Toksik kişilerin olumsuz duyguları karşı tarafa aktardığını ifade eden Uzman Klinik Psikolog Dr. Aslı Başabak Bhais, bu kişilerin ilişkilerinde daha fazla sorun yaşadıklarına dikkat çekiyor. Toksik kişilerin, ilişkilerde zarar görebileceğini, yalnız olduğunu ve kimseye güvenmemesi gerektiğini düşünebileceğini ifade eden Dr. Aslı Başabak Bhais, “Bu kişiler yaşadıklarının sonrasında özür dilememek ve karşı tarafa bazı duygular hissettirmek gibi bir yöntem geliştiriyor. Ben buna olumsuz duygu aynası diyorum. Kişi, hissettiği duyguları aslında karşı tarafa aktarıyor.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Dr. Aslı Başabak Bhais, toksik ilişkilerin psikoloji ve kişiler üzerindeki etkilerine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Toksik kişiler herkesin hayatında olabilir
Toksik kişilerin herkesin hayatında zaman zaman olabileceğini kaydeden Uzman Klinik Psikolog Dr. Aslı Başabak Bhais, “Bu kişi akrabalarımızdan biri olabilir, aileden biri olabilir, arkadaş olabilir, sevgili ve eş olabilir. Kısa süreli hayatımıza girebilir yani bir iş arkadaşı olabilir ya da uzun süreli olabilir. Biz bu kişileri aslında süreç içinde tanıyoruz. Bir süre sonra bize hissettirdikleri ya da bu ilişkinin şekliyle tanıyoruz.” dedi. Toksik ilişkilerin kişilerin psikolojisini olumsuz etkilediğini kaydeden Dr. Aslı Başabak Bhais, “Toksik biliyorsunuz ki zehirli demek. Aslında bizi zehirleyen, bizi aşağı çeken… Biz sosyal ilişkilerimizi neden kurarız? Daha iyi hissetmek, daha mutlu olabilmek, daha başarılı olabilmek, bize cesaret vermesi ve destek olması için sosyal ilişkiler kurarız ancak bu kişiler bunun tam tersini yapar.” diye konuştu.
Toksik ilişki nasıl anlaşılır?
Kişilerin ve ilişkilerin toksik olup olmadığını yaşadığımız ilişkide hissettiğimiz duygulardan anlayabileceğimizi ifade eden Uzman Klinik Psikolog Dr. Aslı Başabak Bhais, “Biz bu kişileri nasıl tanıyoruz? Öncelikle ilişkilerimizde hissettiğimiz duygulardan bunu çıkartıyoruz. Eğer bazı insanlarla ilişkinizde bazı olumsuz duyguları sık yaşadığınızı düşünüyorsanız yani çaresizlik, öfke ya da suçluluk gibi, sürekli açıklama yapma gereği hissediyorsanız bu ilişkinin aslında toksik bir ilişki olduğunu söyleyebiliriz. Karşı tarafın bizi bir şekilde manipüle ettiğini, değiştirmeye, kontrol etmeye, belirli yönlere çekmeye çalıştığını düşünebiliriz. Yaşadığımız bu duygulardan anlayabiliriz.” dedi.
Toksik kişiler geri adım atmaz
Sağlıklı ilişkilerde tarafların birbirlerinden özür dilediğini toksik ilişkilerde ise böyle bir durumun olmadığını ifade eden Dr. Aslı Başabak Bhais, “Sağlıklı ilişkilerde de kişiler zaman zaman birbirlerine yanlış davranışlarda bulunabilir, hata yapabilir, kırıcı olabilir. Ama sonrasında ne bekleriz, o kişinin özür dilemesini bekleriz. Ancak toksik kişilerde geri vites yoktur yani geri adım atma durumu yoktur. Bu kişiler yanlış bir şey yaptıklarını düşündüklerinde ya da siz bunu düşünüyor olsanız bile asla özür dilemezler.” diye konuştu.
