Dünyanın dört bir tarafından arama kurtarma uzmanları deprem bölgesinde enkaz altında kalan canları kurtarmak için insan üstü bir emek veriyorlar.
Türkiye’de bugüne kadar yaşanan tüm doğal afetlerde yaraları sarmak için en ön safta yer alan Türk madencilik sektörü, bu depremde de çok sayıda mucizeye imza attı. Madencilerin doğal arama kurtarmacı olduğu, doğal afetlerde zaman yitirmeden hemen bölgeye intikal etmeleri gerektiği yaptıkları çalışmalar sonrasında daha net bir şekilde anlaşıldı.
Cumhurbaşkanlığına ait TC-TUR uçağıyla deprem bölgesine giden, ömürleri yer altında geçen madenciler, termal kameraları ve teçhizatlarıyla “domuz damı” adını verdikleri yöntemle 10 ilde yüzlerce vatandaşımızı enkaz altından çıkarmayı, bu vatandaşlarımızı ikinci kez hayata tutundurmayı başardı.
Depremin ilk gününden itibaren dört koldan yaraları sarmak için çırpınan Türk madencilik sektörü başkanları, kamu yöneticileri, deprem uzmanları, gazeteciler, sosyal medya kullanıcıları, canları pahasına kendilerini enkazın altına atan, on binlerce canı kurtaran koca yürekli madencilerle gurur duyan paylaşımlar yaptı.
Kahraman Madencilerimiz sosyal medyada da gündem oldu;
T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 9 Şubat’ta “Adıyaman’dan 90. saatte bir güzel haber daha. Gün ışığının değerini en iyi bilen madencilerimiz, Tarık’a aydınlık dolu bir geleceğin kapılarını araladı.” şeklinde paylaşım yaparken,
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Şeref Kalaycı ise “An itibarıyla 9782 kahraman madenci deprem bölgesinde arama kurtarma çalışmalarında aktif görev alıyor. Allah hepsinden razı olsun.” şeklinde bilgi verdi.
Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı ise “Sevgili madenciler hakkınız ödenmez. Kendi canını düşünmeden tehlikeye atan, gönüllülük esasına dayalı şekilde (bazılarının „yıllık iznini“ kullandığı söyleniyor) her zaman “yardım” çığlığına koşan muhteşem insanlarsınız. Arama kurtarma faaliyetlerine katılan herkese minnettarız.” Yorumunda bulundu.
Gazeteci Sedef Kabaş ise “Madencilerimiz arama kurtarma çalışmalarında büyük fark yarattılar; çok can kurtardılar. Sizler yerin altında yaşamaya değil, başımızın üstünde taşınmaya layıksınız.” Şeklinde paylaşım yaptı.
Gazeteci Şirin Payzın da tweetinde “Soma’dan gelen kahraman madenciler” notunu düştü.
Türkiye’nin dört bir yerinden geldiler, canları enkazdan kurtardılar
Zonguldaklı madencilerimiz, Adıyaman’da 8 metre derinliğe inerek 17 yaşındaki Gülsüm Yeşilkaya’nın hayatını kurtarırken, Hatay’da depremin yıktığı enkazda çalışan madenciler 88 saat sonra 10 saatlik bir çalışma sonrasında İbrahim Halil ve Ayla Halil çiftini enkaz altından sağ çıkarmayı başardı. Adıyaman’da 7 yaşındaki Solin de madenciler sayesinde hayata tutunan bir başka depremzede oldu. Somalı madenciler, Samandağ’da enkazdan 15 vatandaşımızı sağ olarak çıkardı. Madencilerimiz 11 yaşındaki Lena ve annesini 10 saatlik çalışmayla depremden 160 saat sonra enkazdan çıkarırken Gaziantep’te madencilerimiz 6 günün sonunda İkranur’a ulaştı. Hatay’da madencilerimiz 110 saat sonra bir anne ve bebeğini enkazdan kurtardı. Adıyaman’da 152’inci saatin sonunda arama kurtarma ve madenciler biri kadın, biri çocuk, iki kardeşi sağ olarak çıkardı. Elbistan’da 4 kişi sağ olarak Somalı madenciler tarafından kurtarıldı, Rize’den katılan madenciler Kahramanmaraş’ta biri bebek 11 kişiyi kurtardı. İzmirli madenciler, 107 ve 127 saat boyunca enkaz altında kalan iki kişiyi kurtararak, bir mucizeyi gerçekleştirmiş oldu. Bu örnekler sadece birkaçı…
ÇETİNKAYA; “Madencilik sektörü olarak tek yürek olduk”
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Maden Sektör Kurulu ve İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanı Rüstem Çetinkaya, “Türkiye’yi derinden yaralayan deprem felaketinin ardından maden sektörü olarak hemen harekete geçtik. Türkiye’nin dört bir yanında çalışan madencilerin bölgeye hareket etmesi için organize olduk. Madencilik şirketleri de enkazlarda kullanılabilecek tüm iş makinelerini bölgeye göndermek için seferber oldu. Bu büyük felaketin ardından tüm Türkiye nasıl tek yürek olduysa madencilik sektörü olarak biz de tek yürek olduk. Gözünü kırpmadan bölgeye giden madencilerimizin canla başla verdiği mücadele hala devam ediyor. Madencilerimizin enkazlarda verdiği mücadeleye minnettarız, haklarını ödeyemeyiz. Bundan sonrası için de maden sektörü olarak elimizden gelen tüm desteği vermeye devam edeceğiz.” dedi.
