Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen illerde birçok sorun, depremin ardından 2 ayı aşkın süre geçmesine karşın devam ediyor.
Bu kentlerden biri olan Adıyaman’da da depremzede çocukların eğitimden uzak kalması, geçici barınma alanında görülen eksiklikler ve hijyene erişim gibi sorunlar henüz çözülemedi. Türkiye Komünist Partisi’nin bölgedeki dayanışma çalışmaları ise sürüyor.
TKP’nin depremin ilk günlerinden itibaren deprem bölgesinde bulunan Adıyaman Milletvekili Adayı Nurhak Şenol, bölgedeki son durumla ilgili soruları yanıtladı.
‚Eğitim hakkını çocukların elinden aldılar‘
Depremden etkilenen illerin çoğunda barınmadan eğitime, hijyenden gıdaya kadar birçok başlıkta sorunların devam ettiği görülüyor. Adıyaman’da bu başlıklara dair genel tabloyu aktarabilir misiniz?
İki ayı aşkın zamandır kimi okullar yıkılmış olsa dahi hâlâ çalışabilir halde okullar bulunuyor. Küçük onarımlarla faaliyete geçebilecek okullar var ama pandemiden beri yok uzaktan eğitimdi, yok tatildi… Eğitim hakkını çocukların elinden aldılar. Eğitimde akranlarla yan yana gelmek, bir sınıf ortamında bulunmak oldukça önemlidir. Çocukların rutinlerine dönmeleri onların bu travmatik süreci atlatabilmeleri için okulların bir an önce açılması gerekirdi. Bölgedeki annelerin, ebeveynlerin en acil taleplerinin okulların açılması olduğunu görüyoruz.
‚Çadır kentlerin fiziki altyapıları barınmaya uygun değil‘
Geçici barınma sorunu, çadır ile iki ayın sonunda ancak karşılanmasına rağmen bu çadır kentlerin fiziki altyapıları barınmaya uygun değil. Çadır kentlerin büyük bir çoğunluğu tarlalarda toprak zeminlerin üzerine kurulu. İki ayı aşkın sürede yurttaşlarımızın konteyner gibi geçici konutlara çoktan geçmiş olması gerekirdi, ancak buna ulaşabilmiş çok az sayıda yurttaşımız var. Sağlığa erişim hâlâ kısıtlı. Bebek takipleri, gebe takipleri, aşılara ulaşım kısıtlı. Çok az sayıda Aile Sağlığı Merkezi açık. Gıda sorunu genel olarak çözülmüş halde. Ancak planlı olmayan çadır kentlerde insanlar yemeklerini kendileri yapmaya çalışıyor. Mevcut çadır kentlerdeki tuvalet ve banyo sayısı ihtiyacı karşılamayacak kadar az, planlı olmayan çadır kentlerdeyse hiç yok.
‚Enkazlardan hâlâ ceset çıkıyor‘
Deprem bölgelerindeki en yakıcı sorunlardan birinin de enkaz kaldırma çalışmaları sonucu oluşan asbest riski olduğu sıklıkla vurgulanıyor. Bununla birlikte moloz dökme işlemlerinin de yönetmeliğe uygun yapılmadığına işaret ediliyor. Bu sorunlar Adıyaman için de geçerli mi?
Evet geçerli. Adıyaman’da enkazların büyük bir bölümü organize sanayi karşısındaki bir dere yatağına dökülmekte. Özel şirketlere verilmiş ihaleler bunlar. Haliyle kentin uzağında bir bölge seçilmesi gerekirken Adıyaman organize sanayisinin yanındaki bölgeye dökülüyor. Üstelik dökülen yer bir dere yatağı olduğu için tarım arazilerini ve Karakaya barajına da zararlı maddelerin ulaşması riskini barındırıyor. Kentteki enkaz kaldırma çalışmaları iki ay geçmesine rağmen devam ediyor. En kötüsü ise enkazlardan hâlâ ceset çıkıyor oluşu.
‚Yardım malzemelerinin dağıtımını tarikat ve vakıflar üzerinden yürütüyorlar‘
Kentte devam eden sorunların çözümüne ilişkin devletin herhangi bir adımı söz konusu mu? Kalıcı konut inşaatlarına dair çalışmalar başlatıldı mı? Kentteki altyapı sorunlarına dair son durum nedir?
Kalıcı konut için artçı depremler nedeniyle acele edilmemesi gerektiğini söylüyorlar. Şov amaçlı temel dökme çalışmaları dışında zemin etüdü benzeri çalışmaların yapıldığını duyduk. Konteyner işyerleri kurulmaya çalışılıyor. Yardım malzemelerinin dağıtımını kendilerine yakın cemaat, tarikat ve vakıflar üzerinden yürütüyorlar. Kentte su var ancak kullanım suyu olarak kullanmaya uygun değil. Hali hazırda insanların büyük bir çoğunluğu çadırlarda yaşadığı için içme ve kullanım suyu ihtiyacı devam ediyor. Planlı bir organizasyon yok.
‚İnsanların bir araya gelip örgütlenebildiği bir alan yarattık‘
TKP, depremin ilk gününden bu yana depremzedelerle dayanışmayı sürdürüyor. Partinin kentteki çalışmalarını anlatabilir misiniz? Diğer siyasi partilerin de kentte dayanışma çalışmaları devam ediyor mu?
Depremin başında Abdurrahman Doğan parkında kurduğumuz kriz ve dayanışma masasını bu parkın hemen karşında kurulan semt evine taşımış olduk. Semt evimizde şu an sağlık hizmeti veriyoruz. Hekim, hemşire ve eczanemiz bulunuyor. Buna ek olarak köylerde sağlık taramalarına gidiyoruz. Üniversiteye ve liseye hazırlık sınavları için de kitap dayanışması örgütlüyoruz. Semt evimizin önemlice bir bölümü çocukların bir araya gelerek oyunlar oynadıkları, kütüphanemizden okuma kitapları alıp okuya bildikleri bir alan haline geldi. 23 Nisan için de hazırlık yapıyoruz.
Bunlarla birlikte başlayan seçim gündemi nedeniyle milletvekili adaylarımızla beraber seçim faaliyeti yürütüyoruz. Hepsinden daha önemlisi insanların bir araya gelip örgütlenebildiği bir alan yarattık. Mahallede üye ve gönüllülerimizle sorunlarımız için ortak akıl geliştirip sorunlarımızı birlikte çözme iradesini ortaya koyuyoruz. Diğer siyasi partilerin son dönemdeki odakları dayanışma yerine milletvekili pazarlıklarına kanalize olmuş olsa gerek. Onları sahada pek de göremiyoruz. Taziye evi gibi herkes dağıldı gitti. İnsanlar kendi sorunlarıyla baş başa kaldı.
‚Tek güvencemiz birlikteliğimiz, dayanışmamız‘
Adıyaman’da TKP’den milletvekilliği adaylığınızı koydunuz. Seçim çalışmaları kapsamında kentte neler yapmayı hedefliyorsunuz? TKP, seçimden sonra da Adıyaman’da var olmaya devam edecek mi?
Sondan başlayalım. İşsizlik, yoksulluk, eşitsizlik üreten bu akıl dışı düzeni yıkana kadar Adıyaman’da olacağız. Köy köy, sokak sokak gezip pazarlıklar üzerine kurulu ittifak adaylarına oy vermek mecburiyetinde olmadığımızı, tek güvencemizin birlikteliğimizin, dayanışmamızın olduğunu anlatacağız. Acımızı öfkemizle ve aklımızla birleştirecek ve bu enkazın altından hep birlikte çıkacağız. Yeni bir ülke kuracağız.