Kadınların iş dünyasında yeteri kadar temsil edilmemesi toplumsal cinsiyet eşitliği kapsamında gündemin ana maddelerinden biri olmaya devam ederken, buna rağmen kadın girişimcilerin sayısı her geçen yıl artıyor. Earth Web’in paylaştığı son veriler dünya çapındaki girişimcilerin %43’ünü kadınların oluşturduğuna işaret ederken, bu girişimcilerin %35’inden fazlasının cinsiyete dayalı önyargılarla mücadele ettiğini ortaya koyuyor. Öte yandan kadın girişimcilerin erkeklerden %5 daha az yatırım aldıklarını, bundan dolayı da kadın girişimcilerin %62’sinin yalnızca şirketlerini ana gelir kaynağı olarak gördüklerini belirtiyor. İn-an Hareketi, Harvard Business Review’ın sosyal medya kanalında yaptıkları “Sesi Açıyoruz” program serisinin yeni bölümünde kadın girişimcilerin önemine ve kadınların meslek yaşamlarında karşılaştıkları problemlere odaklanıyor.
Sunuculuğunu Twiser CGO’su (Chief Growth Officer) ve İn-an Hareketi’nin Kurucusu Bahar Taşkın Öztürk’ün üstlendiği programın bu bölümüne konuk olan Silk & Cashmere Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Ayşen Zamanpur da kendi girişimcilik kariyerinden hareketle iş dünyasında kadınlara yapılan ayrımcılığa dair değerlendirmelerde bulundu. İş insanı kavramının Türkiye’de benimsenmesinde önemli bir rol oynayan Ayşen Zamanpur, girişimcilerin cesareti yakaladıkları anda işe koyulmaları gerektiğini söyledi. İş hayatının sorun çözmek olduğunu öne sürerek problemlerin kaynağını keşfetmenin girişimciler için gelişime kapı aralayacağını aktardı.
“Kadın girişimcilerin varlığı çok kıymetli”
Twiser CGO’su (Chief Growth Officer) ve İn-an Hareketi’nin Kurucusu Bahar Taşkın ise programın 5. bölümüne dair, “İş dünyasında kadınların temsili ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği kapsamındaki problemler halen devam ederken, girişim ekosistemine adım atmaya cesaret bularak gerek ülkemizde gerekse globalde markasının adını duyurmuş kadınların varlığı çok kıymetli. Bu yüzden yeni bölümümüzde kadın girişimcilerin önemine ve ekonomiye katkılarına değindik. Eşitlik, çeşitlilik ve kapsayıcılığa dair farkındalık yaratmak amacıyla yaptığımız çalışmalara ek olarak, programımızda toplumsal cinsiyet eşitliği hakkında çözüm odaklı farklı düşüncelere yer vermeyi sürdüreceğiz” dedi.