Kerbela’ya götürülecek dedelerle ilişkin konuşan HBVAKV Antalya Şubesi Dedesi Üryan Hızır Ocağı’ndan Kenan Akbaba, “Biz rıza lokması olmadan böyle bir yere gitmeyiz. Bu bizim taliplerimizle aramızdaki ilişkiyi de bozar. Onun için bu tür oyunlara gelmeyeceğiz. Örgütlü olmamız lazım” dedi.
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Antalya Şubesi Dedesi Üryan Hızır Ocağı’ndan Kenan Akbaba, Kerbela’ya götürülecek dedelerle ilişkin konuştu.
Hükümetin asıl amacının Alevileri asimile etmek olduğunu söyleyen Akbaba, Kerbelaya giden dedelerin kurumlarının dışındaki bağımsız derneklere tabii olan dedeler olduğunu aktardı. Akbaba, Alevilerin tek isteğinin ise eşit yurttaşlık haklarının tanınması olduğunu belirtti.
“ÜZERİMİZDE OYNANAN BU OYUNLARIN TUZAĞINA DÜŞMEYECEĞİZ”
Aleviliğin insanlık ve sevgi üzerine kurulmuş bir yol olduğunu ifade eden Akbaba, “Biz rıza lokması olmadan böyle bir yere gitmeyiz. Çünkü kendi imkanlarımızla talibimizin bize verdiği o rıza lokmalarıyla kendimiz Kerbelaya’da başka alanlara da gideriz. Bizim üzerimize oynanan bu oyunların tuzağına düşmeyeceğiz. Zaten bizim haklı taleplerimiz var. Aleviliğin yasal statüde tanınmasını, eşit yurttaşlık verilmesini istiyoruz. Onlar bizleri Kültür Bakanlığına bağlayıp bunun üzerinden Alevi dedelerine maaş vermek istiyorlar. Alevi dedeleri böyle bir maaşı da istemiyor. Eğer bugün Alevi dedeleri bu maaşı alırsa işte o zaman Aleviliği bitirmiş oluruz. Neden bitirmiş oluruz? Bizimle talibimizin aramızdaki ilişkileri yok ederler. Ayrıca yarın başka bir bölgede Diyanet’te yetiştirdikleri Sünni âlimlerini Alevi dedesi olarak atamayacaklarını nereden bileceğiz” diye konuştu.
“KERBELAYA GİDEN DEDELER NERDE, NASIL DEDE OLMUŞ BELLİ DEĞİL”
Cemevlerindeki dede talip ilişkilerinin bitirilmesiyle Aleviliğinde biteceğini kaydeden Akbaba, sözlerine şöyle devam etti.
“Onun için bu tür oyunlara gelmeyeceğiz. Örgütlü olmamız lazım. Türkiye genelinde bu tip şeyler çok oluyor. Devlet erkanına yaranmak için postları teslim ediyorlar. Hazreti Muhammed Miraç’tan döndüğü zaman o kapı açılmadı ona 3 sefer o kapıyı çaldı. 3’üncüde, ‘Ben fakirler fukaralar mecnunuyum’ deyince o kapı açıldı. Çünkü Hz. Muhammet benliğini atmadan o kapıdan içeri giremedi. Burada da bizim cemevlerimize giren herkes oradaki kurallara uyacak, dede postuna saygı duyacak. Kerbela’ya giden dedelerin %100’ü Alevi kurumlarında çalışan dedeler değil. Yani bağımsız derneklerde çalışan, nasıl dede oldukları belli olmayan o dedeler gidiyorlar. Beni de aradılar ama ben cemevlerimin ibadethane olarak tanınmadığı müddetçe katılmayacağımı söyledim. Onlarda saygı duyuyoruz, dediler ve telefonu kapattılar.”
“BİZ EŞİT YURTTAŞLIK HAKKIMIZI İSTİYORUZ”
Akbaba son olarak, “Tüm televizyonlarda Ramazan orucu olur bahsedilir, Recep kandili olur bahsedilir yani Sünni inancının her şeyinden bahsedilir ama Alevilerin inançlarından Muharrem orundan, Hızır orucundan asla bahsedilmez. Nevroz orucu bizim kutsallarımızdır. Aleviliğin en önemli yeridir asla bahsedilmez. İşte burada eşit yurttaşlık haklarımızı bunun için istiyoruz. Bizim her hakkımızın verilmesi lazım. Bugün Türkiye’de bir tane Alevi vali var mı? Bir tane Alevi kaymakam var mı? Bir tane askerinin başında bir Alevi var mı? Yok. Herkes hakkıyla hak ettiği yerlere gelsin istiyoruz. Bugün Avrupa’da tüm cemevleri hemen hemen tanınmış ama bu Türkiye Cumhuriyeti’nde hala tanınmamışsa ama bu bir utanç verici bir durumdur” dedi.