HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Cumhurbaşkanlığı seçiminde HDP’nin sergileyeceği tutuma dair GAİN Haber’e önemli açıklamalarda bulundu. Kemal Kılıçdaroğlu’yla yapılacak olası bir görüşme için ‘yapıcı bir yol’ vurgusu yapan Sancar, “Müzakere ve diyalog ‘Benim kırmızı çizgim şudur, bunu kabul edersen gel, etmezsen gelme’ tarzıyla yürümez” ifadelerini kullandı.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı olarak açıklanmasının ardından, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, GAİN Haber’de Mirgün Cabas’ın konuğu olarak gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Sancar, olası görüşmenin artık CHP’yle değil, Millet İttifakı’nın ortak Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibiyle yapılacağını, “HDP-CHP görüşmesi” gibi başlıkların atılmasının doğru olmadığını söyledi.
GAİN Haber’de Mirgün Cabas’ın sorularını yanıtlayan Sancar, Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde nasıl bir yol izleneceğine dair şu ifadeleri kullandı: “Biz burada dolambaçlı, üstü kapalı bir yol izlemiyoruz; açık, net, şeffaf bir çizgimiz var. Bunu da kamuoyuyla her aşamada paylaşıyoruz. 27 Eylül 2021’de bir tutum belgesi açıklamıştık. Parlamento seçimlerine biz kendi ittifaklarımızla gireceğiz; bunda değişen hiçbir şey yok. Biz hiçbir ittifakın parçası değiliz bu anlamda, kendi ittifaklarımız var. ‘HDP’nin şimdi Emek ve Özgürlük İttifakı dediğimiz bir oluşumu var ama bunu genişletmek istiyoruz’ demiştik; bu politikada da hiçbir değişiklik yok. Tam tersine bunu somutlaştırarak devam ettiriyoruz. Yani ‘Parlamento seçimlerine kendi ittifaklarımızla gireceğiz ancak Cumhurbaşkanlığı seçiminde belirttiğimiz 11 başlıkta açık görüşme, doğrudan diyalog olursa ve bir uzlaşmaya varılırsa muhalefetin ortak adayını desteklemeye de açığız’ demiştik. Dolayısıyla muhalefetin ortak adayını şartsız bir şekilde, hiçbir talep ve görüşme olmadan destekleyeceğimize dair hiçbir beyanımız yok.”
6 Şubat depreminden sonra HDP’de karar değişikliğine gidilmiş
O dönemde bu tutumlarının uzun süre devam ettiğini fakat karşı taraftan diyalog kurmak için herhangi bir adım atılmadığını ifade eden Sancar, 22 Ekim 2022 tarihinde Cumhurbaşkanlığı seçimine kendi adaylarıyla girme konusunda çalışmalara başladıklarını ve belirleyecekleri adayın sadece HDP’nin değil, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın adayı olacağını da açıkladıklarını söyledi.
Sancar, bu çalışmaların devam ettiği süreçte 6 Şubat depreminin yaşanmasıyla mevcut durumu tekrar değerlendirerek yeni bir karar aldıklarını şu sözlerle açıkladı:
“Biz de dedik ki, Cumhurbaşkanı adayı çıkarma çalışmalarımızı depremi ve sonuçlarını gözeterek yeniden değerlendirme süreci başlatıyoruz. Bu iktidardan kurtulmak ve bu düzeni değiştirmek bizim stratejik hedefimizdir. Bunu her zaman söyledik. Dolayısıyla ortak adayla seçime gidilmesi için zeminin daha fazla genişlemesi gerektiğine inandık ve kararımızı bu nedenle verdik. Bu kararı aldığımızda henüz Altılı Masa’yla ilgili son gelişmeler yaşanmamıştı. Ortak adayda buluşulması önemli bir adımdır. Sayın Kılıçdaroğlu’nun ortak aday olarak belirlenmesinin de hayırlı olması dileğimizi ilettik. Ancak kendisinin de bizimle bir görüşme yapmasını beklediğimizi söyledik. Henüz kendi adayımızı çıkarma kararımızı askıya aldığımız bir durum yok çünkü Sayın Kılıçdaroğlu bizi ziyaret eder ve bir uzlaşma çıkarsa başka bir tutum olacak; bir uzlaşma çıkmazsa elbette kendi yolumuzda yürümeye devam edeceğiz.”
