Claudia Carmen
Serok’tan home tekstile giden esnek Türkiye siyaseti seçmenlerin zihninde nasıl yer buluyor acaba? Bununla ilgili de bir çalışma yapılması gerektiği açık. Dur durak bilmeden birbirlerine söven siyasilerin seçim güzergâhında geleceğin ülkesine nasıl etik bir zemin hazırladıklarını düşündüklerini sanmıyorum. Söve söve geliyorlar. Ekonomiyi de böyle düzeltirler herhalde. Söverek mahvedeceğiz sloganını da Cumhur İttifakı’na öneriyorum bu arada.
Birbirlerini aşağılarken Kürtçe sözcükleri terörden sıyırıp kullanma zekâsı Türk siyasilerinin en seviyesiz taktiği. Serok, yeri geldiğinde hapse götürür, yeri geldiğinde iktidara. Kürtlerin siyasetini, duruşlarını ve barış iradelerini oyuncak olarak gören Türk siyasetçilerin çözüm süreci gibi bir noktaya erişmeleri imkânsızdan öte artık. Siyaset sahnesinde yer alanların ikiyüzlü Kürt flörtleri insanın sabrını taşırmıyor değil. Aklınıza gelmezdi muhtemelen ama Aslı Baykal’ın geçenlerde attığı Kürtçe tweetlerin samimiyeti çok daha fazla bence. Bir ulusalcının Kürtçe tweet atarak Kürtçe öğrenmeye başladığını söylemesi son dönemde nadiren karşılaştığımız bir Türk siyasetçi tavrı.
Serok Ahmet ile Serok Erdoğan sloganlarından birinin muhatabı Kürt dostu diğeri PKK’ci mesela. Kürtler serok seçerken Türk siyasetinde iktidarın terörist turnusoluna bakar sonuçta değil mi? Erdoğan serok olursa o da Reis tabii. Kürt dili ve Kürt siyasetinin market sepetine konan sık kullanılanlar envanteri olarak görülmesi Türk tipi siyasetin yeni aşağılama yöntemi.
Akşener dün Diyarbakır’da “Bu ülkeyi Kürtler kurdu, Zazalar kurdu, Türkler kurdu” dedi. Diyarbakır’da bunları söylemek zarûri herhalde. Akşener siyasetinin oynaklığı başörtüsü anayasasına destek ile tescillenmiş durumda. Türkiye’nin hemen her yerinde Kürt alerjisini ortaya koyarken Diyarbakır’da Zaza ve Kürt açılımı yapması Millet İttifakı’nın içindeki ‘ne oluyoruz’ telaşını bize gösteriyor. DEVA partisinin Kürtlerle nispeten samimi iletişimi ama yetersiz medya gücü ve görünürlüğü beyhude bir noktaya varmak üzere.
Kullanışlı Kürt aranıyor seçimine gidiyoruz. Herkes bir Kürt koparsam kârdır derdinde. Seroklar, Zazalar havada uçuşuyor. Seçim atmosferinde olur böyle şeyler diyebilirsiniz. Ancak şu unutulmamalı ki sandığa giden her insanın da bir onuru var. Seçim yapılırken gelecek kaygısı ve hayalleriyle oy atılıyor. Kimse siyaset biliminin bu kıvraklığına eyvallah demek zorunda da değil. Siyaset dediğiniz böyle bir şey laflarının insanların kimlik ve ekonomik mücadelelerini görmezden gelmelerini de gerektirmez. Toplum hafızasızdır gibi bir söyleme de inanılmamalı ayrıca. Öyle olsa Babacan ve Davutoğlu gibi aktörlerin oy oranlarının fazla olması gerekmez miydi? Toplum unutmuyor, sadece dile getirmiyor. Gelecek ve DEVA partilerinin veya Erdoğan’ın bagajının kapağının kapanmadığını tüm toplum görüyor. Sinmiş değil ama yılmış bir toplumun en güçlü bölgesi hafızasıdır. Kaybedecek hiçbir şeyi kalmayanların hafızaları sağlam olur.