Saygınlıklarını yitirecekleri düşüncesiyle özür dilemezler
Bu kişilerin özür dilememesinin birçok sebebi olabileceğini ifade Dr. Aslı Başabak Bhais, “Bu durum, bu kişilerde daha çok özgüvenle ilişkili bir sorundur. Kendisine bir yıkım gibi gelebilir. Özür dilemek demek, ‘Ben yanlışım, ben hatalıyım, bana olan saygı kaybolacak, bu yüzden asla geri adım atmamalıyım, sonuna kadar gitmeliyim’ şeklinde düşünceye sahiptirler. Tabii bu tür davranışların, öğrenmelerden yani çocukluk öğrenmeleri ve aile yaşantılarından geldiğini biliyoruz. Bu kişiler sebepsiz şekilde böyle olmuyorlar.” dedi.
Olumsuz duygu aynası olurlar
Toksik kişilerin olumsuz duyguları karşı tarafa aktardığını ifade eden Uzman Klinik Psikolog Dr. Aslı Başabak Bhais, “Bu kişiler, ilişkilerde daha fazla sorun yaşarlar. Bu kişiler, ilişkilerde daha fazla zarar görebileceğini, yalnız olduğunu düşünebilir, kimseye güvenmemesi gerektiğini düşünebilir. Bu kişilerin ilişki tarzı aslında hayata bakışı, baş etme yöntemleri aslında. Bu kişiler yaşadıklarının sonrasında böyle bir yöntem geliştiriyor. Özür dilememek ve karşı tarafa bazı duygular hissettirmek gibi… Çünkü zamanında kendisi de bunu hissetmiş. Ben buna olumsuz duygu aynası diyorum. Kişi hissettiği duyguları aslında karşı tarafa aktarıyor.” dedi.
Sürekli memnun olmama durumundadırlar
Bu kişilerden çok ciddi bir memnuniyetsizlik beklendiğini kaydeden Dr. Aslı Başabak Bhais, “Bu kişilerde sürekli memnun olmama durumu vardır. Eleştiri vardır, sürekli bir şeylere sinirlenirler, bir şeylere kızarlar, rahatsız olurlar, alınganlık gösterirler. Bir kafeye gidersiniz garsonla tartışırlar, bir sinemaya gideceksinizdir sinemanın yeri ile ilgili şikayet ederler. Sürekli bir memnuniyetsizlik durumu vardır. Aslında baktığımızda siz de bir süre sonra o duyguları satın alırsınız, bir süre sonra siz de onun yanındayken bu duyguları sık hissettiğinizi daha eleştirel daha alıngan olduğunuzu fark edersiniz.” diye konuştu.
Memnuniyetsizliğinin kaynağını kendisi de bilemez
Toksik kişilerin yanındaki kişiyi de duygu olarak sürekli aşağı çekmeye çalıştığını kaydeden Uzman Klinik Psikolog Dr. Aslı Başabak Bhais, “Aslında sizi de o duygulara çekerek sizi de aşağıya çekmeye çalışırlar. Bu kişilere ‘Neden kötü davranıyorsun, neden bana böyle bir şey söyledin, bir şeye mi kızdın ya da bana kızdığın bir şey mi var, alındığın bir şey mi var, sana yanlış bir şey mi yaptım?’ diye sorsanız neden kötü davrandığına dair bir açıklama yapamaz. Çünkü kişi de bilmez bunu. Kişide bir memnuniyetsizlik var ama bu durum neden kaynaklanıyor onu da bilmez. ‘Öyle olmam gerekiyor’ der. Bu kişilere kötü insanlar diyemeyiz. Bu kişi kötü kalpli ve bana bunu yapmaya çalışıyor diyemeyiz. Sadece hayatta öğrendikleriyle aldıkları topladıkları bilgilerle böyle baş edebildikleri için kişi bunu yansıtıyor.” diye konuştu.
Altta yatan neden kişilik bozukluğu olabilir
Toksik kişiliğin altında yatan nedenin aslında bir hastalık olduğunu ifade eden Dr. Aslı Başabak Bhais, “Altta yatan neden, kaygı, depresif bir durum olabilir, kişilik bozuklukları olabilir. Genellikle kişilik bozuklukları daha sık gördüğümüz bir durum oluyor. Bu nedenle iyi insan veya kötü insan olarak değil, bunun bir hastalık olduğunu düşünmek gerekiyor.” dedi.