Claudia Carmen
Kaplankaya, su altının huzuru ve dinginliği içinde unutulmaz bir deneyim yaşamak isteyen tüm sanatseverleri 5 Temmuz’dan itibaren Sanatçı Ceysu Uçan’ın sanatın ve suyun etrafımızı sardığı kozada süzülmeye davet ediyor.
Yaklaşık 5 milyon metrekarelik arazisi üzerinde, ödüllü mimarisi, üst düzey kalite ve hizmet anlayışı ile doğayla uyum içinde bir yaşam sürdürmek isteyenlerin tercihi olan Kaplankaya, sade lüks sürdürülebilir yaşam ve doğa dostu yaklaşımını sanat ile bütünleştiriyor. Türkiye’ye turizm ve kıyı yaklaşımı konusunda yeni bir anlayış getiren Kaplankaya, Türkiye’de otel bünyesinde korunaklı olarak su altında sergilenecek ilk kişisel sergiye de ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.
Hatay da ArtArcYa sanat kuruluşunun kurucu ortaklarından olan ve 6 Şubat depremiyle yollara koyulan sanatçı Ceysu Uçan’ın “Cocoon” adlı su altında ilk kez sergilenecek heykel ve mozaik sergisi 5 Temmuz’da Kaplankaya’da açılıyor.
Adını, daha önce bölgede yaşadığı bilinen Anadolu panterinden alan Kaplankaya, benzersiz güzelliği ile Bodrum’un ve Akdeniz çanağının en önemli lokasyonlarından birini oluşturuyor. İki faz olarak hayata geçen proje kapsamında 2023 sezonunda Kaplankaya Su Sporları Okuluna Dalış Merkezi’nin de bünyeye katılması ile birlikte su altı sergisinin tohumları da atıldı. Projenin düşünüldüğü tarihte depremin meydana gelmesi ve sanatçı Uçan’ın deprem bölgesinden olmasıyla projenin misyonu yeniden ayağa kalkmaya çalışan yetenekleri ön plana çıkarma gayesi ile de birleşiyor.
Ceysu Uçan ve serginin küratörü Cihan Güvenç, Kaplankaya’nın doğayla bütünleşmiş mimarisi ve konumuyla yaratıcı dünyasını özgün bir şekilde bir araya getiriyor. Sanatçının eserleri ile sualtı birbirini besleyen bir diyalog kuruyor ve sanatseverlere eşsiz bir deneyim imkanı sunuyor. Uçan yaptığı çalışmalara su altında ışığın düşüşü, dalganın yarattığı optik kırılma, güneşin derinliklere süzen yansımaları ile apayrı bir anlam katma fırsatı yakalıyor.
Ceysu Uçan’ın sanat kariyeri süresince doğu motiflerine, sembollere ve sanat ile şifanın birleşimine olan ilgisi Cocoon sergisinin zeminini oluşturuyor. Uçan bireysel ve toplumsal yeni doğuştan ilham aldığı bu sergi için mozaik ve heykel türlerinde çalışmalar yaparken kil, kum, taş gibi farklı medyumlardan faydalanıyor. Malzeme ve uygulama açısından sınırları zorlarken bu projeyle hem alan hem de materyal kullanımında yenilikçi bir yol izliyor. Sanatçı alan olarak doğayı kullandığı bu kreasyonunda aynı zamanda çevreci ve sürdürülebilir yaklaşımı ile doğaya zarar vermeyen, geri dönüştürülebilir malzemeler kullanarak da bu serginin deniz yaşamı ile olan uyumluluğuna dikkat çekiyor.
Serginin su altına enstalasyonu Kaplankaya ekibi tarafından tarafından eserlere ve doğaya zarar vermeme özeni ile yapılıyor. Haziran ortasında suya indirilmesi planlanan eserler Anhinga plajının kıyısında 5 ila 7 m arasındaki derinliklere yerleştiriliyor. Ziyaretçiler serbest dalış, tüplü dalış, seabob, veya şeffaf kanolar ile sergiyi diledikleri gibi su altına dalarak görebilecekler. Ayrıca dileyen misafirler Kaplankaya dalış okulundan tecrübeli eğitmenlerle dalış yapmayı öğrenirken sanatçının denizaltı dünyasına kattığı dokunuşu deneyimleyebilecekler.
Kaplankaya ev sahibi olduğu bu projeyi aynı zamanda bir sosyal sorumluluk projesi olarak tasarladı. Eserlerin satışı sonrası elde edilen gelirlerden afet bölgesindeki kurumlara bir yardım kampanyası düzenlemeyi hedeflemektedir.
