Claudia Carmen
Pivony Z kuşağı olarak nitelendirilen 1997-2012 yılları arasında doğan ve iş gücüne katkı sağlamakta olan Z kuşağının artan ekonomik gücünün bir sonucu olarak değişen yeni akımlarını ve bu kuşağın beklentilerini yaptığı araştırma ile gün yüzüne çıkardı. “Z kuşağı internetin olmadığı bir zamanı bilmiyor. Bu genç neslin yaşamını sürdürdüğü bir başka dünya ise sosyal medya. Buradaki temsilcileri olan sosyal medya profilleri anlık olarak diğer profillerle etkileşime geçerek ana akımlara öncülük ediyorlar. Zamanın çok daha hızlı aktığı bu sosyal medya dünyasında bu hıza yetişemeyen markalar giderek rekabette geriye düşmekte” diyerek önemli bir noktaya dikkat çeken Pivony Kurucu Ortağı Emre Çalışır, bu çalışmada; Z kuşağının moda anlayışından müzik zevkine, kısa dikkat sürelerinden iş hayatındaki beklentilerine kadar öne çıkan konuların ele alındığını vurguladı.
Çalışmanın Ocak 2022 -Ocak 2023 tarih aralığı baz alınarak ve Pivony platformuna Twitter veri kaynağındaki “gen-z” anahtar kelimesi verilerek hazırlandığına dikkat çeken Emre Çalışır “Çalışma, hem insanların Z kuşağı hakkında konuştuklarını hem de Z kuşağının kendi konuşmalarını kapsıyor” dedi.
İşte Pivony platformunun Z kuşağı ile ilgili paylaşımlardan öne çıkardığı başlıklar;
Z kuşağı 2000’lerin başındaki moda trendlerini geri getiriyor
Çalışma sonucunda “Skinny” olarak adlandırılan dar ve yüksek belli kot pantolonların demode hale geldiği görülüyor. Z kuşağı, 2000’li yılların başında görmeye alışık olduğumuz düşük bel ve geniş kot pantolonları tercih ediyor. Aynı zamanda Y kuşağının “yoga pantolonu” olarak adlandırdığı ve Z kuşağının tabiriyle „ispanyol paça taytlar“ yeniden modaya dönüyor.
Z kuşağı sürdürülebilirlik, kapsayıcılık ve çeşitlilik istiyor
Çalışma ayrıca her beden grubundan tüketiciye hitap etmeyen, tüm cinsiyetler ve ırklar için kapsayıcı olmayan ve sürdürülebilirliği önemsemeyen markaların; Z kuşağı tarafından tercih edilmediğini ortaya çıkarıyor. Araştırmada; bu içgörüyü dikkate almayan moda markalarının sosyal medyada var olan linç kültürünün kurbanı olabilecekleri dikkat çekiyor.
Z Kuşağınının müzik ve dans söz konusu olduğunda konuşmaktan keyif aldığı 3 başlık; K-Pop, Hip-Hop ve TikTok
Müziğe ulaşmak ve farklı tarzları keşfetmek için farklı birçok kanala sahip olan Z kuşağı, diğer kuşaklara kıyasla müzikle hiç olmadığı kadar iç içe. Hip-Hop ve Güney Kore kökenli bir pop müzik türü olan K-pop müzik endüstrisini ele geçirmiş durumda. Bu türlerin sıklıkla duyulduğu platform olan TikTok ise araştırmamız sonucunda en çok konuşulan konular arasında yer alıyor. Son zamanlarda büyük şirketlerin reklam kampanya platformu olarak TikTok’u seçmesinin ve popüler müzik ve dansların bu reklamlara dahil edilmesinin akıllıca bir yaklaşım olduğuna değiniliyor.
Z kuşağı iş-yaşam dengesine önem veriyor
Küçük yaşlardan itibaren internete erişerek büyüyen ilk sosyal nesil Z kuşağının farklı bakış açıları, çalışma ortamlarını da değiştiriyor. Analiz sonuçlarına göre Z kuşağının, iş-yaşam dengesine, işte esnekliğe ve ruh sağlığına her zamankinden daha fazla değer verdiğinin altı çiziliyor.
Z Kuşağının dikkat süresinden bahsedenlerin yalnızca %15’i olumlu
“Genelde kısa içeriklere maruz kalmalarının bir sonucu olarak dikkat süreleri kısa olan Z kuşağı bu durumla ilgili eleştiriliyor.” diyen Emre Çalışır, bu durumunun nedenlerini keşfederek, yaratıcı stratejilerle yeni nesile uygun bir çalışma ortamı sağlanabileceğini vurguluyor.
“İleri görüşlü şirketler için aksiyon alınabilir önemli içgörüler.”
Genç neslin giderek en büyük tüketici grubu haline gelmekte olduğunu aktaran Emre Çalışır “Bu nedenle tüm sektörlerin onların beklenti ve taleplerini karşılamak için seslerini duymayı öğrenmesi gerekiyor” açıklamasında bulundu. Çalışır bu araştırma sonucunda ortaya, yeni trendleri fırsatlara dönüştürmek isteyen ileri görüşlü şirketler için aksiyon alınabilir önemli içgörüler çıktığını vurguladı.
Sürekli değişen tüketici ihtiyaçlarını takip etmek ve bu ihtiyaçları karşılamak markaların rekabette öne geçmeleri için anahtar koşul. Kendisini Tüketiciyi Anlamanın Dijital Yolu olarak tanımlayan Pivony platformunda; marka ve rekabet analizi gibi çalışmaları yaparak müşteri deneyimini güçlendirmek mümkün. Saatler hatta günler süren araştırma süreçlerini, self-servis olarak dakikalar içerisinde yapmayı sağlayan bu platformda tüketici düzenceleri yapay zeka ile analiz edilerek konuşmaların içerisindeki sinyaller keşfediliyor.
