk için olumsuz etkiler de yaratabiliyor.” şeklinde konuştu.
Kreş keyifli bir alan olarak çocuğa sunulmalı
Çocuğu okul öncesine hazırlamak ve sosyalliğin ilk basamağı olan kreş için bu süreci iyi yönetmek gerektiğine değinen Şirin, “Ebeveynlerin kreş hakkındaki konuşmaları çocukların yanında tartışmaya dönüşmemeli ve anne babanın kararı ortak olarak çocuğa aktarılmalı.” dedi.
Çocuğa kreşin keyifli bir alan olarak sunulması gerektiğini dile getiren Şirin, sözlerini şöyle tamamladı:
“Özellikle çocuk ağlarken kreşe bırakmak, ebeveynden zorla ayırmak doğru değil. Bu ortamın güvenilir olması ve çocuğa sağlanması önemli. Ayrıca kreş dönüşleri anne babalar çocuklara zamanı biraz daha bol ayırmayı ihmal etmemeli. Tüm bunlara rağmen halen uyum problemleri ve ağlamalar devam ediyorsa, çocukların sosyalleşmekte yaşadığı problemler göz ardı edilmemeli. Başka çocuklara yakın olmak, aktivitelerde alışkın olmadığı materyaller kullanmak, motor becerilerini sıralı olarak kullanmak, konuşmak, planlamak, organize olmak ve daha birçok alanda duyusal olarak zorlanıyor olabilir. Çocuğunuzu gözlemleme fırsatı yakalayan öğretmeninin geri dönüşleri ve sizin gözlemleriniz ile bir uzmana başvurmak gerekebilir.”