Claudia Carmen
Sürdürülebilirlik çatısı altında yaptığı çalışmalarla hazır giyim sektörüne öncülük eden DeFacto, bu alanda elde ettiği başarıları şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşmaya devam ediyor. 2021 Sürdürülebilirlik Raporunu yayınlayan DeFacto’nun global bir marka olarak “ulaşılabilir moda” anlayışı ile Türkiye’de ve dünyada büyümesini sürdürürken çevreye ve topluma saygılı bir şekilde üretim ve tedarik zincirine sahip olduğunu belirten DeFacto’nun CEO’su İhsan Ateş: “Gerçekleştirdiğimiz ve planladığımız yatırımlarımız ile Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na doğrudan katkıda bulunurken hem ülkemiz hem de faaliyet gösterdiğimiz tüm ülkelerde sürdürülebilir gelişmelere değer katıyoruz” dedi.
DeFacto’nun uzun yıllardır üretiminde sürdürülebilir malzemeler kullandığını, tedarik zincirinde şeffaflığın ve ürünlerin geri dönüştürülmesini sağlayan uygulamalar ile gelecek nesilleri korumayı hedefleyen stratejiler belirlediklerini söyleyen İhsan Ateş, “Finansal gücümüz, uzun vadeli yaklaşımımız ve moda endüstrisinin döngüsel olma yolundaki değişimine öncülük etme motivasyonumuz; bize teknolojiye ve sürdürülebilir inisiyatiflerdeki yeniliklere yatırım yapmak için cesaret veriyor” dedi.
DeFacto’nun 2050 hedefi “İklim Pozitif” marka olmak
2021 yılında 5 kıtada toplam 93 ülkede faaliyet gösteren DeFacto, 2021 yılına kadar Doğal Kalp Ben, Elma Derisi Aksesuar ve Ayakkabı Koleksiyonu gibi sürdürülebilir projeler gerçekleştiren global moda markası olarak, 2023, 2030 ve 2050 yılı olmak üzere üç farklı sürdürülebilirlik hedefi belirleyerek sürdürülebilir koleksiyonlarına yenilerini eklemek üzere çalışmalarını sürdürüyor.
DeFacto’nun 2023 hedefleri arasında ham maddelerinde %20 pamuk ve geri dönüştürülmüş polyester kullanmak, alışveriş çantalarının, karton, kâğıt ve diğer ambalajlarının %100’ünün geri dönüştürülebilir ve sürdürülebilir olmasını sağlamak yer alıyor. 2030 hedefleri arasında hazır giyim koleksiyonlarının %90’ının sürdürülebilir olmasını ve karbon ayak izini %55 oranında azaltmayı hedeflediklerini belirten DeFacto CEO’su İhsan Ateş şunları söyledi:
“Gerçekleştirdiğimiz ve planladığımız yatırımlarımız ile Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na doğrudan katkıda bulunurken hem ülkemiz hem de faaliyet gösterdiğimiz tüm ülkelerde sürdürülebilir gelişmelere değer katıyoruz. 2050 yılında emisyonlarımızı sıfırlayarak ‘İklim Pozitif’ marka olmayı taahhüt ediyoruz.”
DeFacto’nun odak noktasının çevresel sürdürülebilirlik olduğunu belirten CEO İhsan Ateş hem Türkiye’de hem de globaldeki mağaza sayılarını artırmalarına karşın enerji yoğunluğunu azaltmayı başardıklarını dile getirdi. Ateş, ‘’2015 yılından bu yana doğal kaynakları koruma ve bilinçli tüketim anlayışımızla Türkiye Mağaza Elektrik Tüketim yoğunluğunda %36’lık tasarruf sağladık. Ayrıca Su Tasarruflu Denim Projeleri ile uyguladığımız yeni teknoloji yıkama yöntemleriyle 2021 yılında 14.209 adet denimde 733.588 litre su tasarrufu ile ortalama %75’lik tasarruf sağlanmıştır’’ dedi.
BM Kadını Güçlendirme İlkeleri’ni (WEPs) ilk imzalayan markalar arasında
Sürdürülebilirlik çatısı altında cinsiyet eşitliliğine de önem veren DeFacto’da çalışanların %59’unu kadınlar oluşturuyor. Daha güçlü bir ekonomi ve toplumsal refahın kadınların iş hayatında ve sosyal alanda daha fazla var olmasıyla mümkün olduğuna inandıklarını belirten İhsan Ateş, “Kadın çalışanlarımızı daha görünür kılmak üzere başlattığımız, sektörümüzde bir ilk olma ayrıcalığına sahip ‘Mutlu Kadın Hareketi’, Türkiye’de ve dünyada iş dünyasına ilham oluyor. DeFacto’da kadın çalışanlarımız doğum yapmaları durumunda yasal haklarına ek olarak ‘Mutlu Kadın Hareketi’ kapsamında üç ay ücretsiz izin kullanma hakkına sahipler. Aynı zamanda BM Kadını Güçlendirme İlkeleri’ni (WEPs) ilk imzalayan markalardan biri olarak kadınlara iş hayatında verdiğimiz desteğin altını kalın çizgilerle çiziyoruz” dedi.
