Claudia Carmen
Türk ve dünya klasikleri, sözlükler, araştırma kitapları ve romanlar da dahil olmak üzere pek çok farklı kategoride kitabıyla TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde okurlarını ağırlayan İnkılâp Kitabevi, 3-4 Aralık tarihlerinde söyleşi ve imza günleriyle dolu bir programı geride bıraktı. Pandemi nedeniyle iki yıl ara verilen kitap fuarı geniş bir kalabalığa kapılarını açarken, İnkılâp Kitabevi de 11 Aralık tarihine kadar okurlarıyla büyük bir buluşmaya ortak olacak.
Diğer Yıllarla Kıyaslandığında Yoğunluk Az Olsa da Umut Verici!
Nitelikli kitaplarıyla 96 yıldır yazar ve okur iletişimini güçlü bir zeminde sürdüren İnkılâp Kitabevi, 3 Aralık Cumartesi günü değerli yazarlarından Feyza Altun, Sezin Karameşe, Muharrem Erbey, Emre Timur, Bilge Uzun, Burcu Kapu, Seda Ünsar ve Dilan Bozyel’i okurlarıyla bir araya getirdi. Fuarın yoğun bir katılımla gerçekleşen ilk gününde çok sayıda kitabını imzalayan Feyza Altun, “Uzun zaman sonra tekrar TÜYAP’ta olmak çok heyecan verici. Burada tekrar okurlarla buluşmak ve her şeyden evvel bir okur olarak fuarda olmak çok güzel.” dedi. Büyük bir okur kitlesiyle buluşan Sezin Karameşe de “Otuz Yedi” isimli kitabıyla ilk fuar tecrübesini yaşadığını vurgulayarak, “Hiç beklemediğimiz kadar güzel tepkiler aldık. Çok kalabalıktı ve çok heyecanlıydı. Umarım devamı gelir.” ifadelerini kullandı. Muharrem Erbey de hayatını özetleyip, iç dünyasını anlattığını söylediği üçlemenin ilk kitabı “Günahkârlar Kalesi”nin İstanbul’daki ilk imzası olduğunu belirtirken, “İstanbul TÜYAP Fuarı’nda olmak oldukça heyecanlı. Diliyorum kitabı yazarken duymuş olduğum haz da okurlara geçer.” diye konuştu.
“Okurla Buluşmak Her Zaman İçin Keyifli”
“Çürüme” kitabını imzalayan Emre Timur, geçmiş yıllardaki fuarların daha yoğun olduğunu dile getirip, “Yine de okurla buluşmak her zaman için keyifli. Yazarların bir araya gelmesi çok sık olan bir şey değil.” dedi. “En Uzun Yollar Tek Adımla Başlar”ı imzalayan Bilge Uzun, kitapların peşi sıra fuara gelen insanları görünce çok mutlu olduğunu söylerken, “Bence gelecek vadediyoruz. Buranın ortamı gerçekten büyüleyici.” ifadelerini kullandı. “Muaz” kitabının yazarı Burcu Kapu, “Ben gelirken bu kadar kalabalık beklemiyordum. Tüm sorunları göz önünde bulundurunca az kişiyle karşılaşırız diyordum ama çok şaşırdım.” diye konuştu. “Paris – Beyrut Mutluluk Hattı” kitabıyla okurlarıyla buluşan Dilan Bozyel, “Bir yazarın en mutlu olduğu an, okuruyla buluştuğu an. TÜYAP da her zaman bu fırsatı veriyor ve dünyada engeller oldukça aslında buluşma günlerimizi daha çok bekliyoruz.” dedi. “Düşüş” kitabıyla fuarda bulunan Seda Ünsar da fuar önceki yıllarda daha kalabalık olsa da yine de umut verici olduğunu söyleyip, “Kitap okuma kültürünün ve alışkanlığının gelişeceğini, özellikle gençlerde daha da yaygınlaşacağını umuyorum. Bunun için fuar güzel bir ortam.” sözlerine yer verdi.
“Yazar-Okur Buluşması ve Kitaplara Ulaşılması İçin Fuarlar Hâlen Çok Önemli”
İnkılâp Kitabevi’nin 4 Aralık Pazar günü programında ise Zümra Atalay, Metin Uca, Sema Çeker, Ezgi Cankurtaran, Hande Çiğdemoğlu, Meri Çevik Simyonidis, Aygül Aydın ile Ender Saraç okurlarıyla buluştu. Ayrıca Sinan Meydan da “Cumhuriyet ve Kadın Hakları” başlıklı söyleşisinin ardından İnkılâp Kitabevi standında tarih ve edebiyatseverlerle bir araya geldi.
