Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Esra Hazar, egzersiz yapan kişide vücuttaki inflamasyonun (iltihaplanma) düştüğünü ve bağışıklık sisteminin güçlendiğini söyleyerek, “Fiziksel aktivite, alerjik antikor seviyelerinde de önemli bir düşüşe neden oluyor. Kısa bir egzersiz seansı, mikroplarla savaşta önemli rol oynayan kan nötrofil sayıları yükseliyor” dedi.
Modern yaşamın getirdiği hastalıklardan olan obezite, diyabet, kalp damar hastalıkları, kanserleri ve bunlara bağlı ölümleri azaltmak için düzenli fiziksel egzersiz yapılması uzmanların en önemli önerileri arasında yer alıyor. Düzenli egzersizin sadece postmodern hastalıklara değil solunum yolu enfeksiyonlarına ve romatizmaya karşı da koruyucu olduğu biliniyor. Allergy dergisinde fiziksel egzersizin bağışıklık sistemimize katkısı dolayısıyla infeksiyonlara yatkınlığı azaltıcı etkisinin araştırıldığı bir derleme yayınlandığını söyleyen Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Esra Hazar, bu derlemede bilimsel çalışmaların ışığında egzersizin inflamasyonu düşürdüğünün doğrulandığını söyledi. Tek seferlik yoğun egzersiz ile önce inflamasyonu başlatan sitokinlerin yapımı ve salgılanmasının arttığını ancak sekonder etkiyle anti-inflamatuvar sitokinlerin yani inflamasyonu engelleyen sitokinlerin serum seviyelerinde artış gözlendiğini belirten Hazar, “Egzersiz eğer düzenli yapılırsa inflamasyonu başlatan sitokinler giderek azalmakta, inflamasyonu engelleyen sitokinler artmaktadır” diye konuştu.
Çalışmalara göre egzersiz bağışıklık sisteminde görev alan hücrelerin sayı ve görevlerinde değişikliklere yol açıyor ve böylece metabolik hız, bazı hormonlar ve büyüme faktörlerinin salınımında artış oluyor. Kısa bir egzersiz seansı, mikroplarla savaşta önemli rol oynayan kan hücreleri olan nötrofillerin sayılarını yükseltiyor. Orta derecede fiziksel aktivitenin tükrükteki mikroplarla savaşan antikorların seviyelerinde artışa yol açtığı, buna karşın alerjiye yol açan antikor seviyelerinde önemli bir düşüşe neden olabileceği de söyleyen Hazar, “Çalışmalarda, sporcularda akut egzersizden ve uzun tekrarlanan antrenman sürelerinden sonra serumdaki koruyucu antikor G düzeylerinde bir artış gözlendi, çok daha zorlu egzersiz yaptıklarında tam tersi düşüş gözlendi. Çalışmalardan elde edilen bilgiler ışığında düzenli orta düzeyde fiziksel aktivite, bağışıklık sistemimizi olumlu yönde uyararak sağlık üzerinde yararlı etkilere sahipken, aşırı miktarda yoğun fiziksel aktivite olumsuz sonuçlara yol açabiliyor” diyerek egzersizde aşırıya kaçılmaması konusunda da uyarılarda bulundu.
AŞIRI EGZERSİZİN ZARARLARI
Her gün yoğun bir şekilde spor yapılması ve vücudun dinlenmesine izin verilmemesi birçok şekilde vücuda zarar verebilir. O zararlardan bazılarını Dr. Hazar şu şekilde sıralıyor:
- Performans seviyesi ve motivasyon düşebilir.
- Uykuya dalmakta zorlanılabilir.
- Aşırı egzersiz yapmak aşırı stres hormonlarının artışına neden olabilir.
- Ağır sportif faaliyetlerin kalıcı ritim bozukluklarına neden olabilir.
- Kronik sakatlanmaların önünü açabilir.
- Kas kazanmak isterken aksi halde kas kaybına yol açabilirsiniz.
- Bel fıtığı, kemik erimesi, menisküs, bağ yaralanmaları, kas problemleri gibi durumlarda hastalığın daha fazla ilerlemesine sebep olabilir.