Hayvanları enkaz altında olan köy sakinleri, Alevi oldukları için yardımlarda ayrım yapıldığına dikkat çekerek, „Yalan söylüyorlar. Nerede devlet?“ diye sordu.
Depremde en ağır hasarı gören kentlerden Meletî’nin Wêranşer (Doğanşehir) ilçesine bağlı Mihaciran (Topraktepe) kırsal mahallesi, Alevi köylerinden biri. Köyde çok sayıda evin yanı sıra hayvan ahırları da enkaza döndü. 14 gün geçmesine rağmen enkazlar yerli yerinde dururken, AFAD tarafından 350 haneli köye gönderilen çadır sayısı ise sadece 18 oldu.
11 kişinin hayatını kaybettiği köyde, yaşlı ve çocuklardan oluşan yaklaşık 200 kişi farklı şehirlerdeki yakınlarının yanına gönderildi. Yıkılan ahırların enkazı altında halen 500’e yakın büyük ve küçükbaş hayvan bulunuyor. Köy sakinleri depremin ilk gününden bu yana köye bir tek Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve gönüllüler tarafından yardımlar getirildiğini belirtirken, devletin ise sadece helikopterle erzak bıraktığını dile getiriyor.
Köy muhtarı İrfan Barlas, enkaz kaldırmaya gelinmediğini, enkaz altında ölmüş olan hayvanların kokmasından endişe duyduklarını dile getiriyor. Yetkililerin köye gelmemesi nedeniyle enkazlara dokunmaktan da endişe ettiklerini dile getiren muhtar Barlas, köylerine halen elektrik ve su verilmediğini aktarıyor.
KÖYE HELİKOPTER İNDİRDİLER!
Köy sakinlerinden Cengiz Aşar da, depremin ardından enkaz altında kalanları kendi imkanları ile çıkardıklarını dile getirirken, „İlk deprem olduğunda devlet buraya gelmedi. Ben kendi kepçemle, imkanlarımla bu yolları kendim açtım, vatandaşları ben kendim çıkardım. Eğer devlet buraya geldiyse, bir gün kepçesi, makinesi buraya geldiyse, ‚Buraya geldim, Topraktepe köyüne ben yardım ettim‘ desin. Yol yarıldı, ben kendi kepçemle gidip yolu doldurdum. Ulaşımı ben kendim sağladım“ diyerek, devletin köye uğramadığını anlatıyor.
„Yalandan helikopter indirdiler, 2 çadır attılar buraya“ diyen Aşar, „Medya görsün, ‚Toraktepe Köyü’ne biz helikopter götürdük‘ desinler diye. Yalan söylüyorlar. Nerede devlet, hani? Allah için bir bakın, hangi ev sağlam? Ne suyumuz var, ne elektriğimiz var. İzmir’den bize bir kamyon malzeme geldi. Kaç gündür biz o ekmeği yiyoruz. Allah için. 15 gündür o ekmeği yiyoruz. Kendileri niye yemiyor? Bu devlet nerede?“ diye soruyor.
DEVLETİN BİR KEPÇESİ GELMEDİ
Enkazın altından 10 kişiyi çıkardığını ve defnettiğini kaydeden Aşar, „Devletin bir kepçesi gelip bize yardım etmedi. Allah için geldiyse, söylesinler. Bizim yanımıza gelsin ki, biz konuşalım. Madem, ‚Topraktepe’ye gittik, yardım ettik‘ diyorlar. Hep ben kendi imkanlarımla çıkardım. Ben buradayım. Gelsinler bana sorsunlar. Kimseye bir şey sormasınlar. Bu mazotu falan hepsini ben doldurdum“ diyor.
HAYVANLAR ENKAZ ALTINDA
Halen enkaz altında olan hayvanların durumuna dikkat çeken Aşar, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Deprem kaç gündür olmuş, hayvanları hala çıkarmadılar. Havalar ısındı mı hepsi de kokacak. Biz burada kokudan duramayız. En yakın bizim köy, bir buçuk kilometre. Gelip çıkarsınlar. Bize bir şey gelmiyor. Yol kapalıymış. Allah aşkına ne yol kapalısı. Siz geldiniz, yol kapalı mıydı? Siz kendi gözünüzle gördünüz. Hep yalan, dolan. Hani nerede devlet?”
‚ALEVİ OLDUĞUMUZ İÇİN‘
„Biz Alevi olduğumuz için bize yardım etmiyorlar“ diyen Aşar, şöyle devam ediyor: „Asırlardır ırkçılık böyle devam ediyor. Bu bir ırkçılıktır, başka bir şey değil. ‚Siz Alevi’siniz, Kürt’sünüz‘ olay bitti. Hep bu. O zaman bizden vergi almasınlar. Bize hizmet getirmesinler, vergi de almasın devlet. O zaman biz kendi imkanlarımızla her şeyi yapalım. Vergiye gelince gözümüzü oyuyorlar. Bizden her şeyi almaya çalışıyorlar. Hizmete de gelince, nerede hizmet var Allah için? Ayın 6’sında deprem oldu.15 gündür küflenmiş ekmekleri yiyoruz.“
MA / Ahmet Kanbal