Ceysu Uçan, “Süreç içinde metamorfozun akışında sanatın etrafımı saran koza olduğunu dokunduğu noktanın yeniden doğuşa ilerlemesine niyetle özveri ve hayatın desteğiyle Koza Heykel Sergisi’nde süzülmekteyim. Bu akışın içinde kendiliğinden oluşuma izin vererek mühendislik ve konstrüksiyon açışından malzeme ve uygulama açısından her noktanın incelikle düşünülmesi elzem olan bu su altı projesinde, yollar içinde geliştirdiğim çok yönlü malzeme yeteneklerim ve yaratma hayallerim sayesinde kendiliğinden oluşuma alan açabiliyorum ki bu da flow akımı ve happening (oluşum) sanat akımlarına yakın hissetmemi sağlamakta.” olarak kendi yaşam ve sanat akışını tanımlıyor.
Kaplankaya kıyılarında, Anhinga plajının kıyısında suyun altında keşfedilmeyi bekleyen Cocoon sergisi Ekim 2023’e kadar su altında izlenebilecek.
Ceysu Uçan hakkında:
Ceysu Uçan 1990 yılında doğdu. Lise ve üniversitede plastik sanatlar üzerine eğitim aldıktan sonra atölyelerde asistanlık yaparak kendini geliştirmeye devam etti. Konfüçyüs Enstitüsünün 2017’de öğrencilere verdiği kültür ve dil eğitim bursuyla Nankai Üniversitesine gitti. Doğu kültürü ve sembollerle ilgilenmeye, Türk halı ve kilimlerindeki sembollerin Doğu kültüründe izlediği örnekleri incelemeye ve Çin’de bunun üzerine kurduğu akademik ilişkilerle kadim bilgeliği keşife başladı.
Kariyerinin şekillenmesinde sanat ve şifa ilişkisi, akademik eğitmenlik ve pandemiyle birlikte fayda odaklı olmaya yöneldi. 2019 yılında Çin’de karma sergiler gerçekleştirdi. Halı, kilim motiflerinden sonra ilgisini çeken Roma mozaiklerini incelemek ve eğitimini almak adına Nisan 2021’de Hatay’da ArtArcYa sanat kuruluşunun kurucu ortaklarından oldu. Hatay da geleneksel taş oyma teknikleri ve mozaik sanatı üzerine araştırma çalışmalarına devam edip kitabının yazım aşamasını tamamlarken gerçekleşen 6 Şubat depremiyle yeniden yollara koyuldu.
Araştırma çalışma ve kitap yazımına devam eden Ceysu sanatın şifalayan gücünü ve toplumsal açıdan önemini ön planda tutarak yeni projelerde ilgi alanları ve ilhamlarına hayat vererek yaratım sürecine günümüzde devam etmektedir.
Kaplankaya Projesi Ayrıcalıkları
En üst düzey villa hizmetlerinin sunulduğu Kaplankaya’da dört mevsim boyunca, 24 saat boyunca concierge hizmetleri ve birçok önemli program yer almaktadır. Kaplankaya sakinleri, seçkin bir toplulukla birlikte dünyaca ünlü Six Senses Kaplankaya Resort olanaklarından da yararlanabilmektedir. Ödüllü mimarlar Carlos Ferrater ile Borja Ferrater tarafından tasarlanan Kaplankaya Clubhouse, Kaplankaya sakinlerinin vazgeçilmez mekânlarından biri. Deniz seviyesinden 135 metre yükseklikte, özgün mimarisi ile dünyanın dört bir yanından övgüler alan Kaplankaya Clubhouse, Ege Denizinin en etkileyici manzaralarına ev sahipliği yapıyor.
Zeytin ağaçlarıyla kaplı geniş yerleşkesinde uzun ve sağlıklı bir hayatın neşesini sunan Kaplankaya, hava yolu ulaşımının yanı sıra, uluslararası bir marinanın da yakında yer alacağı yeni projeleriyle her daim değerlenerek en keyifli yolculukların varış noktası oluyor. Doğa, sanat ve sporun iç içe olduğu benzersiz bir yaşam tarzı sunan Kaplankaya, sağlık, mutluluk ve huzur dolu ortamıyla sınırlı sayıdaki yeni konuklarını bekliyor.
KAPLANKAYA HAKKINDA
Özgün mimarisi, doğaya ve geleneğe saygılı, topografyaya uyumlu projesi ile dünyanın her yerinden seçkin sakinlerini ağırlayan Kaplankaya Projesi , küresel ve açık fikirli bir bakış açısını temsil ediyor.
Yedi ayrı tenha koyda altı kilometrelik sahil şeridi boyunca kıvrılan Kaplankaya’da Güney Ege’nin nefes kesici manzarasının bir parçasını oluşturan Six Senses Residences Kaplankaya, turkuaz sulara taşınan çam ve kır çiçeklerinin canlandırıcı ve yatıştırıcı kokusuyla dinginlikle saran oksijen açısından oldukça zengin bir havaya sahiptir.