Bilinçli farkındalık ve şefkat gibi konularda çok sayıda kitaba imza atan Zümra Atalay, kitaplarına gösterilen ilginin arttığını söyleyerek, “Bu hem benim gelişimimden hem de fuarın öneminden. Bu kadar çok kitapseverin olmasından dolayı umutluyum.” dedi. Güçlü kalemiyle çok sayıda kitap yazan Metin Uca, “Bence yazar-okur buluşması ve kitaplara ulaşılması için fuarlar hâlen çok önemli. Eski coşkusunda biraz gölgelenme olsa da fuarları çok önemsiyorum. Kitap fuarları bitmez, ama belki de biraz renk değiştirmesi ve kendini yenilemesi gerekiyor.” diye konuştu. “Masal Kadın” isimli ilk kitabıyla ilk kez yazar olarak fuarda bulunduğunu belirten Sema Çeker, “Kitapların içinde olmak, dünyada bir şeyler yolunda gitmiyorken kitaplardan ilham almak herkese iyi gelecektir diye düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
“Pandemi Sonrası Değişen Okuma Alışkanlıkları Fuara da Yansıyor”
“İade-i İtibar” kitabını imzalayan Ezgi Cankurtaran, “Uzun zaman sonra hep beraber olabilmek ve kitaplarla ilgili konuşabilmek ve yine fuar havasını soluyabilmek çok heyecan verici.” diye konuştu. “Kâğıt Kesiği” kitabıyla fuarda ilk kez yer alan Hande Çiğdemoğlu, “Pandemi sonrası okuma alışkanlıklarının da biraz değiştiği bir süreçten geçiyoruz. Fuarda bunun yansımalarını görüyoruz.” dedi. Mutfak kültürü üzerine pek çok kitabını imzalayan Meri Çevik Simyonidis, “İnsanların fuara önem vermesi, sadece bakmak için bile geliyor olması bence pozitif bir durum.” ifadelerini kullandı.
“2023 Astroşifa Ajandası” kitabıyla heyecanla beklenen bir yılı ele alan Aygül Aydın ve Ender Saraç da ilk imzalarını fuarda attı. Aygül Aydın, çok harika bir fuar olduğunu belirtirken, İnkılâp Kitabevi’ne de dostlukları ve destekleri için teşekkür edip, “Böyle bir ortamda çalışmak çok ayrıcalıklı ve keyifliymiş. Gençleri daha fazla görüyor olmak da umutlandırıyor. Umarım kitap sevgisi her zaman yüksek olur.” dedi. Ender Saraç ise “Hâlâ kitaba bu kadar ilgi olması beni çok mutlu ediyor. İnkılâp Kitabevi de gerçek bir yayınevi ile çalıştığımızı ve yazarlığımızı hissettirdi.” ifadelerine yer verdi.
“Cumhuriyet ve Kadın Hakları” Söyleşisinde Sinan Meydan Konuşmacıydı!
Tarihçi yazar Sinan Meydan da 4 Aralık tarihinde Marmara Salonu’nda düzenlenen ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında kadına yönelik bir dönüşüme yer verildiğini vurguladığı “Cumhuriyet ve Kadın Hakları” başlıklı söyleşide, medeni kanunun önemine ve toplumda kadının yerine değindi. Meydan, geçmişteki örnek meclis konuşmaları ve sayısal verilerden de örnekler sunarken, kadının anne olarak ilk öğretmen durumunda bulunması ve bu konudaki etkisini anlattı. Ayrıca Sian Meydan, Cumhuriyet’in kadına verdiği değer üzerinde durarak, “Kız çocuklarının okutulması ve hayata katılması en büyük kazanımlardandır.” dedi.
Söyleşi sonrası imza gününe katılan Sinan Meydan, fuarın geçmişle kıyaslamasını yaparken, “Pandemi sonrası geçiş sürecinde böyle bir ilk fuar olması nedeniyle yoğunluğun azlığı anlaşılabilir bir durum. Türkiye’de kâğıt ve kitap fiyatlarının çok artması ve okurun da ekonomik nedenlerle yaşadığı sıkıntılar var. Bu da doğal olarak yayın sektörünü olumsuz etkiliyor. Fuar itibarıyla bunun yansımasını da gözlemliyorum. Yine de İstanbul okuruyla buluşmak güzel.” diye konuştu.
