İnternet sitelerinin gazeteler gibi resmi ilan gelirlerinden yararlanmasını sağlayacak mevzuatla ilgili bir skandal daha ortaya çıktı. Medyaya sızan Basın İlan Kurumu taslağında “yaşam” kategorisinde yayın yapan internet siteleri yok. Her gün milyonlarca kişinin tıkladığı bu siteler “haber sitesi” olarak değerlendirilmedi. Bu siteler resmi ilan geliri alamayacak.
Avukat Remzi Kazmaz, yaptığı açıklamada, yaşam kategorisindeki sitelerin neden resmi ilan pastasından pay alamayacaklarını şöyle ifade etti:
“Basın İlan Kurumu, günlük gazetelere resmi ilan verirken ekonomiden politikaya, sağlıktan spora, röportajlara kadar hemen her alandan haber verip vermediğini gözetiyor. Belli bir alanda (sağlık, ekonomi, çevre vs.) yayın yapan gazeteleri kategori dışında tutuyor. Bu yayınlar her gün yayınlanmıyorsa dergi statüsünde kabul ediyor.
İnternet medyası düzenlemesinde de aynı yolu izleyen Basın İlan Kurumu, yaşam kategorisi dediğimiz, hayatın tüm renklerini yansıtan güzel haberler okuduğumuz, bilgilendirici, eğitici siteleri haber sitesi olarak kabul etmedi, onları yok saydı.
Mevzuat bu haliyle yürürlüğe girerse; sağlık, magazin, moda, kültür-sanat, eğitim, bilim, psikoloji, tarih, otomobil, spor, anne-bebek-çocuk, dekorasyon, erkek, kadın, gençlik, yeme-içme, evcil hayvan, teknoloji, emlak, gezi-turizm gibi kategorilerde yayın yapan siteler resmi ilan gelirlerinden faydalanamayacak.
Belli bir alanda yayın yapan bu sitelerin basılı yayınlarda olduğu gibi dergi statüsüne alınmaları da uygun değil çünkü dergi değiller, her an yayındalar. Dergiler sadece resmi reklamlardan yararlanabiliyor. O da reklam veren kamu kurumunun tercihine, insafına kalmış bir durum. Yani resmi reklamlar tercih edilen yayınlara, resmi ilanlar ise ayrım gözetmeksizin hak eden her yayına veriliyor. Bizce, kategori ayrımı yapılmaksızın şekil şartları uyan tüm internet siteleri resmi ilan pastasından hakettiği kadarını almalıdır.
Basın İlan Kurumu’nda internet medyasıyla ilgili yapılan çalışmalar başından beri internetin ruhuna aykırı. Basın İlan Kurumu, 1960’lı yıllara göre hazırlanmış bu taslakta ısrar ederse, internet medyasının ruhuna göre düzenleme yapmazsa büyük bir mağduriyet ortaya çıkaracak.”