ALİMOĞLU; “Ocaklarımızı kapattık iş makinalarımızla sahadayız”
Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Alimoğlu, “İlk günden beri tek gündemimiz deprem oldu, ocaklarımızı kapattık iş makinalarımızla sahadayız. Bazı madencilerimiz yeni aldıkları iş makinelerinin ilk kez marşına depremde arama kurtarma çalışmalarında bastı. Madencilerimiz geçmişte orman yangınlarında bütün doğal afetlerde hepsinde öncü oldu, yine her koşulda halkımızın yanındalar. Madencilerimiz göçüğü en iyi bilendir, en hızlı çözüm üretendir. Deprem bölgesine ulaştıkları andan itibaren canla başla özverili bir şekilde çalışarak birçok insanın kurtulmasına vesile oldular, birçok kez ölümü göze alarak yıkılacak denilen binaya girip aileleri, birçok canı güneşe çıkardılar. Kamu yöneticilerimiz, Gazeteciler ve Vatandaşlarımız tarafından medyada ve sosyal medyada madencilerimizin çalışmalarıyla ilgili yapılan paylaşımlara ne kadar teşekkür etsek az. Bizlerde, Türkiye’nin dört bir yanından gelen 10 bin madencimizin ellerinden öpüyoruz. Kozlu, Soma, Armutçuk, Amasra, İzmir, Zonguldak başta olmak üzere ülkemizin dört bir yanından gelen madencilerimiz Türkiye size minnettar” diyerek görüşlerini özetledi.
EMİROĞLU; “Hiç vakit kaybetmeden bir ‘Kriz Masası’ oluşturduk”
Türkiye Madenciler Derneği Başkanı Ali Emiroğlu, “Son yüzyılın en büyük felaketini yaşadık maalesef. Gerçekten yüreğimdeki üzüntüyü anlatacak kelimeleri bulamıyorum. Depremde hayatlarını kaybeden canlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyorum. Maden arama-kurtarma ekiplerimizin liderleri bu tür afetleri haber alır almaz talimat gelmesini beklemeden ekiplerini hazır hale getirir. Depremin hemen ardından Derneğimizin İSG Komitesi, üye şirketlerimiz ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve AFAD arasında koordinasyon sağladı. Biz de TMD olarak arama-kurtarma ekiplerimizin liderlerinin de içinde yer aldığı İSG Komitemizle birlikte hiç vakit kaybetmeden bir ‘Kriz Masası’ oluşturduk. Deprem bölgelerinde kamu ve özel sektörden toplam 10 binden fazla madenci görev aldı. Gözlerini kırpmadan kendi hayatlarını riske atarak, insanüstü bir çabayla sayısız canımızı enkaz altından kurtaran madencilerimize ne kadar teşekkür etsek azdır. Öte yandan üye şirketlerimiz, bünyelerindeki profesyonel arama-kurtarma ekiplerini bölgeye göndermelerinin yanı sıra makina, yiyecek, giysi, çadır, acil ihtiyaç malzemeleri gibi birçok malzemeyi de deprem bölgesine ulaştırdı, ulaştırmaya devam ediyor. Şimdi bir taraftan kayıplarımızın yasını tutarken, diğer taraftan da yaralarımızı sarmak için gece gündüz çalışacağız. Bizleri bekleyen zor günleri ancak ve ancak dayanışma ile aşabiliriz. Madencilik sektörü olarak yaraları sarmak için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz, üzerimize düşen ne görev varsa yerine getirmeye hazırız” diye konuştu.
ŞİMŞEK; “Madencilerimizin yıkılan tüm bina enkazlarından canlar kurtardı”
Tüm Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği (TÜMMER) Başkanı Hanifi Şimşek, “6 Şubat günü 10 ilimizde can kayıplarına ve büyük bir yıkıma neden olan depremin acısını hem birey olarak hem de sektör olarak büyük bir üzüntü ile yaşıyoruz. Depremin ilk gününden itibaren kurtarılacak canlar, enkazlara müdahale edebilmek için birliğimiz, bölge derneklerimiz, firmalarımız elimizden ne gelir ise canla başla çabaladık. Mermer sektörünün elindeki imkânları deprem bölgesine kanalize edebilmenin yollarını aradık ve ilk günden itibaren elimizdeki ekiplerle birlikte kepçe, dozer, loder, tır, lovbed, vinç ne varsa bölgeye yönlendirmeye çalıştık. İnsani yardım niteliğinde birçok malzemeyi imkânlarımız dâhilindeki tırlar ile bölgeye ulaştırdık. Mermer sektörünün de içinde yer aldığı madencilik sektörünün bölgeye sevk ettiği maden kurtarma ekiplerinin hemen hemen tüm yıkılan bina enkazlarından kurtardığı canları gördükçe her insanın yaşadığı duyguları yaşadık. Maden kurtarma ekiplerimize minnettarız, elleri dert görmesin, ayaklarına taş değmesin hiçbirinin. Sektörümüzden Allah razı olsun. Üç gündür bölgedeydim, anlık gelişmeleri, ihtiyaçları elimizden geldiğince sektörümüzle çözmeye çalıştık. Bundan sonra da elimizden geleni yapmalıyız. Allah’tan ülkemizi bu tür büyük afetlerden ve acılardan korumasını diliyorum.” dedi.