“Kürt sorununun bugünden yarına çözülmesini beklemiyoruz”
Kendi hazırladıkları programın olduğu gibi kabul edilmesini beklemediklerini söyleyen Mithat Sancar, “Uzlaşma dediğiniz şey her iki tarafın da bundan belli ölçülerde taviz vermesini gerektirir. Taviz kelimesi de uzlaşma çerçevesinde yapıcı anlamda anlaşılmalıdır. Yani eğer bir uzlaşma arıyorsanız herkesin kendi taleplerinden belli ölçülerde bir esneme göstermesi gerekiyor” dedi.
Sancar sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim tutum belgemizde altını çizdiğimiz husus açıktır: Kürt sorununun çözüm yöntemiyle ilgili tutum ne olacaktır? Kürt sorununun içeriğiyle ilgili konuların tamamını oturup bir günde halletmeyi biz de beklemiyoruz. Esasen bunun bir cumhurbaşkanı tarafından bugünden yarına çözülebilecek bir sorun olmadığının da farkındayız. Bu iktidar bu konuda en katı güvenlikçi, en kıyıcı, en inkârcı politikaları izliyor. Biz bunu durdurmak ve başka bir yol açmak istiyoruz. Konuşacağımız konu budur. Yani Kürt sorununun çözümünde yöntem ne olacak? Bu iktidarın takip ettiği politikalar mı yoksa siyaset ve demokratik zemin mi olacak çözüm? Biz siyasal çözüm diyoruz; silahla, savaşla, çatışmayla, şiddetle değil; siyasetle, meclis zemininde ve demokratik yöntemlerle çözüm. Bunu konuşacağız. Bunun araçları diyalogdur, görüşmedir.”
“Görüşmede demokrasinin, barışın, adaletin, özgürlüğün önünü açacak konularda yapıcı bir tutumumuz olacaktır”
İlk görüşmede tüm meselelerde anlaşmayı beklemediklerinin altını çizen Sancar, konuya dair fikirlerini şu şekilde açıkladı: “Elbette Sayın Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı’nın ortak Cumhurbaşkanı adayı olarak bizimle görüşmeye geldiğinde kendilerinin şimdiye kadar açıkladıkları metinler ve bizlerin görüşleri çerçevesinde genel bir değerlendirme yapılacaktır. Daha sonra ayrıntılar özelinde konuşmaya devam edecektir heyetlerimiz. Biz şimdiden ‘Bu olmazsa olmaz’, ‘Şu kırmızı çizgimizdir’ gibi ifadeleri yapıcı bir yol için yararlı görmüyoruz. Müzakere ve diyalog ‘Benim kırmızı çizgim şudur, bunu kabul edersen gel, etmezsen gelme’ tarzıyla yürümez. Muhatabımız ortak Cumhurbaşkanı adayı Sayın Kılıçdaroğlu’dur. Kendisiyle yapacağımız görüşmede de bugüne kadar demokrasinin, barışın, adaletin, özgürlüğün önünü açacak konularda yapıcı bir tutumumuz olacaktır. Mevcut gücümüzü siyasal dönüşüm yönünde kullanma konusunda kararlılığımız var, bu konuda ilkelerimiz bellidir. Bu çerçevede demokratik sorumluluk bilinciyle hareket edeceğiz. Bu tutumun karşılık bulmamasının sorumlusu da biz olmayacağız. Biz Türkiye’yi bu kanlı, karanlık ve yozlaşmış düzen girdabından kurtaracak yolların açılmasını sağlamak istiyoruz.”